Türkiye büyük bir nehir gibi yatak değiştiriyor. Bu kolay bir iş değil. Sosyal yapı değişiyor,siyasal yapı değişiyor,ekonomik yapı değişiyor,demokratik yapı değişiyor. Bu sosyolojik yapıda kendilerine rant sağlayan ve kaosla beslenen ‘karanlık bir koalisyon var’ Gerginlikten,çatışmadan,savaştan,silahtan uyuşturucudan büyük para kazanıyorlar.Bu koalisyon Danıştay’a yapılan saldırı, Dağlıca baskını Diyarbakır’daki termoslu bomba eylemi, ve Hakkari’deki esrarengiz kara mayın eyleminde karşımıza çıkıyor.Ne zaman Türkiye’de önemli görüşmelerden önce bu karanlık aktörler hep ortaya çıkıp,ülkeyi yine kan gölüne dönderip bu temasların baltalanması sağlanıyor.
Her fikrin,her önerinin,her talebin rahatlıkla konuşabildiği ortamda silahların patlamasına ihtiyaç yoktur. (kaynak Ahmet Altan )
Türkiye’nin hiç problemlerini eşitlik,özgürlük,adalet ve hakkaniyet içinde çözü barışa ulaşabilmesi için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun son devrimsel çıkışları dikkate alınmalıdır.Türkiye faili meçhul cinayetler, askeri militarizm vesayeti, anayasanın getirdiği otorite boşluğunda bu durumlar hep yaşanmaktadır.Başbakan Erdoğan’a “Anayasayı şimdi değiştirelim” diyen CHP’nin genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun “onu samimi bulmuyorum” diyerek daha baştan red ettiğine aklım almıyor.
Siyaset fevkalade meşru ve haklı bir istek.
Erdoğan ise “topu ile kimsenin oynamasına izin vermeyen” bir çocuk gibi anayasaya ve değişime sarılıp statükocu bir edayla red ediyor. “Anayasa Değişimi” bir seçin kozu olarak sadece kendi elinde tutmak istiyor.Başkalarının samimiyetini sorgulamak elbette kendi samimiyetini sorgular hale getirir.Erdoğan gerçektende anayasanın değişmesini ülkenin gelişmesini,özgürleşmesini mi istiyor?Yoksa geçen seçimlerde yatığı gibi “anayasa değişikliğini” bir seçim kozu olarak tutmak değişimi geciktirmek mi istiyor tartışılır.
Hayatın gerçekleri CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun değişime sahip çıkmaya zorladığından hemen değişimin önüne set çekerek CHP liderinin samimiyetini sorgulamak Erdoğan’ı bir anda tutuculaştırır.Türkiye değim hızını Erdoğan’ı kişisel arzularına bir seçim hesaplarına göre belirleyemeyecek,Erdoğan Türkiye’nin değişimlerine ayak uyduracak. Üstelik Kılıçdaroğlu sadece anayasa değil.diğer 12 eylül yasalarına 27 nisan ve 28 şubat kararlarının değiştirmeye hazırlık olduklarını söylüyor.Bu gösteriyor ki CHP’nin Baykal’dan önceki devrimci ruhuna geri döndüğünün işaretleridir.
Neden AKP,CHP,BDP BİRLİKTE ÖZGÜRLÜĞÜN YOLUNU amcasın.Türkiye’nin iç sorunlarını çözmenin eşinde olduğu şu günlerde,değişim istediği bir sel gibi kabarıyor bu ülkede.
Türkiye değişim istiyor isteğe ayak uyduran lider olur,bu istediği gemlemeye kalkan sel suları altında kaybolur.Değişimi durdurabilir sanan çok parti ve liderleri kayboldular.Erdoğan bu değişimin önüne geçip engellerse Kılıçdaroğlu’nun çıkışlarını oda diğer partileri gibi kaybolup gider.Erdoğan haziran seçimin hesabını yapıyor ve değişime samimi değil