Eşit İşe, Eşit Ücret Vermeme

Modern dünyanın vazgeçemeyeceği bir bilim dalı istatistik. Hakkındaki onca şaibeye rağmen, bir veriye ulaşmak istediğimizde baktığımız yer orası. Elimizde direkt bilgi alabileceğimiz bir evren yoksa ona muhtacız…
İstatistiğin bizi yanılttığı çok yer olabilir tabi. Eldeki objektif verilere bakarak bambaşka yorumlamalar yapılabilir. Çünkü baktığınız açı önemli…

Ben TÜİK’in verilerinden yararlanarak uzaktan bakmak istedim kendimize.
Aşağıdaki “Eşit işe, eşit ücret vermeme” tablosu.
Bu tabloyu incelerken biraz vaaz dinledim desem yalan olmaz. “Bu yasalara aykırı. 1963 yılında ücretlerde cinsiyet ayrımı kesin bir dille reddedilmiştir…” Söylenen olması gerektiği üzerinden söylendiği ve gerçeklerle uyuşmadığı için dinlemek istemedim…
Kendi varmak istediğime doğru ilerlemeyi tercih ettim.
Ulaşmak istediğim yere giderken, adını daha önce koymadığım, şimdi daha net olduğum duygu ve düşüncelerim çıktı yoluma. Onlardan da bahsetmeliyim. “Modern dünyadan nefret ediyorum.” Bencil oldukları için, geri kalmış ülkeleri sömürdükleri için, kendilerini dünyanın efendisi gibi gördükleri için, kibirli oldukları için.

Ama burada Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim etmeliyim…
Nefret ettiğim modern dünyanın geliştirdiği modern bakış açıları, kadını koruyan pozitif ayrımcılıklar olmasa biz yerimizde saymaya devam edeceğiz. Geleneksel kabullerin için de kendimizi ikinci sınıf insan görerek, haklarımıza ruhumuzda bir yerlerde yabancı kalacağız…

Ben radikal feministler gibi “dişe diş bir mücadele ile alsaydık haklarımızı daha anlamlı olurdu” demiyorum. Dünyanın birçok ülkesinden önce armağan edilmiş haklar için sonsuz minnettarım.

Geldiğim noktada bizim batıyla eşitlenme atılımlarımız çok kıymetli diye düşünüyorum. TÜİK tarafından böyle bir istatistiğin ortaya konulması bunun dert edildiğinin veya dert edilmesi gerektiğinin bir göstergesi bence…
( Merak edenler kurumun sayfasından iş kollarına göre daha detaylı verilere ulaşabilirler.)

Kabuller üzerinden yaşadığımız  dünyada dilerim yetişen her kadın, gölgesinde yaşayacağı bir erkek aramaktan vazgeçer. Kadın korunan kollanan bir mücevher olarak değil, sadece insan olarak var olur…