Memleketimden İnsan Manzaraları 473
Erkekler, Mükemmel Kadınları Sevmez
İzmir’den yazan tanıdık bir hanım okurumuz var. Daha önce söz etmiştik bir iletisinden. Eşini seviyordu ama kimi huyları ve alışkanlıklarını hiç yakıştıramıyordu ona. “Ne deyip ne yaptımsa değişmedi bir türlü.” diye yakınıyordu.
Yeni bir ileti daha geldi; aynı hanımdan. Bu kez ne diyor bakalım:
“Önce çok teşekkür ederim size. Çünkü eşimle olan iletişim sıkıntımı haftalık söyleşilerinizdeki babacan öğütlerinize aynen uyarak büyük ölçüde çözmüş bulunuyorum. Özellikle de “Evlilikte Mutlu Olmanın Sırları” söyleşiniz çok yararlı oldu; benim için. Bizim evde her şey yolunda şimdi.
Bayramda Londra’da yaşayan oğlumuz ve kızımızı ziyarete gideceğiz. Kızımız diyorum ya gerçekte o bizim gelinimiz. Evet, gelinimiz ama oğlumuzdan daha çok severiz onu. O nedenle kızımız o bizim, kızımız!
Yazar Sema Maraşlı’nın Eşimin Eşi Yok ve Eşimle Tanışmayı Unutmuşum kitaplarını tavsiyeniz üzerine hemen alıp okumuştum. Çok yararlandım. Şimdi de üçüncü kitabı Evlendikten Sonra da Muhabbet Olsun adlı eserini Trendyol’dan ısmarladım. Üçünü de Londra’ya götüreceğim. Oğlumuz ve tatlı gelinimizin de okumalarını isteyeceğim. Benim ancak bu yaşta öğrendiklerimi onlar şimdiden öğrensinler de benim üzüntülerimi yaşamasınlar.
Elleriniz ve güzelliklerle dolu yüreğiniz dert görmesin; Sevgili Öğretmenim!”
Balıkesir’de yaşayan yine bir bayan okurumuz da diyor ki:
“Liseden bir arkadaşım öğretmenlikten emekli olduktan sonra “Evlilik Danışmanlığı” dalında uzmanlık eğitimi aldı. Şimdi Danışmanlık Merkezi açtı. Bu arkadaşla bağımız kopmadı hiç. Etkin Felsefe Derneği’nde görevli… İnternetten haftada bir gün “Felsefe Kitapları Okuma Saati” düzenliyor. Sizin haftalık söyleşileriniz gibi bu programı da kaçırmıyorum hiç.
Keşke diyorum, eşlerinden yakınıp duran kadınlar ve erkekler, ama özellikle de hanımlar, magazin programları yerine bu tür yararlı çalışmaları izleseler! Eminim ki, hem kendileri mutlu olur, hem eşleri… Dedikodu yapıp durmakla, yakınları ve arkadaşlarına aynı olumsuzlukları anlatarak onları da üzmek yerine çözüm arayıp bulmak daha güzel değil mi?
Bir ara ben de düştüm o yanlışa. Farkına varır varmaz değiştirdim tutumumu. Aile yakınlarım gibi dostlarıma da güzel şeyler anlatıyorum yalnızca. Dolayısıyla güzelliklerle beslemiş oluyorum ruhumu hep. Dediğiniz gibi, hiçbir kadın kocasının kölesi değil. Tamam, hiçbir erkek de karısının kölesi değildir. Biraz da böyle düşünmek gerekmez mi?
Eşler mutlu olmak istiyorsa, eşini mutlu etmek için özel bir çaba göstermeli. Bilmeliyiz ki, biz eşimizi ne kadar mutlu edebilirsek, o kadar mutlu oluruz biz de.”
“Dişli hanım” diye ben böylesine derim işte! Eşini değiştirmek için boşa emek harcayacağına kendisini değiştirebilen hanımlara… Onurunu her şeyin üstünde tutan hanımlara… Saygısını, sevgisini asla yitirmeyen hanımlara… Doğru bildiği yolda giderken, en küçük bir engelle karşılaşınca geri çekilip başka yöne sapmayan hanımlara…
-2-
“Beylerden ileti almıyor musunuz hiç?” diyeceğinizi biliyorum. Beyler hanımlar kadar cesur olmadıkları için korkarlar; bu tür konularda konuşup yazmaktan. Yine de bir iki örnek vereyim; kısaca yazıp iletenlerden:
Ankara’dan şöyle yazmış bir dostum:
“Her zamanki gibi, ‘Erkekler Neden Dişli Kadınlarla Evlenir?’ başlıklı yazını zevkle okudum. Bence ‘Dişli kadın’ yerine, ‘Kişilikli, sağlam karakterli kadın’ demek daha yerinde olurdu. Sözgelişi kitabın adı, ‘Erkekler Neden Dişli Kadınlarla Evlenmeli’ olsa daha doğru olmaz mıydı?”
Aynı kanıdayım. Gerçekten de daha doğru olurdu.
Bir profesör dostum da şöyle diyor:
“Çok güzel konuları ele alıyorsunuz. Biz de evlendiğimizde aylıklarımızı ortak bir çantaya koyardık. Kimin ihtiyacı varsa alır, harcardı. Önce kira gibi ortak giderlerimizi verir, artanını birlikte değerlendirirdik. Sonra bankada ortak hesaplarımız oldu. Hiçbir sorun yaşamadık. Çünkü yaşam ortak…
Bir gün ayrılsak bile, birbirimizi kollamak gerektiğini düşünüyorduk. Parasal bir sorun yaşamadık hiç. Bu yüzden kendimi hep şanslı hissetmişimdir.”
Bu dostumun “Bir gün ayrılsak bile…” diye başlayan cümlesi çok düşündürdü beni. Kaç bey, kaç hanım bunu düşünebilir? Para ve mal bölüşümü nedeniyle birbirine düşman olan, yazılı ve görüntülü basına yansıyan karı-koca kavgalarını anımsıyorum da…
Önceden söylemek kolay… İş başa gelince değişir insan. Konu para pul olunca kardeşler bile boğazlıyor birbirini” mi dediniz? Bilmem, bilemem!
Gelen iletilere son verelim de yıllarca bu konuda araştırma yapan Amerikalı bayan yazar Sherry Argov’a kulak verelim biraz da:
* “Aşk ilişkisinde erkeğe, kendinden onur ve gurur duyan bir kadından daha çekici gelen bir şey yoktur.”
* ”Saygı her şeyi bir arada tutan tutkal gibidir.”
* ”Size farklı yaklaşılması için sizin de farklı düşünmeniz gerekir.”
* “Erkekler fazla kafaya takmayan bir kadınla rahat eder.”
* “Dişli Kadın kaba ve incitici değildir; çünkü düşünceli olmanın da etkili olduğunu bilecek kadar akıllıdır.”
Ve işte şu söz de o yazardan:
”Erkek mükemmel olan bir kadınla evlenmez. İlginç olan kadınla evlenir.”(*)
Daha nice güzel dersler veriyor bu hanım ama ben hepsini alamam ki buraya.
———————————————————————–
(*) Erkekler Neden Dişli Kadınlarla Evlenir? Sherry Argov, Çeviren Başak Yenici,
Butik Yayıncılık, 2020 Eyüpsultan/İstanbul, 222 sayfa, info@butikyayincilik.com
Hüseyin Erkan
0535 371 74 83