Amerika Sudilere dört yüz milyar dolarlık silah sattı.
Bu demektir ki: Şii Sünni savaşına hazır olun.
Peki biz Türkiye olarak bu savaşın bir parçası mı olacağız ? Yoksa Büyük Atatürk’ün dış politikasını takip ederek barışa katkıda mı bulunacağız?
ABD li bir başkan bizim için “Türk Birliği Atom Bombasından daha tehlikelidir” diyor.
Her ne kadar bazı minvaller Türk kurultaylarını engellese dahi manevi olarak emperyalizmin karşısında bir kaya gibi durmaktadır.
Bu güç bugün sadece Türk milleti için değil İslam alemi içinde bir güvencedir. Hatta mazlum milletler için bir moral kaynağıdır.
Orta doğu emperyalistler tarafından büyük bir yangına hazırlanırken, İsrail yayılmacılığı da sinsi sinsi beklemektedir.
Tarih bu ağabeylik görevini Türkiye ye vermiştir.
İnşallah bu yangın daha fazla büyümeden söndürülür.
İnşallah idarecilerimiz bu mezhep çatışmalarının tarafı olmaz.
Diğer taraftan emperyalist güçler bütün kuvvetini Kıbrıs’ın çevresine yığmış durumdadır. Petrol kaynakları azalırken, doğalgaz kaynakları önemli hale gelmektedir. Bu da şu anda en fazla Akdeniz de bulunmaktadır. Enerji önemlidir.
Yunanlılar istediği gibi Akdeniz’i parselleyip uluslararası şirketlere peşkeş çekerken, İsrail petrol ve doğalgaz çıkarıp satarken, Türkiye ne yapıyor?
Türkiye’yi idare edenlerin tek derdi var “İstanbul seçimleri.”
Beyler Türkiye kuşatılıyor! Farkında değil misiniz?
Adalarımız elimizden alındı konuşan var mı?
İlla da İstanbul seçimleri!
Bitmiş bir seçimi yeniden yapmak ne demek?
Bize maliyeti neye mal oldu? Hesap eden var mı?
Genç dinamik ve heyecan dolu bir değeri bu kadar hırpalayarak nereye varacağız?
Ekrem İmamoğlu ve daha niceleri bırakın memlekete hizmet etsinler.
Herkes kendi işine odaklansın.
Birlik ve beraberlik önce beyinlerde oluşur. Sonra sırasıyla gönüller de, gözler de yer bulur. Ondan sonra da toplum hem güçlü hem de mutlu olur.
Bu günlerde ihtiyaç duyduğumuz tek şey budur. Kalın sağlıcakla…
Yusuf YILMAZ