Her şey insanlar başta olmak üzere bütün yaratılmış canlılar içindir. Ama yinede Allah düşmanımız dâhil hiç kimseyi tabii afetler başta olmak üzere çaresiz kalacakları hiçbir olumsuz olayla terbiye etmesin!Yaşayan insanlar gibi tanık olanlar görür, bilir ve bu olumsuzluklardan edindikleri acı tecrübelerini tabii afetlerden herhangi birine maruz kalanları uzaktan ah vah diyerek seyretmek yerine şartlar neyi nasıl yapmayı gerektiriyorsa bazılarımız gibi bakmak yerine yardımına koşarlar ve koşmalılar.
Çünkü insan insana sadece iyi günde değil, kötü günde de gerekli olduğuna ve olacağına göre yüce Allah düşmanımızın başına dahi vermesin. Ama her türlü olumlu ve olumsuzlukların yinede tek muhatabı insan ve canlılar olduğuna göre kişi insan olduğunu asla unutmayarak olaya bir şekilde müdahil olmalı. Çünkü bugün ona ise yarın aynı olumsuzluğun kendi başına gelebileceğini düşünerek başta insan olmak üzere yardıma muhtaç bütün canlılara yardım elini her zaman uzatmalı. Bu insan olmanın gereğidir.
Ama ne yazık ki son yıllarda(tabi istisnalar hariç) insanların büyük çoğunluğu zorda kalanlara yardım elini uzatmak şöyle dursun yaşadığı olayı gerek yakından gerekse uzaktan beri meraklı gözlerle seyretmekten öteye gitmemektedir. Hâlbuki insan ne oldum değil ne olacağım diyerek yaşaması gereken akıl izan sahibi en önemli bir canlıdır.
İnsan akıl sahibi en mükemmel canlı olması hasebiyle zorda kalmış bir insana, hatta kendisinin düşmanı dahi olsa onun elinden tutarak ateşten ya da olumsuzluğun içinden çekip çıkarmakla mükelleftir. Allah hiç kimseyi çaresiz bırakmasın. Ancak Allah her türlü olumsuzlukta yine çaresizsiniz diyerek insanların birbirlerinin yardımına koşmaları gerektiğini işaret etmiştir. Bu nedenle durup bakmak yerine kurtarmak için çaba sarf etmek önemlidir.
Gösterdiğin çabaya rağmen insanları ya da mağdur kalmış bir canlıyı kurtaramaya bilirsin. Ama keşke demezsin. Çünkü insan olmak yardımlaşmayı ve dayanışmayı gerektirmektedir.
Fakat istisnalar dışında büyük çoğunluk başına hal gelmedikçe darda kalan insanları ve yaşadıkları olayları gerek mahallinde gerekse evlerinin ya da apartmanlarının penceresinden, balkonlarından şaşkın bakışlarla Ünye merkez Çamurlu Mahallesi Kabakçı Sokakta 01 Aralık 2012 Cumartesi akşam saat 18.30’da alev topuna dönerek yanan aracı ve olayın muhataplarına yardımda bulunmak yerine sadece seyrederek olayın mağdurunu kaderiyle baş başa bıraktıkları gibi. Orada yanan aracın içinden sürücü,eşi ve iki çocuğu dışarıya çıktıktan kısa süre sonra araç alev topuna döndü.Aracın içindeki tehlike geç fark edilmiş olsaydı bu araç Allah korusun göz göre- göre insanlara…..olabilirdi..!İşte bu ve benzeri durumlarda duyarsız kalarak yaşam boyu vicdan azabı çekmek yerine bir şeyler yapmak önemlidir.En azından ben,biz insani görevimizi yaptık, ama olmadı diyebiliriz.
Bilindiği gibi akıl sahibi insan olarak olumlu ve olumsuz bütün olayların en baştaki muhatabı bizleriz. Öyle ise her olumlu ve olumsuz olay bize ibret almamız için yeterli olmalıdır. Ama her ne hikmetse günümüze kadar ve hala bir türlü biz diyemediğimiz için bu konuda bir arpa boyu yol alamadık.
Allah düşmanımızın dahi başına bu ve benzeri olayı vermesin. Kimselere bu ve benzeri tabii felaketi yaşatarak olaylar karşısında eli kolu bağlı çaresiz bırakmasın.
Her türlü olumlu ve olumsuz olayların muhatabı olan insanların yaşananlardan bir kaçının değil, tamamına yakın bir bölümünün hatta bütün insanların ibret alması en önemli hasletimizdir. Ülke genelinde olduğu gibi bu kez de Yüce Allah’ın inayetiyle, şans eseri can kaybının yaşanmadığı yangın Ünye de yaşanmıştır.
Yangın esnasında yöre insanlarının yardım etmek yerine sadece seyretmeleri tüm Ünye’yi ve Ünyeliyi bağlar mı hayır. Ama yangın nerede olmuş Ünye de dendiğinde insanlar olayı duyan ve görenlerin sadece olay mahallinde olduklarının hesabını yapmaz. Orada bulunan ya da yaşayan kişinin Ünyeli olup olmaması da önemli değil. Olay Ünye de yaşanmıştır ve bu olayda Ünyeli duyarsız davranmıştır der. Orada misafirdi demez. Malum olayın benzerleri başka yerleşim yerlerinde de yaşanmıştır ve yaşanabilir. Önemli olan olaya bakış, olaya ve muhatabına karşı sergilenen tavırdır.
İnsan dili, dini, ırkı ve rengi ne olursa olsun dünyanın her yerinde insandır. Ve insan onuruna yakışır biçimde davranma ve yaşama hakkına sahiptir.
Can kaybının yaşanmadığı fakat büyük hasar oluşan araç yangınında insan olduklarını bilerek ya da bilmeyerek unutup olayı izlemekle kalan yöre sakinleriyle güvenlik güçlerinin görevlerini bir an evvel yaparak olay yerinden ayrılmak istedikleri izlenimi yaratan tavırlar mağdur başta olmak üzere olay yerindeki herkesi yangından daha çok üzmüştür diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Duyarsızlık üzdü..!