EKODOST Başkanımız Bahattin Sürücü ve ekibinin sayesinde yine huzur dolu bir doğa gezisi yapabildik. Doğanın insan ve onun yaşamı üzrindeki etkilerini görebildik. Teşekkürler.
Bu köyde kediler, köpekler bile sanki arkadaşınız gibi sizi dinliyor, sessizce yanınızdan size bakarak geçip gidiyor, birşey deseniz anlıyorcasına bakıyor ve sonra yollarına devam ediyorlar. Hayran kalmamak mümkün değil. Köyün yabancısı olduğumuz halde havlamadan yanı başımızdan geçip gidiyor olmaları harika duygular yaşattı.
Sanki hiç dertleri yokmuşcasına sevgi dolu gözler ve sözlerle bizlere selam veren insanları sorularımızı yanıtladılar. Hele öğrenciler bir başka melek yürekliydiler. Köyde sekiz yıllık öğrenimini tamamlayıp, dışarıdan lise eğitim-öğretimine başlayan gencimizin hayattan beklentileri ve hayalleri prıl pırıl bakan gözlerinden okunuyordu. Yazacak çok şey var beni bugün mutlu eden. Geleceğe umutla bakmam gerektiğini fısıldayan… Yazamasam da zihnimde ve ruhumda dinginlik hissediyorum…
Eğrikavak adını merak edip sorduğumda aldığım yanıt ilginçti. İki hanım kardeşimize göre; ataları önceleri kavuk takıyorlarmış başlarına. Kavuklar da eğri takılırmış. Bu yüzden Eğri kavuklular diye diye sonuçta Eğrikavak şekline dönüşmüş ve köyün adı Eğrikavak olmuş söylentiye göre.
Hele dağ inciri, kestane-çiçek balı, taze kestane, siyah kuru üzüm
vb. ürünlerini alırkenki güleryüzlü, yardımsever davranışlarına duygulanmamak mümkün değildi. İşte güzel ülkemin candan, yürekleri gözlerine vurmuş vefalı insanları! Her birine ayrı ayrı selam olsun.
Şükranca