Geçen yazımda; Soygun düzenini ve ABD’nin ihanetlerini dile getirmiştim. Bu yazımda; ABD’nin, güya bir yaptırım olarak, bizi F/35 projesinden çıkarmasını ve parasını verdiğimiz uçakları teslim etmemesini konu edineceğim;
-İlişkilerin gerilmesine sebep olarak, S/400’leri satın almamız gösterilmektedir. Bunlardan vazgeçmemiz istenmektedir. (Hindistan da S/400 almaktadır.)
a) Dediklerini yapsak bile (ki, çok büyük bir hata olur) gerginlik bitmez. Zira; asıl istenen, ABD’nin uşağı olmamız, tam bağımlı hale gelmemiz, Kıbrıs/Doğu Akdeniz/Libya/Suriye ve Irak’taki haklarımızdan vazgeçmemiz, Rusya ile tüm ilişkilerimizi kesmemiz, Terör devletinin kuruluşuna izin vermemiz; kısacası, ABD’nin her dediğine boyun eğmemizdir ve Akdeniz ülkesi olmayan Yunanistan’a taviz vermemizdir.
b) Şu an Yunanistan’da 6 patriot ve bir S/300 sistemi vardır. Ancak buna ses çıkaran yoktur. Bu arada; Yunanistan, fiilen ABD işgali altına girmekte, (güya Rusya’yı çevirme amacı ile) Dedeağaç dahil birçok yerde, üsler açılmaktadır. (Girit, ABD/NATO ve Yunan üsleri ile dolduruldu.)
c) Bize, çok sayıda talebimize rağmen, patriot verilmemiştir. Neticede; çok daha kaliteli ve ucuz olan, S/400 sistemi alınmıştır. İsabetli de olmuştur.
d) Biz, S/400’den vazgeçmeyiz. Çünkü bu sistemi, 15 Temmuz alçaklığının tertipçisi ABD’ye karşı aldık. (Zira, diğer sistemlerimizi, en yakın düşmanımız ABD’ye karşı kullanamayız.) Düşmanlarımıza karşı; Akkuyu Nükleer Santralını, Petrokimya tesislerimizi, rafinelerimizi, sanayi kuruluşlarımızı korumak durumundayız. Mevcut 64 füzeyi; İzmir, İstanbul, Anamur, İncirlik vb. bölgelere dağıtmalıyız. Ayrıca S/500 sistemini de satın almalıyız. (ABD’nin ve Avrupa Parlamentosu’nun, terör örgütlerini müttefik ilan etmesi, Türkiye’yi ise düşman sayması ciddiye alınmalıdır.) Ne NATO’ya ne de ABD’ye güvenebiliriz. (Elbette Büyük Avrasya Birliğini kurmak; ayrıca tüm Türk cumhuriyetleri, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Ukrayna, Katar, İran, Arnavutluk, Macaristan, Kuzey Afrika ülkeleri, Gürcistan vb. ülkelerle çok daha sıkı irtibatları gerçekleştirmek için daha çok gayret göstermeliyiz.)
e) Ermeni soykırımı şantajına boyun eğmemeliyiz. Türk düşmanı Biden’ın nisan ayında, bu şantaj lobisinin isteklerini yerine getireceğini düşünüyorum. Hazırlıklı olmalıyız. (Ermeni ihanetlerinin koordinatörü ABD’dir. Kolejleri ile isyancı Protestan Ermenileri üretmişlerdir.) (Kiliseler, misyonerler ve patrikhaneler ihanet merkezi olmuşlardır.) (ABD/Fransa/Almanya/Rusya/ İngiltere vb. devamlı olarak terör tertipçiliği yapmışlardır.)
– Birçok ihtisas sahibinin görüşüne göre; F/35 uçaklarının verilmemesi, bizim için, yararlı olmuştur.
Zira; ABD’li üst düzey askeri yetkililerin ve Trump’ın açıklamalarına göre;
a) Bu proje bir fiyasko olmuştur. Bu uçaklar tek motorludur. Hantaldır. Manevra kabiliyeti zayıftır. Bir saatlik uçuş maliyeti 67 bin dolardır. Tanesi 110 milyon dolardır ve pahalıdır. Asıl önemlisi lojistik olarak, tam anlamı ile ABD’ye bağımlı olunacaktır. Kullanım maliyeti, alış maliyetinin 6 misli olacaktır. (660 milyon dolar/uçak başına) 4 sorti sonra, radarı kilitlenmektedir, bilgisayarı da kilitlenebilmektedir. Görevleri tam anlamı ile karşılayamamaktadır. 6 uçuştan sonra boyaları ve parçaları dökülmektedir. Her türlü kontrol ABD’nin elindedir. (Bu yüzden; Norveç, uçuşları durdurmuştur. İngiltere de siparişlerini iptal etmiştir. Zira, tüm bilgiler ABD’ye aktarılmaktadır.) Şu ana kadar, sadece 600 sipariş vardır.
b) Biz, önce 120 sipariş verdik, sonra 30’a indirdik. 2.2 milyar dolar da ödedik. Bu parayı geri almalı, F/35 siparişlerinden vazgeçmeli; Milli Muharip uçağımızın (TP/23) üretimine odaklanmalıyız. (Yetkililer, uçağımızın 2025’te hangara gireceğini ifade etmektedirler.) (Kaldı ki, bazı görüşlere göre, F/35 projesi rafa kaldırılacaktır. Zira, başa baş için 2.600 uçağın satışı gerekmektedir.)
-Bu arada; Avcı uçakları, ağır bombardıman uçakları, Çin’in J/31 veya Rusya’nın SU/57 uçakları; satın alınmalı veya kiralanmalıdır.
– Gurur duyduğumuz, mutlu olduğumuz (düşmanlarımızın gıcık olduğu) bir konu, “Savunma Sanayimizin” hızla gelişmekte oluşudur. Verilen bilgilere göre ithalatımız yüzde 59 azalmıştır. (ABD’den yapılan ithalat yüzde 81 azalmıştır.) İhracatımız, son 5 yılda yüzde 30 artmıştır. Savunma Sanayindeki millilik oranı yüzde 70’e ulaşmıştır. SİHA, füze helikopter üretiminde ve diğer konularda, çok güzel düzeylere gelinmiştir. Yakında hepsinin motorunu yapacağımıza da inanıyorum. (Afganistan’a 30 adet ATAK helikopteri satacak, 1,5 milyar dolar kazanacaktık. ABD satışa izin vermedi.) Malzeme Bilimi, Yazılım, Optik, Sibernetik, silah sistemleri, avionik vb. konularda her gün daha ileri gitmekteyiz. Denizaltı dahil, gemi üretiminde de yol almalıyız. Yenilenebilir enerji konusunda da ilerlemekteyiz. (Rüzgâr enerjisinde Avrupa’da 7. durumdayız.) (Nükleer fizik ve füzyon enerjisi çalışmalarını da yapmalıyız.)
Netice olarak; Cenab-ı Hak’ka ve kendimize güvenelim. Türk ve İslam düşmanlarına taviz vermeyelim. Ve elbette; ülkede huzuru/kardeşliği/gerçek demokrasiyi/can ve mal güvenliğini/hukuk düzenini/fikir, ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetlerini, gerçekleştirelim. Kavgalardan, suçlamalardan, tehditlerden, baskılardan, ayrımcılıktan vazgeçelim. Politik hesapları, ülke çıkarlarının önüne geçirmeyelim