Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
Günlerden 4 Temmuz 2017 Salı günü, saat 09.40 ı gösteriyormuş “Yalan” başlıklı bir yazı paylaşmışım. Bu kullandığımız sosyal medya var ya -bu gün adını söylemiyeceğim-. Çünkü artık onu hiç sevmiyorum. yakında terk ederiz birbirimizi. Çünkü ben sevmekten vazgeçtim mi izlerimi siler giderim… İşte o bana, bu geçmişi hatırlattı bu gün. İnsan bazen geçmişteki bazı şeyleri hatırlamak istemez değil mi? Bu nasıl absürt bir sosyal medya, gözümüze gözümüze sokuyor bazı şeyleri…
Ama düşündüm ki konu güncel zaten hiç bir konuda olduğu gibi bu konunda güncelliğini yitireceğini sanmıyorum… Hadi dedim paylaşayım…
Ama bir de günü düşündüm o gün günlerden Salı imiş bu günse Cumartesi. Zaman mı bizi biz mi zamanı kovalıyoruz. Hangimiz birimize geç kalıyor yada erken varıyor çözemedim. Çözen olursa sevinirim dostlar aydınlanmış olurum…
İnsanları mutlu etmek, zorlamak, kendimizi korumak, istediğimizi elde etmek, insanların bizden hoşlanmasını sağlamak, haklı çıkmak, sorumluluktan kaçmak, haklı görünmek ve güç kazanmak… Böyle sebepler yüzünden yalan söylüyoruz. Bakalım üç yıl ünce bu gün var olan sesin hükmüyle yazan kalem ne demiş. Konuyla ilgili bir şey değişmemiştir umarım!…
Yarın güzel bir konu üzerine konuşmayı düşünüyorum sizlerle.
“Sevip de mi Güvenirsin” yada “Güvenip de mi Seversin” gibi bir başlıkla. Başlığa var olan sesin hükmü yarın karar verir, emri alan kalem nasipse yazar…
“En iğrenç yalan, gözyaşı şekline girendir.”
(Cenap Şahabettin)
“Yalan, güveni ve emniyeti, huzuru ve inanmayı yok eder.”
(İmam Şafi)
“Gerçek ayakkabılarını giymeden, yalan dünyayı üç kez dolaşır.”
(Mark Twain)
“Abartma, dürüst insanların yalanıdır.”
(Joseph De Maistre)
Hoş kalın, hoşça kalın ama hep dostça kalın…
Güzel yazı. Okunacak yazı. Okuyanı rahatlatan bir yazı. Okunmasını öneririm. Şu alıntıyı yapmadan geçmeyeceğim:
Yalan, güveni ve emniyeti, huzuru ve inanmayı yok eder.”
(İmam Şafi)
“Gerçek ayakkabılarını giymeden, yalan dünyayı üç kez dolaşır.”
(Mark Twain)