Doğu da Allah’ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah oradadır. Şüphesiz ki Allah, kuşatandır, bilendir. (Bakara Suresi, 115)
De ki: “Eğer Rabbimin sözlerini
yazmak için deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, deniz muhakkak tükenecekti, bir mislini daha yardımcı getirsek bile.” (Kehf, 109)
Yeryüzünde nereye dönersen dön, nereye gidersen git, nereye eğilirsen eğil, nereden kalkarsan kalk! Hatta ve hatta yeryüzünü aş da Ay’a, Güneş’e ya da herhangi bir gezegene doğru yol al! Hiç fark etmez…
Şu kâinatı Yaratan’ın sanatından işaretleri her yerde göreceksin.
Makro dünyalara çıkabildiğin kadar mikro dünyalara da inebildikçe muhteşem sanat eserlerinden birçoğuna şahit olacaksın. Bu evreni yaratan yüce Allah, yarattığı her şeyde, canlı cansız ya da bilmediğimiz başka maddelerde ve her şeyde kendini sanatıyla gizlemiştir.
İnsana da akıl ve beyin vermiştir ki şu evreni keşif yolculuğuna çıksın, düşünsün, taşınsın, akletsin, ibret alsın diye… Kuran’ın birçok yerinde “düşünmez misiniz, akletmez misiniz” diye soruyor yüce Rabbimiz…
Sonra ekliyor “ibretler vardır, nice ayetler vardır” diye…
Kim demiş ki yüce Allah bizim düşünmemizi istemiyor diye? Bilakis, kitabında “düşünün, akledin” diyor ve hatta öncelikle “okuyun” diyor… Bunları yapın ki, sizi bu dünyaya getiren gücün ne kadar büyük ve hatta “büyük” kelimesinin bile aciz kaldığı bir büyüklükte olduğunun farkına varın… Bizler de onun birer sanat eseriyiz… Gözümüz ayrı bir evren, kulağımız, burnumuz, derimiz, tenimiz, beynimiz, dokularımız, moleküllerimiz, atomlarımız, her biri ayrı birer dünya…
Her biri, birbirine bağlı bir sistem üzere ayrı bir sistem…
Her birinin detaylarına girdiğinizde kaybolacağınız derin ve gizemli bir dünya var…
Uyurken hormonlarınızı ya da kalp atışınızı ya da nefes alışınızı kontrol edebiliyor musunuz? Hepsi O’ndan, yüce Allah’tan aldığı ilhamla çalışmaya devam etmekte; ta ki onlara verilen yaşam süresinin bitimine kadar…
Bir kuşun ötüşü, vahşi, bir kaplanın yavrusuna olan şefkati, balıklar, kelebekler, arılar, karıncalar, gökyüzündeki bulutlar, denizler, nehirler ve Güneş… Günbatımının ihtişamı, gündoğumunun ihtişamı… Şelalelerin azameti, dağların ürpertici cüssesi… Bir kuzunun meleyişi… Evet… Bakın… Bakın ve görün ki, O, her şeyde kendi muhteşem sanatından birer katre emare gizlemiş bu güzelliklere…
Sonra madde içlerine doğru gidin…
Moleküllerin dizilişine, atomların birer sanat nizamında dizilişine, bir kar tanesinin o sanatvari kristal yapısına bir bakın… Allah her yerde… “Her yerde” derken, ona mekân tayin edemeyiz tabi ki… O, mekândan münezzeh olmakla birlikte, sonsuz bir gücü, sonlu ve sınırlı olan aklımız ve dilimizle tarif etmeye kalkışınca böyle oluyor…
Gerçekte onun ilmi her yeri kapsamış ve kuşatmıştır…
Biz eşref-i mahlûkat potansiyelini veren yüce Allah’a hamdolsun…
Allah (c.c.) bize şah damarımızdan daha yakın
“Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf, 16)
BİR AYET
Biz bu Kuran’ı bir dağa indirseydik, Allah’ın korkusundan onu baş eğmiş, parça, parça olmuş görürdün. Bu misalleri düşünsünler diye insanlara veriyoruz.(59/21)
BİR HADİS
Allah’ın yarattıkları hakkında bir saat tefekkür, bir gece ibâdet etmekten daha kıymetlidir.
BİR SÖZ
Birine çamur atmadan önce düşün ve sakın unutma; ilk önce senin ellerin kirlenecek..
AFORİZMALARIM
Hayat bütün güzelliğiyle devem ediyor…
