Erdoğan Aslıyüce güçlü bir kalem sahibi. Araştırmalarıyla, yayınlarıyla hep gündemde kalıyor, kalma başarısının sahibi olduğunu kanıtlıyor. Yenilerde gelen kitaplarından birinin adı: Şura Şehirleri. Yesevi Yayıncılık yayınları arasında 330 sayfayla Günyüzü görmüş. Adım Adım Türkiye’m serisi içerisinde yer alan bir kitap, bir yayın masamızdaki, elimizdeki.
Erdoğan Aslıyüce kırka yakın kitabın imza sahibi. Hepsi de içerik olarak zenginliği olan yayınlar, kitaplar. Kendisini kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
İki sayfalık önsözün bir yerinde: “Şûra şehirleri ile vatan coğrafyasındaki şehirlerimizi beraberce gezerken o şehirlerin kısacık tarihlerini öğrenerek Anadolu coğrafyasının kadim bir Türk yurdu olduğunu da göreceksiniz” deniyor.
Şura şehirleri sıralaması şöyle: Kocaeli, Adana, Konya, İnegöl, Sakarya, Isparta, Elazığ, Divriği, Malatya, Sinop, İstanbul, Ordu, Bursa şeklinde karşımıza çıkıyor. Bu şehirlerle ilgili değişik bilgiler veriliyor, önemli olanlar satırbaşları altında anlatılanlar dikkat çekiyor.
O şehrin tarihi, önemli olayları, gezilecek yerleri, kültür ve turizm açısından bakılışı gibi özellik ve güzellikleri sayfalara aktarılmış. Şuraların
gerçekleştirildiği toplantı sonunda yayınlanan, sonuç bildirilerinin altına imza koyan kuruluşların fazlalığı da ayrıca dikkat çekiyor. Burada çok önemli bir kültürel etkinlik, kalıcılık gerçekleştirilmiş oluyor.
Bir örnek: Aydınlar Ocakları 22. Şurası Üsküdar’da gerçekleştiriliyor. 21-22 Aralık 2002 tarihlerindeki bu şuraya katılanların sonuç bildirgesi:
“Şuramız özellikle iç ve dış politikada hızlı ve tarihi gelişmelerin yaşandığı bir döneme isabet etmiştir. Yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz dönem, Cumhuriyetimizin geleceğini tayin edecektir” cümleleri dikkat çekici tespitler olarak karşımıza çıkmaktadır.
GÜNÜN HABERİ: 3.5 YIL SONRA GELEN MEKTUP
PTT aracılığıyla gönderilen mektupların, sağ-salim ve kısa sürede alıcılarına ulaştırılması beklentileri hepimizde vardır ve bu beklenti süreklilik içindedir.Antalya ilimiz merkezinde yaşayan, aslen Burdur ili Gölhisar ilçesinden olan eğitimci,yazar,şair ve araştırmacı Kamile Yılmaz hocanım,13 Eylül 2010 tarihinde,’İsa Kayacan,P.K.61 A.Ayrancı-Ankara’ adresine normal gönderimli bir mektubu 17 Eylül 2010 tarihinde Antalya PTT Üçkapılar Şubesinden göndermiş.Bu mektup ne zaman alıcıya ulaşmış dersiniz? Sıkı durun 3.5 yıl sonrasının tarihi olan 28 Şubat 2014 tarihinde İsa Kayacan’ın eline ulaşıyor.Bu mektup, 3.5 yıl nerede bekletilmiş,neden,nasıl misafir edilmiş,aklımız ermedi?. Şimdi biz 3.5 yıl sonra İsa Kayacan’a ulaşan PTT 17 Eylül 2010 tarihli Antalya çıkışlı mektubun metnini aşağıya aynen alalım:
Sevgili İsa Kayacan;Van Postası Gazetesine yazdığınız “Burçak Tarlası”kitabımı tanıtan en son yazınızı da aldım.Sizin ne denli geniş yürekli olduğunuzu her gün daha iyi anladım.Çevremizde bir çok yazar-çizer var.Ancak onlar ne denli ünlü olsalar da paylaşıma kapalılar.Hatta daha ileri giderek,bazen de açıkça”Ayağımızın altından çekilin,önüne gelen yazmasın” gibi tavırlarla karşılaşıyoruz.Hal böyle
olunca,sizin davranışınızın bizleri ne denli mutlu,umutlu ettiğini bilemezsiniz.Ben kendi adıma sizin bu denli engin yüreğinizin karşısında şaşırıyor,saygı duyuyor,onurlanıyorum.Siz çok yaşayın,çok yazın,çok üretin,sağlığınız her gün daha iyi olsun ki,bizler de var olabilelim.
Hani yayla yolları vardır, yaz sıcağında güneş tepemize dikilir, susuzluk yüzünden serap görmeye başlarız,yorgunluk bedenimizi esir alır,işte o zaman yolun kıyısında,bir şırıltı duyar,şaşırırız ya öyle bir insan İsa Kayacan.Mevlana gibi,kim olursa olsun,yeter ki bir şeyler üretsin,onu güçlendirmeye,yalnız olmadığını hissettirmeye çalışıyorsunuz.Bu davranışınız bize nasıl iyi geliyor bilemezsiniz.İyi ki varsınız,iyi ki hemşehrimizsiniz.Antalya’ya gelirseniz,konuğum olmanız beni çok sevindirir.Testinizden bir tas su doldurmak, bilgilerinizden yararlanmak onurumdur.Sevgiler,saygılar sunuyorum.Hoşça kalın (Kamile Yılmaz,13.09.2010-Antalya)