Geçen hafta bugün, yazdığımız yazının başlığı “Paris’te Değerli Yalnızlık”tı.
Henüz merakla beklenen İzmir’in EXPO 2020 adaylık oylaması yapılmamış…
Açık açık dedik ki, İzmir bu adaylık sürecinde devlet tarafından yalnız bırakılmıştır, yapılan hatalar bini aşmıştır. Ayrıca Türkiye’nin uluslararası politikaları ‘değerli yalnızlığımızı‘ körüklüyor.
Ve ekledik, elimizde kalan umut varsa, İzmirli işadamlarında.
Yaklaşık 40 İzmirli işadamı birçok ülkeyle birebir temas gerçekleştirdi, eksiklikler belirlendi, işbirliği fırsatları sunuldu.
Burada bıraktık yazıyı.
***
Oylama gerçekleşti ve gördük ki, eldeki tek umut da hedefi vuramamış, olmamış.
2015 oylamasında işbilmezliklere, sen ben yetki kavgalarına, hükümetin açık uzak tavrına rağmen 65 oy alan İzmir, yaklaşık dört yıllık hummalı görünen, dünyanın dört yanı gezilen bu EXPO’da ikinci turda 36 oyu zor aldı ve elendi.
Yarış bitti, elimizde ancak hatalardan çıkarılacak dersler kaldı.
Hoş, İzmir’de kimsenin gözü, yüreği yeni uluslararası bir organizasyon adaylığını uzun müddet kaldıramaz ama olur da denk gelirse bu tecrübe işe yarar.
EXPO hevesi bitti, hataları, sevapları da onunla gömülebilir.
Ama harcamaları asla!
***
İzmir’in sadece EXPO 2020 adaylığıyla ilgili tanıtım çalışmaları ve lobicilik faaliyetleri için bütçeden 68 milyon TL ayrılmıştı. 100’ün üzerinde ülkeyle ikili görüşmeler yapılırken sadece bu gezilere 22 milyon lira harcandı. Bu para genel bütçeden gelse de, el sonuç İzmir’In parasıdır. İzmir sadece bu nedenle en az birkaç yıl kamudan daha az pay alacak, yapılacağı belirtilen kamu yatırımları ağırdan alınacaktır. Kuşkunuz, kuşkumuz olmasın. Üstelik çeşitli kanallardan katkılarla rakamın 80 milyon TL’yi aştığı konuşuluyor.
***
Evet, bu gezilere hangi ekipler, kimler gitti? Hakikatten kulağımıza geldiği gibi bazı ülkelere uzman sıfatıyla genç tecrübesiz insanlar mı katıldı? Açıklanmalı. Doğrusu ben bir de, hatalar silsilesinde hayli hatırı sayılır payı olan eski Valimiz Cahit Kıraç’ın seyehatnamesini merak ediyorum. Kaptanlığı belediyenin elinden almak için çabalarıyla dikkat çeken Sayın Kıraç’ın EXPO gerekçesiyle kaç ülkeye eşli, eşsiz gittiğini bilmek istiyorum. Gidilen ülkeler, harcanan meblağlar tek tek açıklanmalı. Bu her İzmirli’nin hakkı. Ne de olsa, afedersiniz ‘Tatlı tatlı yemenin acı acı geğirmesi olmalı’.
***
Bir de, İzmir olarak işadamlarının Paris’e 1 milyon 395 bin euro rüşvet parası götürdüğü ama bunun bile harcanamadığı yazılmaya başlandı…
Hakikatten, bu rakamları açıklamak doğru değil.
Ben ‘İşadamları umudumuz’ diye yazmıştım tam bir hafta önce. Ancak o kadar bildiğimiz halde yanlarında rüşvet parası götürdüklerini yazmadık, sadece ‘odaklandıkları ülkeler var’ deyip bıraktık.
Böyle bir parayı konuyu takip edenlerin çoğu biliyordu ancak açıklamak doğru değil.
Yaşanan hezimetin ardından dünyaya İzmir’i rüşvet parası bile dağıtmaktan aciz olarak sunmak, yaşadığı kentin ancak kalbine saplanan bıçak olur.
Geçen yarışta bizzat İtalyan Başbakanı Romano Parodi son gün son dakikaya kadar birçok ülkeyle birebir pazarlık yaptı.
Herhangi bir İtalyan gazetesinde ne kadar rüşvet dağıtıldığına dair tek satıra rastlayan var mı?
***
Biz, tüm İzmirliler’i ilgilendiren kısmına, yani gezilere yapılan harcamalara, tanıtım adı altında hangi masrafların yapıldığına gelelim. 15 yıllık maceraya hazinli bir vedayı bizlere yaşatanların ödemesi gereken bir bedel var. Haydi beyler, Kim hangi gezilere gitti, hangi tanıtım harcamasına kaç para verildi, rüşvet diye adlandırılan kısımlar sizlere kalsın ancak diğer hesaplar ortaya… Tek, tek…