Dilipak’ın başına gelenler, düşüncesini yazıya döken herkesin başına gelebilir. Nede olsa 28 Şubatçılara eleştirmenin suç sayıldığı ülkede yaşıyoruz.
Ne yani şimdi Müslüman bir adam yalan söyleyip, ‘28 Şubatçılara hakkımı helal ediyorum’ mu deseydi?
Bunu istiyorsa mahkemenin hâkimi…
Milyonlarca insan gibi bende hakkımı helal etmiyorum. Mirasçılar hadi hepimize dava açın ve mümkünse aynı yargıca düşürttürün.
Nasıl olsa bunu yapmak sizin için çok kolay. UYAP adlı yeni sistemde de bir yolunu bulmuşlar. Özellikle bir hâkime düşsün istiyorsanız zor olmuyormuş…
Ne garip bir ülke… Adama küfrediyorsunuz “özgürlük” diyorlar. ‘Hakkımı helal etmiyorum’ diyorsunuz cezalandırıyorlar.
Yaşasın demokrasi! Yaşasın çağdaş Türkiye Cumhuriyeti hukuk sistemi!
Sıradanlığa yer vermemeli hukuk adamı…
Şaşırtmalı yargıçlar…
Sağ gösterip sol vurmalı, sol gösterip sağ ki, bir daha hakkını helal etmemek gibi bir “densizliğe” girişmesin kimse…
Halk olarak, derin devleti oluşturan vatandaşlara hakkını helal etmemek gibi bir hakkımız olabilir mi?
Deme ki yokmuş. Olmadığını görmüş olduk.
28 Şubatçılara hakkını helal etmeyen milyonlardan sadece biri o. Fakat kalem tutanlardan biri olduğu için kurban verdik onu, karanlık mahzenin sözde tanrılarına.
Dilipak’la MSN’den yazışıyorduk. Geçmiş olsun demek için değil elbette… Zaten bir şehid annesine başsağlığı dilenmediği gibi böyle bir durumda da geçmiş olsun denmez.
Dilipak bize, “deli” muamelesi yaparak “ayarla abi ayarla, ayarı bozulmuş bu dünyanın” cinsinden espriler yaparken, konu “ekmek, Kur’an çarpar mı?”ya geldi.
Birçok kimse sıkıştığı zaman kendini haklı ve güvenilir göstermek için “Ekmek, Kur’an/mushaf çarpsın, iki gözüm önüme aksın” der.
Kur’an nasıl çarpar görmedik, bilmiyoruz!
Fakat ekmeğin çarptığını, milletin çarpılmış hali göstermiyor mu?
Genetiği değiştirilmiş (GDO) buğdaydan yapılan bir un ve ondan üretilen ekmek adamı çarpmaz da ne yapar?
Demek ki, ekmek çarparmış adamı…
Trafik canavarı çarpınca en fazla ölüyorsunuz.
Fakat GDO’lu ekmek çarpınca acısı yedi ceddinden çıkıyor.
Demek ki neymiş “GENOM” -yani GDO- çarparmış…
‘Beni çarpmaz’ diyen kendine baksın, dört yanının nasıl dağıldığını görecek…
Hâlâ ikna olmadıysanız bir hastaneye gidip tepeden tırnağa kontrolden geçmenizi öneririz.
İnsaflı birine denk gelirseniz de nasıl çarpıldığınızı size izah edecektir. Bu durumda sizden zuhur edecek sulbünüze nasıl bir miras bıraktığınızı görme imkânınız olacak…
<![endif]>
Francois Magedie köpek deneyinde neyi bulmuştu? Beyaz ekmek yiyen köpeklerin öldüğünü…
Demek ki ekmek çarpınca böyle yapıyor…
Ama Mushaf’ın nasıl çarptığını bilmiyoruz…
Belki O’da, hesap gününde çarpacaktır…
Aslında Kral çıplak ama fakat onu görecek göz, bağıranı işitecek kulak gerekiyor…
Türk demokrasisini, beyaz ekmek yiyenler işletiyor. Yani ekmeğin çarptıkları…
Ekmeğin çarptığı adamın yaptığı yasadan adalet beklenmez…
Hâlâ beslemeye devam ettiğimiz darbecilerin yaptığı hukuktan, medet uman bir ülke de adalet yer bulamaz…
Yargıç atayana bağlı bir asker…
Yargıcı atayan kişi müşteki…
Sonucuna bu ülkede “hukuk düzeni” diyorlar.
Başka bir arzunuz!