Masum bir açıklamayla başladı her şey. “Nikâh dairelerinde iş yoğunluğunu gidermeye yönelik bir düzenlemeden ibaret. Sadece vatandaşımıza ilave seçenekler sunulmaktadır.”
Gerçekten gözümüzün içine baka baka bu gerekçe söylendi. Allah aşkına siz hiç nikah memuru bulamadığı için evlenemeyen çift gördünüz mü?
Zaten bu bahaneyi afiyetle yedik.
Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda değişiklik yapılarak il ve ilçe müftülerine nikah kıyma yetkisi verildi.
Kanun önceki gün yasalaştı.
Belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işlerde görevlendirdiği memurlar, köylerde muhtar, il nüfus-vatandaşlık müdürlükleri, nüfus müdürlükleri ve dış temsilcilikler nikah kıyma yetkisine sahipti. Artık il ve ilçe müftüleri de nikah kıyacak. Keşke ülkemiz sorun yumağı olmasa ve biz bu konunun üzerinde dahi durmasaydık.
Ancak her şeyden önce düzenleme mantığın Türk Medeni Kanunu’nun temel ilkeleriyle uyuşmuyor.
Belirli bir inanç grubuna yönelik ilk düzenleme. Türkiye’de Musevilerin nikahını hamam, katoliklerin nikahlarını papaz mı kıydıracak?
Her inanç grubuna göre farklı uygulamalar geliştirilmesi düzeni bozar. Laiklik ilkesi nerede kaldı?
RİSK VAR
Ayrıca düzenlemenin sonu riskli noktalara gidiyor. Hala töreler varken, çocuk gelin gibi yüz karası çirkinlik yaşanırken, feodal sistem kale gibi dururken ve bilumum sosyal facia başımızdayken böyle bir karar akıl alır gibi değil. Ayrıca daha tehlikelisi; müftülerin aynı belediye başkanlarının yaptığı gibi yetkilerini kendilerine bağlı çalışan kişilere devretmesinin önünde yasal bir engel bulunmuyor. Bu da müftülerden çok imamların nikah kıyacağı anlamına geliyor. Kışın dağ kar ulaşılamayan köyleri düşünün uygulamayı kim denetleyebilir.
Üstelik muhtarların yetkilerinin denetlenmesinin talep edildiği bir süreçte şimdi loş bir sürece daha gireceğiz.
İleride kadını temsilen şahitlik üzerine nikah kıyılmaların olmayacağını kim taahhüt edebilir?
Evliliğe rızası olmayan kızı, aileden biri temsil ederek nikah kıyılsa bu nasıl saptanır? Keşke ‘vatandaşa seçenek sunma’ gerekçesi başka alanlarda karşımıza çıksaydı. Mesela çocuğunuzu özel okula göndermek için nasıl bir destek beklerdiniz, ev kirasını ödemekte zorlanıyorsanız işte fırsatlar vs.
Konu beter dallanıp budaklanmadan, Türkiye bu yanlıştan dönmeli, uygulama geri çekilmeli. Baştaki gerekçeye dönecek olursak; nikahlarını kıyacak yetkili bulamadıkları için illa evlenemeyen varsa da, tavsiyem evlenmesinler.
Affedersiniz o kadar saf olanların kuracağı yuvadan da ne kendilerine ne ülkeye hayır gelmez!
