BEN ÖĞRETMENİM; UYARMAK GÖREVİM!. Aklımızı başımıza alalım derim!
4+4+4 İlkel eğitim yasası büyüdü gelişti, uç verdi, Yükseköğretim Kurumlarına Geçiş Sınavı (YKS) adı altında bir ucube doğurdu. Ülkede Dostluk bitti, barış bitti, ekonomi bitti, ahlak bitti, hukuk bitti; çünkü eğitim bitti!…
YÖK Başkanı Yekta Saraç yeni sınav sistemi YKS’yi açıklarken uzmanların bu sistem üzerinde bir yıl çalıştığını söyledi. YALAN. Oysa sormazlar mı adama: Be adam; bu sistem değişecek talimatını kaç gün önce aldın ki; uzmanlar bir yıldır çalışıyor olsun!?..
Madem bir yıldır üzerinde çalışılıyor, açıkla, bu süre içinde hangi eğitim kuruluna veya üniversiteye görüş bildirme fırsatı verildi, kimlere ne soruldu, kimlerden hangi görüş alındı? “Ben yaptım oldu” mantığının dayatmalarını kamuflaj yöntemi bu olmamalı.
Eğitimin E’sinden zerrece haberdar olan bir tek uzman bile böylesi bir ucube sistemin altına imza koymaz.
Şöyleki, Sınav tek günde yapılacak. Öğrenci sabah ‘Temel Yeterlilik Testi”ne girecek. Eğer puanı 180’in üzerindeyse barajı aşmış sayılacak ve öğleden sonra sayısal, sözel veya eşit ağırlık puanlarının hesaplanacağı sınavlardan birine, ikisine veya tümüne girecek.
Peki de sabahtan öğleye barajı aşıp aşmadığını mı öğrenecek öğrenci de öğleden sonraki sınavlara girip girmemeye karar verecek!?… HAYIR!..
Öğrencinin 180 puanı aşıp aşmadığını kim belirliyor? Ona kendisi karar verecek.
Evet kendisi… İnanmayacaksınız ama öyle…
Öğrenci sınavdan sonra “Benim kâğıdım 180 puanı aşar” diye düşünürse öğleden sonraki sınavlara öyle girecek. Eğer aşmadığını düşünüyorsa diğer sınavlara girmeyecek.
Pek çok öğrenci barajı geçemedim diye diğer sınavlara girmeyecek, ama notlar açıklandığında barajı geçtiğini görecek, pek çok öğrenci de barajı aşamadığı halde boşuna alan sınavlarına girecek, boşuna sınav ücreti ödeyecek.
Böylesine abuk bir sistem “uzman” elinden çıkmış olabilir mi!?…
Aklı başında kim yutar bunu? Bir yıl süreli “uzmanlar” çalışmasından çıka çıka bu garabet mi çıkmış!?…
Aklı, izan ve vicdan muhasebesi yapılmadan uygulamaya alınacak bu ucube sistem ile de milyonlar, eğitimin karadullarının ellerine VE EMELLERİNE teslim edilecek!.. Artık anlaşılmıştır ki, dert bu ülkenin aydınlık geleceği, gençliğin umutlu yarınları değil, ülkeyi “cehaletin ferasetine” TOPTAN teslim etmenin kaldırım taşlarını döşemektir..
Kirli iktidarın sürdürülebilmesi buna bağlıdır. Niyetin gizlisi de, açığı da budur!.
EY AKLI BAŞINDA YURTTAŞ…. SOR SORGULA ARAŞTIR!.. KARŞI ÇIK!…
Ülkeye sahip çıkma adına yap bunu!… Çocukların için, torunların için!..
Ne isteniyor bu ülkenin gençliğinden… Aydınlık yarınlarından!…
Yazık bu gençliğe… Yazık ülkenin geleceğine!…
Çekin o kirli siyaset ellerinizi eğitimin üzerinden!…
14 Ekim 2017
Mehmet Halil Arık,
Emekli eğitimci – DENİZLİ
mehmethalilarik@gmail.com