Faizci toplum esfel-i safilindedir, çünkü Allahın kahrına kaçmıştır
Mülk Allahın ona sahip olmanın temiz yolu ondan istemektiir… Efendimizin hayatına baktığımızda ve ehl-i beytinin hayatına baktığımızda zekat bile yemediklerine şahit oluruz… Ganimet malı gibi cihatla mal kazanmak varken… Alın teriyle mal kazanmak varken… Faizcilik yoluna sapmak kandırarak dolandırarak çalarak alan toplumlardan Allah razı olmaz… Bu yolu seçmek din kardeşliğini öldürür… Toplum yara alır topluma tefrika girer… Kardeşliğe uygun olmayan zina suçu kadar faizcilik yolunu seçmek de toplumu yaralar ve çürütür ve yıkımını hazırlar… İbadetlerinde bereketini yok eder…
Faizci toplum esfel-i safilindedir yani kahra kaçmıştır… Razzak ismine sığın… Der Allah
Allahın bir isminden diğerine kaç… Ama sakın kahrına kaçma. Nehyedilen kahra kaçmaktır. Meselâ latif isminden kaçtık bayram namazını evlerde kıldık… Gerçi toplum adına belirli kişiler camide kıldılar ki, gazaba uğramayalım. Toplumumuz latif isminden virüs tehlikesi sebebiyle Hafız ismine sığındı. Yani günahtan korundu, çünkü bulaştırıcı olsa kul hakkına uyumsuzluk bu. Hatta mala zarar verme ve cana ve nesle zarar verme gibi günahlardan ve üstelik kendini korumamak gibi, intihar gibi bir günahtan kaçmaktı bu…
Bayram namazı için camilere koşmanın sevabını alamadık ama kul hakkına girmenin vebaline de girmedik… Ehveni şer-i seçtik…
Yüce Allahın yasaklarında gazabından kahrından kaçma hali var… Allah kahrımdan kaç kahrıma kaçma yani yasak meyveye sakın yaklaşma demiş. Allahın emirlerinde de Rahmetine rahman sıfatına sığınma var… Hadimlik var, dua var… Rahmetim gazabımı geçmiştir… Cennetin kapısını hiç kapatmayacağım size… Cehenneme kaçmayın… Kahrıma kaçmayın diyor yüce Allah… Mesela virüsle değil benim yolumda savaşarak öl… Tercihin bu olsun… Ölüm var ve kader, ama tercihin bu olsun istiyor yüce Allah… Değilse esfel-i safilinden olursunuz… Size şehit falan demem ne zaman şehit derim elinizden geleni yaparsanız ve tevekkülden önce yapılacak şeylerde kusrunuz olmazsa sizi şehit sayarım ama kusurlu iseniz size cehennem… Çünkü şehitlik gayret gerektirir… Düşmanı yok edeceğinize teslim olmayın sizin bu kaçışınız cehenneme olur. Çünkü Şafi ismine kaçmaktı göreviniz siz kahrıma kaçtınız…
Faizci toplum esfeli safilindedir
Bakınız cehennemliklerin rızıkları irindir zakkumdur… Çünkü dünyada çöplükte beslenen kargaları kınadılar ama dolandırıcılık ve faiz yolunu seçtiler Razzak ismime hadim olmadılar… Duacı olmadılar… Çabuk pes ettiler… Beni şefkatsiz sandılar… Rahmetimi seçmediler… Kahrıma gittiler…
Faizci toplum esfel-i safilindedir
Yüce Allah Kur’anında özetlersek şöyle der: Rahmetim onlara yetmedi mi kahrıma gittiler… Rahmet kapıma razı olmadılar.azgınlardan onlar… Nefislerini ilah edinmişler değilse rahmet kapım yeterdi… Doymak bilmediler… Ama Kahır kapıma gitmenin sonu da cehennem… Cemalimden uzaklık…
Faizci toplum esfeli safilindedir Allahla savaştadır… İşte ayet…
“Şayet böyle yapmazsanız, (yani faizi, faizci düzenleri ve yöneticileri bırakmazsanız) Allah’a ve Resulüne karşı savaş açtığınızı (adil devlet ve hükümet düzeninin temellerini yıktığınızı) bilip anlayın (ve ona göre davranın) . Eğer tevbe ederseniz, artık sermayeleriniz sizindir. (Böylece) Ne zulmetmiş olursunuz, ne zulme uğratılmış olursunuz. (Öyle ise mü’minler faizsiz düzene geçmek için çalışmalıdır.)”(Bakara/279)
Açmaya yaramı geç kaldım..
Dudaklarım kurur anmasam adını
Solar gönlümün gülleri de…
Ya Allah… Ya Muhammet Ya Mekke…
Allah yüce
“Kul ol diye yarattım” demesi hep aklımda
Öldüm
Allah yüce
Baştan başa maviye boyamak istedim
Elimde fırçam ve boyam boyayamadım dünyayı
Ve açmaya yaramı geç kaldım Mekkeye…
Allah yüce
Neden söndürmek isterler güneşini
Ey Mekke
baharında çiçek olayım
Açmaya yaramı geç kaldım..
Ey Mekke
Denizine renk olayım
Ey ay ey yıldız görmedim bir ışık yıllar yılı..
Açmaya yaramı geç kaldım..
Mekkeye Medineye…
O güneşlere açsam yaramı…
Karanlığımı
Bu çölde bülbül gören ben bulbül değil miyim
Mekke en güzel gül bana
Allah yüce
Aşkın okuyum
Varlığın en yokuyum
Cehaletin tokuyum
Zifiri gecenin akıyım
Neden geç kaldım Medineye
Neden yaramı açmaya geç kaldım…
Aşka yolcuyum
Ateşte yürümek gibi zor…
Asrım kör…
Açmaya yaramı geç kaldım
Ah..
Ne ay ne yıldız
Ülkesinde gönlümün…
Asrın karanlığı sadece
Açmaya yaramı geç kaldım
Yaşım kırk olunca
Ne hoş,
Mekkeye açtım yaramı
Açmaya yaramı geç kaldım
Ülkemin insanının kaderi bu
Yaşım kırk olunca
Ne hoş bir sokakta fakir gönlüm
Baş döndüren bir sokakta
Bir ışıklı sokakta
Aşkın yaylalarında
Allah yüce
Geç kaldın yaranı açmaya hey Veysel ’im
Veyselin develeri vardı
Ya senin
Korkma kınayanın kınamasından…
Bitmemiş bir cümle gibi
Hikayesi önünde Veysel’in
Ve bir de develeri yok mu
Atsan atılmaz satsan satılmaz…
Yaşım kırk olunca
Bülbüllüğün gizli kalacak değildi
Gülün kokusuyla yanan gönlüm
Ateş yanmak neymiş dener sende
Kışlar bahara döner sende
Yaşım kırk olunca
Medine gül kokulu
Medine aşk okulu
Aşk hastanesi Medine
Açtım yaramı
Sevindi gönlüm
Şifa bulmuş çocuk gibi yüzü
O ateşlerde yanan gönül
Hasretlerle yanan gönül
Bir arı oldun aşkın Medinesinde şimdi çiçeğini bulan…
Bir çocuk gibi annesini sarar gönlüm
Allah yüce
Aşık gönül aşkın Medinesinde şimdi olmuş kanatlı
Kelebek yüreklim bu baharda mutlu…
Gelmesin ayrılık vakti ağza sürülür en acı biber
Kara bahtıma ağlar gözüm
Kara bahtıma ağlar özüm
Otuz iki dişini sökecek
Geç kaldı gönlüm
Gül sevgiye
Geç kaldı gül Medineye
Açmaya yaramı geç kaldım…
Geç kaldı aşkın medinesine şu Veysel gönlüm
Bütün gönüller Medine Medine derken
Veyseldi geç kalan o güneşe
Ama güneşlidir hırkası bile Veyselin