Gün/aydın dostlarım…
Göğsünü gere gere tebessüm edip kucaklamak istiyorsan dünyayı…
Yasamak sevmektir diyorsan… Kollarını aç… Geldim________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
ESKİMEYEN GÜZEL SÖZLER
Ey bad-ı sabah ile doğan Güneş, senin doğuşunla ısındı tekrar kalbimin en ücra köşeleri. Geldi geçti uyanma vakti!..
Gün doğarken kalkmalı insan dostum; kâinatın uyanışını seyretmeli.
Merhaba dostlarım; ta İzmir’den, evimden sıcacık sevgiler gönderdim, güzel vatanımızın hangi köşesinde yaşıyor ve vatanı kokluyorsanız her birinize ayrı ayrı…
Hayat çok kısa, kimsenin kalbini kırmaya değmez, hayat pamuk ipliğine bağlı, nerede ne zaman kopar bilemeyiz. Herkese, her şeye sevgiyle bakalım, kötülüğün şerrinden uzak duralım.
Hayat sevmek, sevilmek, gülmek için çok güze,l ne olursa olsun yüzümüzden gülümsemeyi, kalbimizden sevgiyi eksik etmeyelim…
İnsanlar hayatı üç şekilde yaşarlar.
Geçmişe takılarak, geleceği düşünerek ya da “an”ı yaşayarak…
Bazı kişiler geçmişin girdabından kurtulamazken, bazı kişiler geleceğin belirsizliğine kapılarak belki en önemli an olan şuanı kaçırıyorlar.
Her şeye rağmen geçmiş; hayatımızın en önemli parçasıdır, belki de bizi biz yapan tüm değerler geçmişten aldığımız birikimler ve deneyimler sayesinde oluşuyor…
Fakat geçmişten bugüne gelişim ve değişim içinde gelinse de, bazen günümüze değiştirilmesi mümkün olmayan şeyler de getirilebiliyor.
Geçmişe takılıp kalan insanlar; genellikle geçmişin yükünü üstlerinden atamadıkları için sürekli geçmişte yaşadıkları olayları düşünüp “keşke” cümlesini sıklıkla kullanılır. Geçmişte yaşanılan problemler çözülmediği ve bugüne taşındığı için “an”a odaklanmakta zorlanırlar. Genellikle pişmanlık, suçluluk, üzüntü, kızgınlık duyguları ve depresyon eşlik edebilir yaşantılarına.
Eskiden her şey daha güzeldi, bir şey ya siyahtı, ya da beyaz. Şimdi neyin ne renk olduğu belli olmayan bir dünyada ömrümüzü tüketiyoruz… Eski fotoğraflar, sararmış kitaplar ve hatta çocukluğundan kalmış bir eşya: insanda içe dönüşü sağlayan sihirli bir dokunuş gibidir…
Her ne alırsak alalım aradan belli bir zaman geçtikten sonra hepsi eskir, yeni elbiseler, yeni ayakkabılar, yeni eşyalar.
Kısacası her şeyin yenisini almak isteriz. Çünkü bu bahsettiğim şeyler zaman içinde eskiyerek değerini, önemini yitirir. Fakat öyle dostluklar vardır ki bazı dostluklar öyle değildir. Dostlar ise eskidikçe sağlamlaşır. Zira dostun eskisi demek, epey bir zaman öncesinden itibaren bizim yanımızda olması, iyi veya kötü günümüzü paylaşması, bize yarenlik etmesi demektir. Dostun eskisinden kimseye zarar gelmezmiş. Büyüklerimiz böyle derken çok doğru söylemişler.
Her şeyin eskisi güzelmiş. Eski eşyalar, eski dostluklar, eski aşklar. Çünkü eskiden insanlar güzelmiş, ruhları güzelmiş, hayalleri güzelmiş.
Şimdiler de güzellikten yoksunuz. Keşke eşyalar da, moda da, aksesuarlar da olduğu gibi insanlıkta da eskiler moda olsa…
Eski olan her ne olursa olsun bir şekilde özlenir. Eski bir dost, eski bir anı, eski bir arkadaş, eski bir zaman dilimi, eski her neyse işte… Mazide kalmış olsa da, anılarda yaşıyordur mutlaka bazı şeyler. İnsan gerçekten tamamen unutamıyor eskiyi. Mutlaka taşıyorsun yanında ona dair bir şeyi.
İnsanlar yıllardır içinde bulunduğu durumlara sessiz kalmazlar. Bazıları içine kapanır kalemi eline kalem ve kâğıtlara döker. Kimileri ise dışına vurur. Şarkı ve ağıt yakarak rahatlatır.
Hepsinin fiziki durumu farklı olsa da hepsini kelimelerle sözcüklerle oluştururuz. Sözcükler kısacık yaşantınızda geride bıraktığınız eserlerden biridir…
Ve birde geçmişten günümüze kadar gelmiş hala değerini kaybetmeyene o kadar eskimeyen sözler vardır ki. Her bir kelimesinin altından birçok anlam çıkar insana ögüt veren.
Kimi zaman öğüt verir, kimi zaman kendinize dair cevap veremediğiniz olayları gün yüzüne çıkarmayı sağlar. Sevginin ne demek olduğunu görüyorsunuz.
Gökyüzünden mavi sözler olur bir zamanlar, zaman geçse de eskimeyen…
Eskimeyen sözcükler kalıbından çıkarak, kulağınıza güzel sözler olarak fısıldar. Her okuduğunuzda söylenen kişinin ne kadar içten söylediğini hissetmemeniz imkânsızdır. Geçmişte yaşanılan aşkın ne kadar zor olduğunu, kavuşmanın belli zorluklarla oluştuğunu yine eski sözlerle anlamamız mümkün.
Günümüzde olduğu gibi gelecekte de eskimeyen sözler ışık tutacaktır. Zorda kaldığınız zaman o sözler aklınıza gelir ve buna uyarak hayatınıza yön veririsiniz. Çünkü hepsi içtenlikle söylenen kelimelerdir. Ayrıca umudun ne kadar önemli olduğunu bu sözlerde görmeniz mümkün.
Haydi, eskimeyen sözlerden, o güzel ve öğüt verici sözlerden bazı alıntıları birlikte okuyalım şimdi.
Eskimeyen güzel sözler…
•Tek deliği olan fare çabuk tutulur.
• Birine karar vermek, diğerini kaybetmektir.
• Cesur insan, imanı çok olan insandır.
• Sadece hiç bir iş yapmayan insanlar hata işlemez.
• Bitkinin güzelliği, tohumun iyiliğinden gelir.
• Bazı problemler çözülmez, oldukları gibi kabul edilir.
• Kim olduğun, ne yaptığının yanında önemsizdir.
• Yiğit harpte, dost dertte, olgun adam hiddette belli olur.
• Akıllı insan, bütün yumurtaları aynı sepete koymaz.
• Dost, paradan zor kazanılır, ama paradan kolay sarf edilir.
• İki insana birbirlerine âşık olduklarını söylersen olurlar…
• Servi ve çamların yaprak düşürmediği, ancak kış gelince belli olur.
• İnsanın gözü karanlıkta da iyi görmez, çok parlak ışıkta da.
• Gönlü aydın bir kişiye kul olmak, padişahların başına taç olmaktan iyidir.
• İmkânsıza ulaşmanın tek yolu, onun mümkün olduğuna inanmaktır.
• Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe insan yeni okyanuslar keşfedemez.
• Umutla yolculuk etmek, gidilecek yere varmaktan çok daha zevklidir.
• Kendinizi idare ederken kafanızı, başkalarını idare ederken kalbinizi kullanın.
• Başa gelen felaketten başkalarını sorumlu tutmak, cahillik işaretidir.
• Gözlerin rengi, biçimi ne kadar farklı olursa olsun gözyaşlarının rengi aynıdır.
• Gerçek kişiliğimizi yeteneklerimiz değil, yaptığımız seçimler gösterir.
• Ölüm öncesi yorgunluk var gözlerimde… Gölgem bile boğmak için fırsat arıyor!
• Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim.
• Korkaklar ecelleri gelmeden birkaç kere ölürler. Cesurlar ölümü bir kere tadarlar.
• Ne kadar silersen sil ya yırtılır defterin ya da izi kalır silinmiş cümlelerin.
• Bir kadını mutlu etmek istiyorsan dost gibi dertleş, baba gibi koru, adam gibi sev.
• Eğer haksızlık önünde eğilirsen, hakkınla beraber şerefini de kaybedersin.
• Adalet, bir Kutup Yıldızı gibi yerinde durur, geri kalan her şey onun etrafında döner.
• Bir insanın zekâsı verdiği cevaplardan değil, sorduğu sorulardan anlaşılır.
• Her rüzgârda otlar gibi eğilip bükülürsen, dağlar kadar olsan bile, bir ota değmezsin.
• Hayat aldığınız nefeslerin toplamı değil, nefesinizi kesen anların toplamıdır.
• İnsan sevdiğini öldürür diye bir söz vardır ya. Aslında bakın, insanı öldüren hep sevdiğidir.
• Önemli olan, söylenenin ne olduğu ya da nasıl söylendiği değil, nasıl anlaşıldığıdır.
• Söylenmesi gereken şeyi, söylenmesi gereken kişiye ve sadece gerektiği zaman söylemelidir.
• Hayat kalbini okuyacak bir şarkıcı yaratmadıysa, aklını konuşacak bir filozof yaratır…
• İstediğiniz kadar yüksek sırıklar üzerine çıkın. Her koşulda kendi bacaklarınızla yürüyeceksiniz.
• Çocuğuna küçük şeylerden zevk almasını öğreten ona büyük bir servet bırakmış olur.
• Düşünce şeytandan davranış tanrıdandır hangi düşüncenin davranışa dönüşeceğine karar verense insandır!
• Hiçbir şey bir fikirden daha tehlikeli değildir. Eğer o fikir sahip olduğunuz tek fikirse.
• Herkesin bir zaman makinesi vardır. Bizi geçmişe götürenleri anılarımız, geleceğe götürenler ise umutlarımızdır.
• İnsanı en çok üzen şey; ummadıkları kişiler adam olurken, adam sandıklarının insan bile olamamış olmasıdır.
• Bazen bir hikâyeye âşık olursun, kahraman önemsizdir… Bazen de bir kahramana âşık olursun, hikâyesi bile yoktur…
• Doğarken sen ağlıyordun, başkaları gülüyordu. Öyle bir hayat yaşa ki, öldüğünde sen gülesin, başkaları ağlasın.
• Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi. En büyük çınar bir tohumdu, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi.
• Ona sevdiğinizi söylemek ya da hissettirmek için yarını beklemeyin. Yarın olduğunda o ya da siz artık olmayabilirsiniz…
• Yarının bugünden daha iyi olacağı ümidiyle yetinmek yerine, hemen bugün yarın uyandığımızda kendimizi önceki günden biraz daha iyi hissetmemizi sağlayacak bir şeyler yapabiliriz.
• Kazanması yıllar süren, kırılması saniyeler alan ve dağıldıktan sonra tekrar toparlaması için ömür gereken şeye; güven denir.
İnsanlığa, sevgiye, saygıya, Yaradandan ötürü, Yaratılmış her şeye merhamet duyan siz güzel insanlar… Evinizden huzur, yüreğinizden sevgi ve yüzünüzden tebessüm eksik olmasın…
Cumartesi gününüzün içinde geçecek olan her anınız; bir ağacın gölgesindeki huzur, berrak sulardaki saflık, topraktaki bereket ve aldığınız nefesteki anlam kadar güzel olsun…
Sevin hayat sevince, sevilince güzel ve diyelim ki her bir cümleye ve bilene ki bu Vatanın sahipleri, yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir… Kim; Barış adına, Sevgi adına, İnsanlık adına yoklama alırsa, Ben; ‘Buradayım…
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun…
Hoş kalın hoşça kalın ama her dem sevgiyle dostça kalın… Bir gün bir yerlerde görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#