Ekonomide üretim istihdam ihracat çok çok önemli. Enflasyonla mücadele ederken üretimi ve sanayii ürünlerini artırmaya yönelik ciddi adımlar atılmalıdır. İhracatımız artıyor ve gelişiyor üretimin de artırılıp teşvik edilmesi çok büyük önem arz ediyor. İnsanımız hayat pahalılığından yakınıyor, çok haklılar çünkü alım gücü düşüyor. Maaşların ve gelirlerin artırılması da çözüm olmuyor. Aynı orandaki
zam ürün fiyatlarına ve mala yansıyınca sizin maaşları artırmanızın bir anlamı kalmıyor maalesef.
Yeni kabine görevine başladı bunların çözümü için seferber olacaktır hiç şüphesiz ki bundan eminiz. Vatandaşın alım gücü yükseltilmeli, bunu yaparken de fiyatların sabitleştirilmesi hatta aşağı çekilmesi gerekir. Ürün fiyatları astronomik rakamlara ulaştı. Tabiri caizse fiyatlar el yakıyor ve insanımız fazlasıyla mağdur oluyor.
Fiyat artışlarında müşteri şikayetçi bakkal manav şikayetçi büyük tanzim sahipleri şikayetçi? Anlamak mümkün değil kim haklı kim haksız? Toptancı, aracı karaborsacı da suç bende değil sistemde diyor. O zaman yanlış giden bu sisteme bir çözüm bulunmalı. Serbest ekonomi modeli soygun ekonomisine dönüşmüşse buna mutlaka bir çara bulunmalıdır.
Ekonomide üretim istihdam ve ihracat çok önemlidir. Üretimin teşvik edilerek ve daha modern hale getirilmesi gerekiyor. Köylü üretici teşvik edilmeli ve şartları iyileştirilmelidir. Üretimle birlikte dağıtım ve pazarlama da önem arz ediyor. Malumunuz ürün üreticinin elinde para etmiyor aracıya geçince büyük maliyetlere sebep oluyor. Bu mana da pazarlama ve dağıtım ağı da çok büyük önem arz ediyor.
Kasap ve et fiyatlarının aşırı derecede yükselmiş olması vatandaşı mağdur etti. Et konusunda da ciddi adımlar atılmalı deriz. Et ve Balık Kurumlarının üretimi yeterli olamayınca; piyasalarda et fiyatları cep yakıyor vatandaşımız da bundan fazlasıyla şikayetçi, tabii ki haklılar temel besin maddesi olan et cüzdanları yakıp kavuruyor.
Devlet hayvan üretimini teşvik ediyor, ancak bu yeterli olmuyor demek ki bir yerlerde sıkıntılar var. Modern çiftlikler kurulmalı, devlet desteği artırılmalı, hayvan üreticilerine her türlü destek sağlanmalıdır. Gerekiyorsa büyük devlet üretim çiftlikleri yeniden gündeme getirilebilir. Bu çiftlikleri biz özelleştirdik; demek ki özelleştirmek de çözüm değilmiş!
Ekonomide bir başka önemli konuda faizler ve döviz kurlarının sürekli artıyor olmasıdır. Yabancı paranın değer kazanıyor olması TL’ye olan rağbeti azaltıyor. Bir türlü mark, dolar baskısından ekonomimizi kurtaramadık. Türk lirasının değer kaybetmesi ekonomide caydırıcı rol oynuyor. O zaman bu artışında önü kesilmelidir ki TL değer kazansın!
Bütün bunlara rağmen Türk ekonomisi şükür dimdik atakta; bu bizim en büyük tesellimiz. Bu noktada diyoruz ki: Ekonomide atılım şart, kalkınma büyüme ve modernleşme şart. Üretimin ve üreticinin teşvik edilerek desteklenmesi şart ve elzem.
Asıl şart olan da: Türkiye’nin yerli ve milli kaynaklarının değerlendirilmesidir. Bakın doğalgazı bulduk, petrol çıkarıyoruz, zengin madenlerimiz ve kaynaklarımız var: Biz bize fazlasıyla yeteriz. Önemli olan bu kaynakları harekete geçirip iyi değerlendirmektir. Yeraltı ve yer üstü zenginliğimizi işleyip değerlendirdiğimizde 85 milyona değil belki de yüz- üçyüz milyon insanımıza yetecek kaynaklarımız olacaktır. Bu konuda devletimiz insanına kucak açar yerli kaynaklarını değerlendirse ekonomide düzelir insanımız da mutlu ve refah bir hayat seviyesine ulaşır. İnşallah biz umutluyuz. Yöneticilerimizde bu umutla çalışmalı ve Türkiye yüzyılı Türk ve İslam dünyasına umut olmalıdır; beklentimiz ve umutlarımız bu yöndedir. Yeni kabineye ve yeni bakanlar kurulu üyelerine içtenlikle başarılar diliyoruz. Haydi şimdi Türkiye yüzyılı başlasın !…