Erdoğan'a Mesaj, PKK'dan Sonraki Tehlike ve Hamamların İstanbul Projesi
SUİKAST OLAYI-LARI
Bu zamana kadar sizlere not tutmanız gereken konuların hangisini not edin dedim de tuttuğunuza pişman oldunuz?
Kimisinin safsata olduğunu düşündüğü çoğu şey gerçekleşmişken halen daha söylenenleri safsata olarak görenler, halen daha bazı gerçeklere inanmamaya devam mı edecekler?
***
Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminin derin devletin gündeminde olup bu konunun altını altı aydır şiddetle çiziyorum. Kimisi bu düşünceyi gündemine alırken kimisi de bu söylenenleri safsata olarak nitelendirdi.
Ama sonuç ortada…
Özellikle bir önceki yazım olan "ÖZGÜRLÜK OPERASYONU" isimli köşe yazımda Erdoğan'ın, derincilerin ölüm listesinde ilk sıralara geldiği hakkında bir bilgi paylaşımında bulunmuştum. Ve ondan önceki birçok yazımda bu konuyu detaylandırmış, bu tehlikenin seçimin yaklaşmasına doğru artacağını vurgulamıştım…
Son zamanlarda GİZLİ saldırıların etkisinde kalan Tayyip Erdoğan'da bir korku hakim olmaya başlamış, açık açık meydan okumaktan kaçınmış, dolaylı yoldan çekinerek "BİZ KEFENİMİZLE GEZİYORUZ" mesajı vermişti.
Başbakan bu tavrı ile, çekinerek ama pes de etmeyerek derin yapılanmanın ölüm listesinde ilk sıralara çıktı.
Gene hatırlarsanız size önceki yazılarımda derin yapılanmanın ilk amacının Erdoğan'ı öldürmek değil, sadece saf dışı bırakmak olduğunu söylemiştim.
Fakat saf dışı bırakılamayan Erdoğan, artan parti rantı ile derin devletin planlarını alt üst ediyor; derin devlet öldürmenin dışında alternatif planlarla alt etmeye çalıştığı Erdoğan'ı B planı suikast ile öldürerek saf dışı etmeyi planlıyor.
Aslında yaşananların biraz öncesine yani son 1 yıllık döneme bakacak olursak; derin devletin Tayyip Erdoğan'ı öldürme planı yoktu. En azından bu dönemde öldürmek istemedi. Çünkü Tayyip Erdoğan'ı öldürmek derin yapılanmanın son yaşanan Ergenekon operasyonu ile birlikte karanlık yüzünün ortaya çıkması manasına gelecekti. Derin yapılanmanın arkasındakiler bu riskin yerine diğer yöntemlerini deneyerek, kendi partileri ile AKP'yi saf dışı bırakmayı planladılar.
Ama tüm bunlar sonuç vermeyince, yaklaşan seçimde iktidarın tekrar AKP olup, başbakanlık koltuğuna Tayyip Erdoğan'ın gelme ihtimalinin artması derin devlet yapılanmasını harekete geçirdi.
Öldürmeyi B planında tutan derin yapılanma yaşanan konvoy saldırı ile göz dağı vererek; Erdoğan'a "ölüm listesindesin kararını ver" mesajını iletti.
Tabii Erdoğan'da miting alanlarında bu mesaja rest çekerek artık daha büyük bir risk almış oldu.
YANİ KISACASI ARTIK ERDOĞAN ÖLÜM LİSTESİNİN BAŞINDA!
Bu konuda 6 ay önce yazmış olduğum 02.12.2010 tarihli yazım:
"Önceden beri söylediğimiz Erdoğan'a suikast planı defalarca faale geçirilmek istendi. Fakat başarıya ulaşılamadı. Kimini biliyoruz, kimisini bilmesini gerekenler biliyor, kimi suikastı da Allah'dan ve yapmaya planlayanından başka kimse bilmiyor.
Derinlerin planı; ya seçime kadar Tayyip Erdoğan'ı lekeleyip halkın gözünden düşürecekler, ya da derinlerin partisi iktidara gelemeyeceği ihtimali oluştuğu an Tayyip Erdoğan'ı öldürmeye çalışacaklar."
DEVAMI: ERDOĞAN'A SUİKAST VE BAŞLATILMASI İSTENEN SAVAŞ
***
AKP DEĞİL, ÖZEL SEÇİLMİŞLER
Ak Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan, adı ihtiyar ya da her neyse; anti karanlık güçler tarafından bilgilendiriliyor ve çeşitli talimatlar ile yönlendiriliyor.
Bunu birçok kez detayını da vererek önceki yazılarımda paylaşmıştım. Erdoğan'ı öldürme girişimleri ile birlikte, öldürülme ihtimali olan Erdoğan'ın yerine geçecek isim de bu heyet tarafından belirlenmek üzere. Ya da belki de bu kişi belirlenmiştir bile…
R. Tayyip Erdoğan; AKP'nin parti sistemindeki değişikler ile "heyetin seçilmiş kişilerini" bir bir bakanlık koltuğuna oturtarak 2023 projesini gerçekleştirme yolunda ilerliyor.
Bu seçilmiş heyete, seçimlerden sonra tekrar AKP'nin iktidara gelmesi ile birçok yeni isim daha katılacak ve özel makamlarında yerlerine oturtulacaklar…
Amaç ise hedeflenene ulaşmak olacak; Türkiye’yi altın çağıla ulaştırmak…
PKK’DAN SONRAKİ ALTERNATİF TEHLİKELER
PKK kendi içinde yaşadığı sorunlar ve kaybettiği güç ile gündem dışına itile dursun; bizleri belki de daha büyük bir tehlikenin beklediğini söyleyebilirim.
Çünkü bu tehlike silahla karşılık verilebilecek cinsten değil.
Bu tehlike; aşiretler arası kan davalarının tekrar bölgeye hakim olma ihtimalinden kaynaklanıyor.
Özellikle son zamanlardaki yaşanan aşiret kavgaları bu olayların derin devlet tarafından kaşınarak daha da körükleneceğine benziyor.
Hükümet bu tehlikenin önlemini şimdiden almalı, olası tehlikelere karşı mutlaka çözümler üretmelidir. Gerekirse bölgedeki aşiret liderleri ile oturulup bu tür provokasyonlara gelmemeleri gerektiği söylenip, aksi bir durumun yaşanması halinde yaşanacakların bedelini ödeyeceklerini belirtmeleri gerekiyor.
Aşiret kavgaları muhtemelen LEGAL MAFYACILIK sistemi yani bölgedeki sivil toplum örgütleri ile gerçekleşebilir.
Çünkü oradaki sivil toplum örgütlerinin her birinde farklı aşiretlere mensup kanı kaynayan delikanlılar mevcut…
HAHAMLARIN İSTANBUL PROJESİ
Mason üstatlarının da üstatları, 33’ü aşmış Hahamların projesi İstanbul’a Yahudi akını yaptırmak.
Bunun nedeni ise İstanbul’da çıkması beklenen Mehdi’nin seçilmiş ırk olan kendilerinin arasından çıkacağını düşünmeleri.
Özellikle büyü yöntemleri ile birçok şeyden haberdar olan İsrail istihbarat servisleri, Türkiye’de özellikle İstanbul’da Mason Locası ile İstanbul’da Yahudi hakimiyetini sağlamaya çalışıyorlar.
Bunun olmayacağını bilmelerine rağmen, öfkeleri, kinleri ve böbürlenmeleri onları halt edip yok edecek…
Geçmiş kavimlerde olduğu gibi helak olan kavimler hep gerçeği görmüş fakat böbürlenmeleri yüzünden bir türlü gerçeği hazmedemeyip helake uğramışlardı…
Bu konuyu da şimdilik burada kısa keseceğim…