Öncelikle bu çalışmalara katkı koyan, çalışıp çabalayan herkesi kutluyorum… Tanıtım işinin bir gönüllülük işi olmasına rağmen, 7’den 70’ine kadar hepimizin de en basitiyle söylüyorum; UCUNDAN tutması gereken bir organizasyondur.
Bu katkı kapımızın önünü süpürmekle başlar, yurt içi ve yurt dışına kadar uzar gider…
Yeter ki bunu algılayalım ve gerçekleri görebilelim… Gerçeklerden kaçar, görmezden gelir, yanlışlıkları kendi içimizde tartışmaz, araştırmaz isek, OLUŞAN SORUNLAR çözülmez, birikir ve karşımıza DAĞ gibi çıktığında yapacak bir şey kalmamış ve iş işten geçmiş olacaktır.
Tabii ki bir şeyler söylemek istediğimi anlıyorsunuz! Eee arife tarif gerekmez!
Söyleyeceğim şu:
Bugüne kadar ben hiç bir fuara katılamadım. Buna imkanım olmadı. Şimdilerde de zaten zamanım yok! Fakat ben de haberlerle, köşe yazılarımla, Didim’de turizmden en fazla bahseden, yer veren gazetemle hizmetin ucundan tutmuş olmakla görevimi ifa ettiğime inanıyorum.
Evet fuarlara katılamasam da, haberlerini alabiliyorum. Katılamamak, yapılan eleştirileri, takdirleri, eksikleri, fazlalıkları görmeme engel değil…
Yapılan organizasyonları takdir ettiğimiz çok olmuştur. Fakat zaman zaman da eleştirilerimiz oldu. Örneğin yurt dışına çıkışlarda yabancı dil bilen öğrencilerin götürülmesini ilk ben dile getirmiştim… İşi olmayanların fuarlara götürülmelerinin yarardan ziyade zarar olduğunu yine ben dile getirip durdum.!
DİTAB Başkanı Salih BANKOĞLU‘nun gerçekten bir tanıtım çabası sergilediğine yürekten inanıyorum. Ona yardımcı olan diğer sivil toplum örgütlerinin de iyi niyetine inanıyorum. Ancak bazı şeylerin yanlış olduğunu da söylemek ihtiyacı duyuyorum. Söylemesem kendimi inkar etmiş olurum. Söylesem BANKOĞLU başta olmak üzere birçok kişiyi KIRMIŞ-ÜZMÜŞ olacağım, bunu da biliyorum. Amma başta da dediğim gibi gerçeklerden kaçar, görmezden gelir, yanlışlıkları kendi içimizde tartışmaz, araştırmaz isek, OLUŞAN SORUNLAR çözülmez, birikir ve karşımıza DAĞ gibi çıktığında yapacak bir şey kalmamış ve iş işten geçmiş olacaktır.
Meclise BANKOĞLU tarafından bir önerge verildi geçen toplantıda! Bundan böyle her fuara Belediye Meclis üyelerinden bir kişinin katılması isteniyordu! Didimli bunu tartışıyor.. Neden? Hangi meclis üyesi yabancı dil biliyor ve nasıl bir hizmet verecek? Bir gazeteden öğrendiğim kadarıyla 35 m2’lik EMİTT Fuarında 50 kişi varmış! Bunların kaçı gerçek anlamda fuarda hizmet etti? Bu kişilerin Çiçek Pasajı’nda eğlendikleri doğru mu? Evet bu söylentiler Didim gündeminde yer alırken bizlerin; “HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYSUN” sözleri havada kalmaz mı? DİTAB‘a üyelik konusunda SIKINTI yaşanmaz mı? Verilen onca çabayı bir çırpıda elimizin tersiyle itmiş olmaz mıyız? Fuara gidenler 3 – 4 gün eğlenmese olmaz mı? Ya da toplu eğlenmek yerine göze batmayacak şekilde 2-3 kişi kendi aralarında eğlenseler olmaz mı?
Sözün Özü!
Yanlış her zaman yanlıştır. Vatandaşa, dedikodu ortamı yaratmamak kendi elimizde.
Fuarlara, gönüllü de olsa, tüm masraflarını kendileri de karşılasa, DEDİKODUYA ortam hazırlayacak kişilerden kaçınmak, gerçek hizmet edecek kişileri, özellikle turizm okullarında okuyan öğrencileri, yabancı dil bilen öğrencileri götürmek gerek diye düşünüyorum.