Antroposofi, 20. yüzyıl başlarında Avusturyalı filozof ve pedagog Rudolf Steiner tarafından geliştirilen ve ismi ‘insan olmanın bilgeliği’ veya ‘insan olmanın bilinci’ anlamına gelen bir doktrindir.
Yunancada, antropo ‘insan’ ve sopho da ‘bilgelik’ demektir.
Antroposofi, ayni zamanda insan ve evrene dair tinsel oluşum ve işlemleri incelediği için, aktardığı bu bilgelik ‘Tin bilim’ olarak da adlandırılır.
Antroposofi, eğitime, tıbba, sanata, mimariye ve ziraata uygulanmıştır.
Sanem Altan’ ın “Teknoloji devleri çocuklarını teknolojik olmayan bir okula gönderiyor başlıklı yazısında bahsettiği Waldorf okulları “antroposofi” adıyla bilinen bu doktrinin eğitim kurumlarıdır.
Waldorf ismi, 1919 yılında Stuttgart’ ta Waldorf-Astoria sigara fabrikası işçilerinin çocukları için kurulan ilkokuldan gelir.
Bugün dünyada bu doktrine göre eğitim veren ve Waldorf ismiyle bilinen sayıları 1000’e yaklaşan okulları ve sadece Almanya’da 500 Waldorf çocuk yuvası vardır.
USA’ daki okul sayısı 200’ e yakındır.
Antroposofiye göre, eğitimlerin en gerçeği, organik olarak insanın, toprağın ve kültürün özünden doğar.
Bu eğitim modelinde çocuklar ve gençler yani “insan olmaya çalışan ruhani varlıklar” her biri yedi yıllık üç evreden geçerler.
Eğitiminin amacı bağımsız düşünebilen, kendilerini bilen, dünyada kendilerini güvende hisseden ve hünerlerini ortaya koyabilen bağımsız bireyler yetiştirmektir.
Eğitim, tabii ortamda yapılır.
Teknoloji ve tahta parçalarıyla hayâl gücü geliştirilerek yapılan eğitim yaratıcılık ağırlıklı ve dersler öğrenciye model olabilecek kişiler tarafındanverilir.
Mesela, resim dersi, öğretmenden değil ressamdan, müzik dersi piyanistten alınır.
Okullarda öğrenim araçları “yüksek-teknoloji” ürünü olanlar dışında kalem, kâğıt, örgü şişi, toprak, çamur, tahta, iplik, ağaç dalı her şeydir.
Okullarda ne bilgisayar ne de ekranlar vardır ve hatta bunların talebelerin evlerinde olması bile istenmez.
Bilgisayarların ve benzeri ileri teknoloji ürünlerinin yaratıcı düşünmeyi, insani ilişkileri, hareketi, dikkati olumsuz etkilediğine inanılır.
Waldorf eğitiminde, not vermek, sınıfta kalmak yoktur.
İlkokulda sınıf öğretmeni tüm dersleri hazırlar ve uygular; bütün bir dönem her sabah ilk iki saat bir ana konu işlenir, ‘eyleyerek öğrenme’ uyarınca önce yazma, sonra okuma öğreniliyor.
Oyunlar ve şarkılarla çocuğun ilgisi canlı tutularak dersler sadece uslu uslu oturulacak saatler olmaktan çıkarılır.
Birinci sınıftan itibaren iki yabancı dil öğrenilmeye başlanır.
Ortaokulda el işi, işletme ve toplumsal çalışmalarla uygulamalı eğitime ağırlık verilir.
Dil yetisi ve toplumsal iletişimin gelişmesine ket vurmamak bakımından bilgisayar ancak ortaokulda öğrenilir.
Öğretmen karne hazırlamaz, ama her çocuğun yetenekleri ve kişisel gelişimi hakkında defter tutar.
Velilerle çok sık görüşülür.
Okul velilerle öğretmenlerden oluşan ve her hafta toplanan bir kurul tarafından idare edilir.
Bu okulların fiyatları da ucuz olduğu da sanılmasının; yıllık okul parası 20 bin $ seviyesinde.
Gelelim neticeye
Eğitimin nasıl olması gerektiği tüm dünyada tartışılıyor.
Eğitimi tamamen teknolojiye dayandıran modeller yanında, Waldorf okulları gibi bunu reddeden anlayışlar da var.
Silikon Vadisinin Google, Apple, Yahoo ve Hewlet-Packard gibi önde gelen kuruluşlarının üst düzey yönetici ve mühendislerinden pek çoğu çocuklarını Waldorf okullarına gönderiyor.
Öğrenmenin hayatın tabii akışı içinde olmasını doğru buluyorum.
Teknolojiyi yaratan mühendisler, ilkokulu ancak bitiren “patronların” maaşlı memurları değil mi?
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.