Dünya genelinde savaş ve enerji sıkıntısına bağlı ekonomide ciddi bir kriz var. Aynı zamanda piyasalara fırsatçılık İhaneti hakim durumda! Büyük marketlerde gördüğümüz bu fırsatçılığı her ürün satın alışta hissediyoruz. Bir ürünün fiyatı günlük değişir mi değişiyor. Rafta duran ürün her saat zamlanır mı evet zamlanıyor !
Fırsatçılık mesleğimiz olmuş. Yüzde yüz zam yetmiyor yüzde üç yüz, yüz de beş yüz yapılıyor. Sorumluluk yok, ticaret ahlakı yok; zam ve pahalılık bahane, soygun şahane !.. Bunun adı da ticaret oluyor işte.
Ne hikmetse hayat bir anda pahalılaştı ve insanlar hayat pahalılığına isyan eder hale geldi. Sadece bu bizde mi var diyeceğim ama Avrupa ülkelerinden gelen ses de bu yönde… Hayat pahalılığı bazı nedenlere bağlı olarak evet arttı. Ama bu kadar da değil; günlük, saatlik artış akıllara durgunluk veriyor.
Serbest piyasa ekonomisi ama devlet baba bunun kontrolünü yapmalı, denetim zayıf gözüküyor. Adam bir ürünü 5 almış 25- 35 satıyorsa bunun da hesabı sorulmalı, canım bu kadar da fahiş fiyata satılmamalı… Eskiden fiş fatura isterdik; keşke yine zorunlu olsa derim. Dürüstçe alışını da satışını da yazmak zorunda kalsalar.
Bu ülke bizim, bu vatan bizim, bu insanlar da bizim kardeşlerimiz. Ecdadımız bu vatanı kıtlıkla yoklukla mücadele ederek kazandı. İstiklal Savaşında- Çanakkale de aç susuz yedi düvelle mücadele etti. Bize ne oluyor da basit bir zammı bahane ederek insanımızı açlığa, kıtlığa, yoksulluğa mahkum ediyoruz.
Her şeyin bol ve israf edildiği bir dönemde insanımızı zam ve zulümle terbiye etmeye çalışıyoruz. Aynı ülkenin insanları olarak hep birlikte kardeşliğimize birliğimize ve beraberliğimize sahip çıkmak varken zamlı soygun dönemine başladık? Bu sıkıntılı dönemde bu sıkıntıları birlikle kardeşçe kucaklaşarak aşacağız, öyle değil mi?
Stokçular, karaborsacılar, faizciler ve soyguncular devrede. Ülkeyi değil menfaatini öne çıkaran ne kadar çıkarcı menfaat düşkünü varsa sahaya indi. Herkes gayet iyi biliyor ki; hayat geçici bir sınav. Bu sınavı kim nasıl kazanacak önemli olan bu!.. Kimse çuval çuval parayı mezara götüremeyecek?
Eee insanlar para kazanmasın mı, kazansın da biraz da insaflıca kazansın! Herkesin bahanesi şu bu dönemde ayakta kalmaya çalışıyoruz? Bu sadece küçük esnaf için geçerli!.. Benzin ve mazotun zamlanmasını bahane ediyoruz da yapılan israfı savurganlığı es geçiyoruz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu misali ?…
Özür dileriz ama vicdanı ve amacı sadece çok para kazanmak olanlar için vicdan vatan millet demenin bir anlamı da yok. Çünkü onların tek bir amacı vardır Servet üstüne Servet katabilmek. Vatan millet fakir fukara, kardeşlik insanlık fazla bir anlam ifade etmez onlar için…
Nasıl olur da, vatanını seven insanlar bu ihanet ateşine odun taşırlar onu da bilemiyoruz ?
Küçük esnafa kol kanat germek zorundayız, onları zamcı ve stokçu marketlere yem etmemeliyiz. Yerli ve milli üretime ağırlık vermeliyiz. Kardeşçe kucaklaşmak bir birimize destek olmak zorundayız: Vatanseverliğe yakışan da budur.
Hepimiz birimiz birimiz hepimiz içindir. Ülke kalkınacaksa da bu bize bağlı, Allah korusun batacaksa da bize bağlı….Bu dönemde: denetim şart, kontrol şart, tasarruf şart, israfı önlemek şart; kardeşçe kucaklaşmak ve ülkeye sahip çıkmak şart ve elzem…Fırsatçılara, zamla halka zulmedenlere de dur denilmeli artık !