Etiket: kayık

Evden kapıyı kilitlemeden çıktım. Tan yeri ağarmamıştı. Taşlara çarparak yürüyebildim. Kayığa kadar el yordamıyla varabildim. Bu arada işitmediğim değişik sesler ...

Hazıra dağlar dayanmazdı. Dedesinden kalma köşkü de satmış ve eğlence alemine devam ediyordu. Uzun boylu ve atletik bir vücuda sahip ...

Tiyatro binası onlara göre karşı yakadaydı. Karşı yakaya ulaşmak için nehri geçmeleri gerekiyordu.  Çünkü kasabanın iki yakasını birleştiren büyük köprü, ...

Nehirde taşımacılık yapan balıkçıya, tatil günleri, kürekçi olarak, yardım ediyordu. Kayığı kullanmayı öğrenmişti. Çocukların kayık içinde dahi, nehirle olan isteklerini, ...

Kazanın olduğu sahil kasabasına geleli üç gün olmuştu. Altı yıldır hastanelerde dolanıyordu. Altı yılın dördü yatakta geçmişti. Bu yıllar içerisinde ...

Güneşin son ışınlarını kayığın ucundan izliyorduk. Eğik ışınlar veda ederken, mavi sularda bıraktığı görüntü izlemeğe değerdi. Işın demetleri halinde gelen ...

Yıllarca güneşi ve yağmuru gölgesinde karşıladık. Dibine vardığımız o ağacı şimdi bile anıyorum. Gölgesi çoğu zaman, çocukça isteklerimize ve hissettiklerimize ...

Kayıkta balık ziyafeti aklımızı çeliyordu. Kayığa gittik ve karnımızı doyurduktan sonra, alışveriş için Sirkeci’ye yöneldik. Öncelikle ayakkabı bakalım, dedik. Mağazaya ...

Eminönü’nden Kadıköy’e giden geminin her zamanki gibi üst katına çıktım. Salonda uzun koltuğa oturup direğe yaslandım. Dışarıda rüzgârın etkisinde kalmak ...

Dalgıcın belinde halat eksik olmazdı. Dalgalara rağmen denize halatla dalar ve kayıkları kenara çekerdi.  Kasabada ona “Halatçı Dalgıç” denirdi. Ona ...

Geniş bir alana suyun birikmesi sonucu, yılların sazlığı oluşmuştu. Latif ağa sazlığa barınak yapmak zorunda kalan ve köyde yaşayanlardan biriydi. ...