Dünyanın lider istihbarat ve öngörü firması STRATFOR’un kurucusu ve CEO’su George Friedman’ın 2000’li yılların hemen başında yazdığı “GELECEK 100 YIL: 21. Yüzyıl İçin Öngörüler” isimli kitabından alıntılar yaparak gelecek 100 yıla dair öngörülerini paylaşmaya devam ediyorum.
Bugünkü konu yüzyılımızda her an sorun çıkmaya uygun zemini olan bölgeler, yani fay hatları. Yazımın bundan sonrası ilgili kitaptan…
Bu konuyu incelemek için her şeyden önce, sürtüşmelerin nerelerde çatışma haline gelebileceğine bakmamız gerekiyor. İslam dünyasındaki hareketlerde azalma görülürken gelecek dönemde dünyada en çalkantılı bölgeler hangileri olabilir acaba?
Görülebildiği kadarıyla, günümüz itibariyle yüzyılımızda sorun çıkması muhtemel beş bölge vardır: Pasifik Okyanusu, Avrasya, Avrupanın Gelecekteki Durumu, İslam Dünyası, Meksika ABD ilişkileri
1. Pasifik Okyanusu Bölgesi: ABD donanmasının kontrolü altındadır. Pasifik Asya kıyı ülkeleri, ticaretlerini Okyanus sahillerine açık limanlarıyla yaptıkları için ABD donanmasına bağımlıdırlar. Bu ülkelerden ikisi Çin ve Japonya…
Diğer asya ekonomileri gibi bu iki ülke de ABD ve Avrupa’ya, Basra Körfezi ve Pasifik Havzası üzerinden deniz ticaret yollarıyla bağlıdır. Bu deniz ticaret yollarının kesilmesi onlar için felaket olur.
2. Sovyetler Birliği’nin parçalanmasından sonra Avrasya’nın geleceği: Bölgede 1991’den beri parçalanmalar devam ediyor. Rusya bu dönemde kendine eskisinden daha çok güveniyor ama bölgesinde etki alanı oluşturamazsa Rusya Federasyonu da parçalanabilir. Etki alanı oluşturursa bu durum ABD ve Avrupa ile sorun yaşamasına neden olabilir.
Sovyetler birliği parçalandıktan sonra dış güçler Rus ekonomisinden yararlanmak için bir kargaşa ve fakirlik dönemi yarattılar ve eski rus imparatorluğu topraklarını kendi etki bölgelerine almak için harekete geçtiler.
Rusyadan ayrılan Doğu Avrupa ülkelerinin bir kısmı NATO’ya bir kısmı da AB’ye alındı.
3. Avrupa’nın gelecekteki durumu: Avrupa 500 yıldır sürekli savaşlara sahne olmuştur. Son 60 yılda yine savaşlar görmüş ve yeni savaşlar olmasın diye birleşme yoluna gitmiştir. Ama Avrupa yine de; Rusya, ABD ve kendi iç sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalabilir.
4. İslam Dünyası: ABD için sorun olan mevcutta yaşanan çalkantılar değildir aslında. Koalisyonun temelini, ideolojiye bakmadan ortaya çıkacak bir ulus-devlet oluşturabilecektir.
Türkiye; tarihte islam dünyasının en başarılı güç merkezi oldu, dinamik ve hızla modernize olan bir ülkedir.
Bu konuda Türkiye ve diğer Müslüman ülkelerin geleceklerine bakmakta da yarar var.
5. Meksika – ABD ilişkileri: Meksika normalde küresel kırılma hattı oluşturacak bir ülke değildir. Ancak Kuzey Amerika’daki konumu onu gücünün ötesinde önemli bir ülke yapıyor.
Kıymetli okurlarım ABD özetle şöyle bakıyor:
Dünyadaki tüm fay hatlarını-kırılma noktalarını her yönüyle takip ediyor,
Kendisinin dışındaki gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeleri her yönüyle takip ediyor,
Her ülke veya her fay hattı bölgesinin kuyruğunu elinde bulunduracak şekilde stratejik adımlar atıyor, mesela Pasifik Okyanusu ABD donanmasının kontrolünde ve sadece bu hamle ile bu bölgedeki tüm ülkeleri kapana kıstırmış oluyor,
Tüm dünyaya en az bin yıllık gözlüklerle bakıyor, bütünü yakalıyor parçaları zamanı geldikçe ve adım adım yerine koyuyor,
Bizler veya diğer devletler bütünü düşünmediğimiz, yakalayamadığımız dolayısıyla bütüne hakim olmadığımız için, tüm dünyada ABD merkezli atılan parça adımları anlamakta da zorlanıyoruz.
Kıymetli okurlarım, dünkü yazımda GELECEK 100 YIL isimli kitaptan alıntılar yapmıştım. Bugün fay hatları konusunda alıntılar yaparak kısa yorumlamaya girdim. Bundan sonraki yazılarımda her bir fay hattı ile ilgili detay yazarak devam edeceğim.
En sonunda ise tüm dünyaya adalet dağıtan ve Türk-İslam medeniyeti inşa eden bir dünya devletini nasıl inşa edebileceğimizle ilgili görüş ve önerilerimi paylaşarak bu seriyi bitirmek istiyorum.
Saygılarımla…