Bundan yıllarca evvel devrin ticaret bakanı Şükrü Yürür… Bir seçim konuşmasında “Müjdeler olsun… Tekkiraz’ın bölceleri artık çürümeyecek… Çünkü TMO Ünye Limanına bölce siloları yapacak…”Demişti de millette bir alkış tufanı kopmuştu.
Nitekim Sayın Yürür sözünde durdu… TMO bölce silolarını limana yaptı… Ama ne var ki Tekkiraz bölce ekiminden vazgeçti. Çünkü fındık daha karlı ve “beleş” işti. Zaten Tekkiraz kırk yıl bölcesini biriktirse o siloları dolduramazdı.
Ticaret bakanı Şükrü Yürür’ün gayretleri ve TMO’nun ihsanları ile yapılan silolar şu anda ne durumda dersiniz?
Hizmet binası bir ara Ünyespor’a yatakhane oldu… Muhtemel ki şu anda ecinniler kullanıyor.
İşte ülkemin yatırım politikaları birinci elden böyle yürütülüyor… Dersem hem konu başka mecralara kayar…
Ve hem de maziyi debertmek
lüzumsuz…
Hiç kimsenin aklına gelmedi ki… Çok değil otuz kilometre yukarıdaki Akkuş fasulyesine yatırıp yapıp oraları ihya etmek… Hem daha rasyonel ve hem daha ilmi…
Çünkü şu anda Akkuş Fasulyesi literatüre girmiş vaziyette… Koruma altında ve üstelik yok satıyor.
Ne var ki… Onca yıl sonra…
“Kürk değişmiş ama içindeki kamber aynı…” Misali yine aynı teraneler… Aynı gayretkeşlikler…
Ama daha usturuplu ve daha profesyonelce… Üstelik
ahlaktan da yoksun.
Adam öyle bir fikir ortaya atıyor ki… Son derece lüzumsuz ve son derece saçma…
Seçildiğinin daha kırkı çıkmadan Ünye Denizinin göbeğine bir fıskiye yerleştirdi… Denizin bir-iki kımıldamasında gitti. Şu anda hangi depoda çürüyor bilinmez.
Sonra ortaya Çakırtepeye teleferik fikrini ortaya attı… “Ünyelülere yakuşur…” Dedi. Ama peşinden ilave etti… “Ünyelüler isterse tabi…” Sanki her bir yaptığını bize soruyor da…
Ondan da vazgeçti… Şimdi de liman fikrini ortaya attı.
Değil Karadeniz’in Türkiye’nin bir numaralı limanı olacak(mış)!
Yahu dedim kendi kendime… Hayret buna bir “ama” takozu bulmadı…
Yanılmışım…
Biraz geç oldu ama ustalıklı oldu.
Gazetem Ünyevizyon’un haberine göre Sayın Büyükşehir Başkanı demiş ki…
“Biz projeyi yaptık… Gerisi hükümetin bileceği bir iş… Yani demek istemiş ki “bu projenin gerçekleştirilmesi Sayın Kurtulmuşun
gayretlerine bağlı…”
Ben demiyor-muyum? “Boynuz kulağı geçer… Zamane siyasetçilerinin yanında eskiler çırak kalır…” Diye.
Şimdi sotaya yatmış bekliyorum… Sayın bakan (yirmi gün sonra ne olacağı da belli değil ya) kucağındakini ne yapacak bakalım.
Sormazlar ya… Ben olsam hatır gönül dinlemez… Nesebini geri şutlardım. Evlat sahibine yakışır diye…
Hem…
Ya alışkanlık yapar da… Ha bire proje gönderir… Sonra da “Hiçbir iş beceremiyor… Onun
yerine beni gönderin…” Derse ne olacak?
Hoş… Memlekette başka yer mi yok… Kaldı ki sırtında yumurta küfesi mi var… Kurtulmuş’da
gider başka bir şehre…