Korsan sözcüğü, benim için ürkütücü olmuştur her zaman. Korsan, başlı başına bir felakettir aslında. Tek başına büyük bir sorun olan bu sözcüğün, bir de türediğini daha doğrusu türetildiğini düşünün.
Mayıs ayı itibariyle, Emniyet Müdürlüğü bu alanda geniş çaplı çalışmalara imza attı. Önce müzik-sinema dalında büyük bir çete çökertildi ve daha sonra da hafta başında, korsan kitap işi (!) ile meşgul emek hırsızları, işlerinden (!) edildi. İyi de oldu.
Biz toplum olarak, korsanın her türlüsünden her zaman zarar gördük. Ama nedendir bilinmez, bir türlü vazgeçemedik de… Kesinlikle savunmadığım ama gerçek olan bir şey var ki; evet, korsan ürünler her zaman ucuz olmuştur. Ancak şu da bir geçek ki; korsan zarardır. Tek yararı (!) orijinaline oranla ucuz olmasıdır. Bu ucuzluk yalnızca ücret konusunda olmayıp; kullanılan kağıttan, kapak renk ve düzenine de sıçramaktadır. Tüm bunlar ve daha fazlası, korsan olayının maddi boyutudur. Elbette bir de manevi boyutu var ve bence bu bakımdan korsan, çok daha yıkıcıdır.
Bir yazar, bir şair için yazmış olduğu her cümle, her dize bir ömre bedeldir. Öyle anlar vardır ki; bir tek sözcük için günlerce-haftalarca bekler yazar-şair. O sözcüğü bir türlü bulamadıysa, gözüne uyku girmez kesinlikle. Yediğinden içtiğinden olur. Sonra; yıllarca emek verilmiş, zaman harcanmış ve bir ürün ortaya konmuştur. O üründe umut, heyecan, sevinç, gelecek vardır. Bir yazar-şair için en acı durum, emeğinin çöpe atılması, hakkının çalınması olsa gerek. Gelin, tüm olumsuzluklara rağmen, emeği sömürenlerden olmayalım.
Geçtiğimiz hafta Şafak SEZER, korsan ile ilgili can alıcı bir gerçeği vurguladı: “Bu korsan ürünlere verilen paralarınız, size silah olarak geri dönüyor”. Güzel ülkemin duyarlı insanları, emeğe kurşun sıkanlardan olmayalım…
Birkaç Kitaplık Tavsiye
Atatürk’ün Kürtleri / Fatih ÖZNUR – KaraKutu Yayınları
Kırmızı Günler / Emre DEMİR – Destek Yayınları
İmkansız Poetika / Ahmet ÜMİT – Alkım Yayınları
Bu üç yeni kitap, tüm seçkin kitapçılarda. İyi okumalar…
