Geçenlerde okuduğum bir haberde “İl olma hayali kuran ilçeler” başlıklı bir yazı okudum. Bulunduğum yer itibariyle dikkatimi çekti. Bir zamanlar seçimlerin en büyük vaatlerinden biriydi il yapma isteği. Ama çok şey gibi o da unutulur bir sonraki seçimlerin önemli kozu olurdu.
Osmanlı’nın yıkılmasıyla yoluna başka türlü devam eden ülkemizde seçimler hep renkli geçmiştir. Buna paralel olmak üzere seçim vaatleri de çok ilginç olan ülkeler başındayız. Ülkemizde hür seçimler kaç yılından beri yapılıyorsa, seçimlerin en hür kişileri hep adaylar olmuştur. Bazıları seçimleri kaybederek daha da hür haline gelmişlerdir.
Seçilenler ise vaatleri ile baş başa kalmış olup, bazılarını bir sonraki seçimlere saklamışlardır. Konumuz neresi ne kadar il olmak istiyor üzerine idi. Ama il yapacak mercii vatandaşın kendisi olmadığından bir beklenti içinde olmuştur hep. Şunu rahatça söyleyebilirim ki her ilçe en çok il olma hakkına sahiptir. Hatta ülkedeki seçim sonuçları bile o ilçedeki gibi sıralanmıştır. Yani bulunduğumuz ilçe ülkenin en önemli ilçesidir. O halde birçok hizmeti almak en çok ‘bizim’ hakkımızdır.
Hak nasıl alınır, hak nasıl teslim edilir bu hususta pek bilgiye sahip miyiz? Bu ‘hak’ denilen şey ver demekle verilip, ‘al’ demekle alınacak kadar kolay şey midir?
Okuduğum haberde ‘İl olmak hayali kuran ilçeler’ başlıklı haberde maalesef Ünye ve Fatsa’nın ismi geçmiyordu. Bu Ünye ve Fatsa’nın il olmak istememsinden çok, bu isteğinin başkaları tarafından bilinmememsi yani meramını üstlere ulaştırmaması yatmaktadır. Habere göre il olmak isteyen ilçelere bir de siz bakın ve bunlardan kaç tanesi Fatsa ve Ünye’den daha çok hak eder özelliğe sahipsiz karar veriniz..
İşte ilçeler: İşte il olmayı bekleyen 34 ilçe: Akhisar (Manisa), Alanya, Manavgat (Antalya), Anamur, Tarsus (Mersin), Bandırma, Edremit (Balıkesir), Beypazarı, Polatlı, Şereflikoçhisar (Ankara), Develi (Kayseri), Elbistan (Kahramanmaraş), Erbaa, Niksar, Turhal, Zile (Tokat), Erciş (Van), Ereğli (Konya), Ereğli (Zonguldak), Ergani (Diyarbakır), Fethiye (Muğla), Gebze (Kocaeli), İnegöl (Bursa), İskenderun (Hatay), Kahta (Adıyaman), Kozan (Adana), Lüleburgaz (Kırklareli), Malazgirt (Muş), Midyat (Mardin), Nazilli (Aydın), Siverek (Şanlıurfa), Suşehri (Sivas), Şebinkarahisar (Giresun)
Yukarıdaki isimleri okuyunca insanın şaşırmaması mümkün değil. Ancak maalesef bizim kendi kendimize çalıp söylememiz yetmiyor demek. Daha yukarılarda bu isimler dolaştığına göre yapılan tanıtım faaliyetleri bizde ne kadar olduğunu gösteriyor. Üstelik Akdeniz Üniversitesi Alanya İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr.İbrahim Güngör yaptığı araştırmaya göre 8 ilçenin il olmaya uygun olduğunu belirtmişti. Bu kriterler ise; İle olan uzaklık, merkez nüfusu, ilçe nüfusu, yüz ölçümü, bağlanacak belde ve ilçe sayısı, toplam nüfusu, geçici nüfusu ve kişi başı reel ücret şeklindeki sekiz kritere göre Alanya, Bandırma, Fethiye, Ödemiş, Elbistan, Bergama, Erciş ve Ereğli’in il olmaya uygun olduğu tespit edilmişti.
Ne diyelim ‘kriter’ denen şey böyle bir şey demek. Birilerinin ya bu kriterleri değiştirmesi veya bu kriterlere bir şeyler eklemesi lazım. O da olmazsa bu sevdadan vaz geçilecek artık. Kriter mi?..