Ülkemizin değerli bilim adamları işi gücü bırakmış benim PubMed’ de kaç yayınım olduğunu araştırıyorlar.
Öyle ki, bu değerli uğraşlarından PubMed’ de kayıtlı bir yayın bile çıkarırlarsa şaşmam.
Hayır, bir teşekkür falan da beklemiyorum. Onların bir yayınımız daha oldu sevinci benim de sevincimdir ki bu da bana yeter.
Bu çok merkezli araştırmanın “preliminary” sonuçlarının bile bilim dünyamızda ne büyük bir mutluluk yarattığını tahmin edebiliyorum.
PubMed’ te adımın sadece bir yayında o da 5. isim olarak geçtiğinin belli olmasından sonra ilaç firmalarının sponsorluğunda kutlama törenleri yapıldığını duydum.
Eminim ki araştırmalarına ara verip zil takıp oynayanlar da olmuştur. Orda olsam ben de para yapıştırırdım; samimiyim.
Bu arada, uzmanlık tezini “PubMed’ de kimin kaç yayını var” konusunda yapmış olan “soyembika“ takma isimli çok değerli bilim adamlarımızdan birinin araştırmalarının sonucunu Ekşi Sözlük’ te iftiharla yayınlamış olduğuna da muttali oldum.
Kaç “citation” alacağını ayrıca çok merak ettiğim bu çok değerli makalenin “abstract” ı aynen şöyle:
“bu bilim(!) insaninin science citation index kapsamindaki dergilerde sadece 1 (yaziyla bir) makalesi vardir (bu yayinda ne ilk ne de son isimdir).”
Bu arada ilgilenen olur diye yazıyorum: Bendenizin ismi Ekşi Sözlük’ te öyle PubMed’ deki gibi bir defa değil tam 9 (yazıyla dokuz) kere geçiyor.
Adımın 5. isim olarak geçtiği o meşhur araştırma
Adımın 5. isim olarak geçtiği yayının başlığı şöyle:
“Sensitization to sunflower pollen and lung functions in sunflower processing workers.”
Türkçesi: “Ayçiçeği işleyen işçilerde ayçiçeği polenlerine duyarlılık ve akciğer fonksiyonları”.
Sadece adı bile bilim dünyasında yankılar uyandırmaya yetecek araştırmanın yapıldığı yer olarak Mersin Üniversitesi’ nin adı geçiyor.
Bakın gene itiraf ediyorum: Bir defa Mersin’ e gitmişliğim ve hatta tantuni yemişliğim vardır ama Mersin Üniversitesi nerdedir bilmem. Hatta Mersinliler kızmasınlar; Mersin’ deki üniversitenin adının Mersin Üniversitesi olduğunu böylece öğrenmiş oldum.
Ayrıca, ben bu araştırmanın başyazarı S. Atis’ i ve K. Sahin ve I. Oktay isimli şahısları da tanımıyorum, hatta tarihi bir itiraf daha: Adlarını dahi duymadım.
Peki ama Mersin’ de yapılan bir araştırmada, adını bile bilmediğim adamların arasında benim ne işim var Allah aşkına?
Önce beni Mersin’ de çarşıda ayçiçeği çitlerken gören oldu da öyle mi dâhil oldum yayına acaba diye düşündüm ama sonra “araştırma yapmakta sınır tanımayan bilim adamlarımızdan” Bülent Tutluoğlu’ nun adını görünce durumu kavradım.
Bu, Bülent’ in bana ve Mustafa Yaman Hocalarına bir “kıyağı” olmalıydı. Bilirsiniz “büyük” Hocaların isimleri ellerini bile sürmedikleri yayınlara gururla yazılır. (Bunun bin bir türlü faydası vardır ama konuyu dağıtmayalım şimdi.)
İyice rahatlamışken “Dur yahu, şu biricik yayınımı hele bir okuyayım” dedim. Keşke demez keşke okumaz olaydım. Aklım fena halde karıştı ve hâlâ da düzelmiş değil.
İlk anda Mersin’ de ayçiçeği yetişip yetişmediği düşünmemiştim ama okuyunca anlaşılıyor ki araştırma Mersin’ de değil Trakya’ da yapılmış.
Bu ne iştir bre?
Madem öyle; Trakya Üniversitesi de gitsin Mersin’ de cezeryenin mide asiditesine etkilerini araştırsın da ödeşsinler “Te be ya!”
Cezeryeye Hindistan cevizi ve araştırmaya adımı eklemeyi de unutmasınlar tabii!
Gelelim neticeye
Siz PubMed’ i boş verin.
Ekşi Sözlük benim için PubMed’ den çok daha değerli daha samimi bir bilimsel ortamdır.
Beni ve yayınlarımı Ekşi Sözlük’ te izlemeye devam ediniz.
KAYNAKLAR
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed?term=k%C3%BC%C3%A7%C3%BCkusta
http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=ahmet%20rasim%20k%C3%BC%C3%A7%C3%BCkusta
http://www.pastavekektarifleri.com/yapilisi/cezerye-tarifi.html
http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2011/03/30/abur-cubur-ivir-zivir/5695/