Eğriye Doğru Demeyelim.

Sevgili okurlarım, bugünkü yazımın ana teması, kendimle savaşarak bu yazımı yazmak zorunda kalmış bulundum.
Doğrusunu söylemem gerekirse, benim ailem 42 yıl Ruslara savaş tazminatı olarak verilen Kars’ta yaşamış olan bir ailedir. Ben 75 yaşında emekli öğretmenim. Bu süre içinde ülkemin çeşitli köylerinde ve şehirlerinde görev yaptım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizgisinden bir milim ayrılmadım. Bu güne kadarda, laiklikten, insan haklarından ve insanların evrensel değerlerden ödün vermedim. Bu amaçla ilimin ve bilimin ışığı içinde, çağdaşlaşmayı, ekonomik ve sosyal gelişmeyi beraberinde sürdürmeyi hedefledim. Bu ilkeler ışığında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı yeniliklere ve bu yeniliklerin uygulamasını sağlayan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin çıkarmış olduğu kanunlarına karşı çıkanlar, bu yapılanlara hoş görüyle bakılmamışsa, tekkeler, zaviyeler ve bunlara bağlı olan bir takım yerler kapatılmış ve yasaklanmışsa, ülkemizin menfaati düşünülerek, yapılmıştır. Bu işler yapılınca da, kendi dilimizi ve kendi özgür inancımızı, bir takım çıkarcıların etkisinden kurtarmak için yapılmıştır. Sağlıklı düşünen ve üreten bir toplumun oluşması için yapılmıştır. Bakın, 1923 den 1950 ye kadar her her türlü olumlu mücadele verilmiştir. Bu uygulamaya o gün karşı çıkanların hâlâ kini sürüyorsa, o günkü şartlarda yapılan yeniliklere uyum sağlamayanlardır. O günlerde olduğu gibi bu günde o tür alışkanlıkları sürdürenler, hatayı kendinde arasınlar. Aslında onlar CHP. den biz yanlış yaptık deyip, helallik istesinler.
Kısacası CHP. nin bu süreçleri gerçekleştiren misyonunda hiçbir kimseden özür dilemesi veya helallik istemesi söz konusu değildir. Eğer bu düşünce kavramı içinde bilmediğimiz bir hareket ve bir yanlışlık olmuşsa, lütfen kamu oyuna açıklamalı sunulsun. Tek taraflı bir söz, büyük bir kitleyi zan altında bırakmaktadır.
Sevgili okurlarım, ben ve benim gibi CHP. ye gönül vermiş milyonları zan altında bırakmaya hiçbir kimsenin hakkı yoktur. Asıl helallik istemesi gerekenler varsa 70 yıldır idareyi elinde tutanların yaptıkları olumsuzlukların sonucu yapılanlar karşısında helallik istemeleri gerekir. Onlar bu toplumun her kanadıyla helalleşmesi gerekir. Biz yanlış yaptık, hata ettik, memleketin gidişatında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflerine uymadık, demelidirler.
Örnek mi istersiniz İşte siz e örnek.
*Köy enstitülerinin kapatılmasıyla birlikte halk evlerinin ortadan kaldırılması. Başka yazılacaklara sayfalar yetmez. Herkes aklını başına alsın. Suçlu aramanın yerine, halkın işinde aşında ve peşinde olunsun. Boşu boşuna kafaları karıştırmanın ne anlamı ne de gereği vardır. Kısadan hisse anlayanlara sözüm olsun. Yanlış düşünenler ve küs tutanlar varsa, derim ki, gelin ülkemizi heder etmeyelim. Emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmeyelim. Durup dururken, eğriye doğrudur demeyelim.

Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair