Çalışanlar gerçeklerden uzaktılar. Sanki hayal alemindeydiler. Etiketleri değiştirirken, “Neden” diye sormadıkları gibi ilgililere anormal fiyat indirimini bildirmediler.
“Servet düşmanı” davranışı gösterdiler. İçindeki kinle uğraşırsan, çok şey kaybedersin. Gül bahçesi gibi olan işyerini ne hâle getirdiler. Halbuki bunlardan şüphelenmem gerekirdi. Çünkü bir konuda da olsa içine şüpheye düşmeyen başarılı olamaz.
Market belki büyük bir işletme değil ama işinin başında ve takipçisi olman gerekir. Marketin sahibi otosundan indi ve satış müdürünü çağırdı. “Bugün için, fiyatları verdiğim listeye göre düzenleyin.” Dedi.
Böyle bir işletmede durduk yere fiyat indirimine gitmek zaten anormallikti. Fiyatların çok aşağı çekilmesi ise olacak iş değildi. Akşama kadar nerede ise markette mal kalmadı. Demek ki küçük işletme de olsa yönetmek kabiliyetli insanlara ait bir özellikti.
Yönetim kurulu o akşam toplandı. Başkan, “Bir günde satılan malları yerine koymanın bedeli belki 150 bin TL olabilir. Halka büyük iyilik yaptık fakat bu iyiliğin ceremesini ağır ödeyeceğiz. Gülün yaprağı düşse de çiçek yine aynı ağaçta açar.” Dedi.
Satış elemanlarından biri, “Zarar bize de çıksın.” Dedi.
Müdür, “İntikam almak doğru değildir.” Diyerek elemanlarını sakinleştirdi. Küçük düşünmemek gerekir. Yapılanı kabul etmiyoruz fakat zarar gelen işten de kaçınacağız. Nasıl yürüdüğümüzü bileceğiz. Korkak adımların bacaklarının titremesine neden olur. Her olaydan anlımızın akıyla çıkacağız. İçimizi para için kirletmeyeceğiz.
Hayat mücadelesinde güçlü isen iş yaşantın uzun sürer. Uzun sürerken mutlu olmasını da bileceksin. Her şeye rağmen müşteriyi hoş tutacaksın. Marketin günlük hasılatı böyle olsa ne olacağını bir düşünsenize. Halk her şeyin farkında. Onun için davranışlarımız ölçülü olmalıdır. Birlikte hareket etmeli, aynı dili konuşmalıyız. Ayrımız ve de gayrımız olmamalıdır.
Düşündüklerimizi bir karara bağlamalı, en iyiyi uygulamalıyız. Böylece aynı ipe asılmış oluruz ki, güçlüklerin üstesinden geliriz. Markette çok az malı kendimiz üretiyoruz. Bu durumda fiyatlı alıp fiyatlı satmaya çalışıyoruz. Yanlış yapmamaya gayret göstermeliyiz.
Toplantı sona erdiğinde günlük zarar çoktu. Fakat alınan akıl da bir o kadardı. Yapanlar cezasını çekecekti. Halka yapılan iyilik kendini gösterecek ve müşteri artacaktı. Unutmayın ki, kötü ruhlu insan molozu kendi yoluna döker ve yolda pisliğe bulaşır.
Günümüzde ticaret, dikkat isteyen ve uyanık olmayı gerektiren bir boyutta seyrediyor. Onun için, neşeli ve güçlü bir davranışla işimize sahip çıkmalıyız. İşe sahip çıkmak güvenilir ve bilgili olmayı gerektirir. Günün her saatinde aynı dikkati gösteremeyiz. Bunun farkında olup birbirimizi uyarmamız gerekir. Yanlış yapma şansını en aza indirmeliyiz. Böylece daha huzurlu çalışmış oluruz. Sağlığımız yerinde olur ve doktor peşinde koşmayız.
Toplantıdan sonra, yeni gelen mallar etiketlenmeye başlandı. Çalışan için, iş başa geldiğinde gece ve gündüzün farkı yoktur. Bir işi yürütmeye talipsen, kendine inanacaksın. Unutulmaması gereken, kötüden uzak durulmasıdır. Müşteriye bir gülücük yeter.
Bir gülücükle çok şey anlatılır.
Hasan TANRIVERDİ