Düşünce nedir diye düşündünüz mü hiç? Zihin fonksiyonlarının birbirleri arasındaki bilgi akışı diyebiliriz düşünmeye. Akıl akvaryumunda ilim suyunda bilgi-fikir balığının yüzmesi-dolaşması gibi. Düşünce işaret döngüsü derken işaretten kastım ses ve harekettir ya da söz ve davranıştır Bu döngü farklı birimsel algılar tarafından farklı derecelerde kavrandığı için enerji-madde dönüşüm döngüsü birimlerce pek fark edilemiyor.
Bir hareket bir söz bize bir şey düşündürüyor ve sonra oluşan bir düşünce bizi başka bir söz ve harekete çekiyor. Bizden çıkan söz ve harekette karşımızdakinin zihninde bir düşünce oluşturuyor o da kendi zihnindeki oluşan düşünceyi söz ve harekete dönüştürüyor. Böylece bir diyalog oluşuyor. Düşünce söz ve hareket işaretleriyle bir anlam dalgası üretmiş oluyor. İlim denizinde kudret rüzgarı bir dalga oluşturmuş oluyor ki, gemiler-sözler o güçle yol alıyor.
Şu soru aklınıza takılmış olabilir. Peki sözler canlı mıdır ? Evet sözler canlıdır. Sözler bir hareketi başlatabiliyorsa canlıdır. Sözlerin bir manası varsa gücü de vardır. Şunu da belirteyim, laf başkadır söz başkadır, bunları birbirine karıştırmayalım. Lafın hiçbir etkisi-gücü yoktur. Boş ve gereksiz konuşmalara LAF SALATASI deriz ya, değersizdir yani. Bir kitapta bir söz çarpar gözünüze onu düşünürsünüz. O söz sizi öyle etkiler ki, yaşamınızda kendi yanlışlarınızı ya da çevrenizdekilerin yaptığı veya yapmadığı yanlışları o tek söz size fark ettirebilir. Yaşamınız o sözle yön değiştirebilir farklılaşabilir.
Düşünmek okumak, okuyup düşünmekte bir döngüdür. Okumak ve düşünmeye yazmakta eklenirse kişi hem okur düşünür hem yazar, yazarken de düşünür toplam iki defa düşünür. Okur yazar birisi otomati olarak konuşurken de düşünerek konuşur yani konuşurken de düşünür. Düşünmesi etti üç. Yaşamında okurken,yazarken,konuşurken düşünen birisi akıllı birisidir ki, sözlerini daha zihninde düzenler sonra ağzından dışarı saçar. Onun etkili sözleri vardır. Böyle insanların davranışları da düşünerek yapıldığından dört defa düşünür o kişi.
Okurken,yazarken,konuşurken ve davranırken düşünür. Ağzından sözler çıkan insan bir bahçeyi hortumla sulayan bahçıvan gibidir. Ağzından düşüncesiz laflar fırlatanlar ise samanlıkta ateş çımgıları saçan biley taşı gibi ya da zücaciye dükkanına dalmış fil gibidir. Düşüncesiz kişiler yıkar döker harap ederler. İhya edemezler kahrederler. GİBBON Düşünmeden konuşmanın cezası sonradan düşünmeye mahkum olmaktır. Ne güzel söylemiş değil mi ?
Düşünmeden konuşanlar öyle zarar verirler ki çevrelerine tahmin bile edemezsiniz. Ocaklar söndürürler,yuva dağıtırlar,iftira edeler masum kanına girerler. Hayırlı işlere mani olurlar. Akıl bulandırırlar, vehmi çoğaltırlar, karanlığı artırırlar, toplumsal hastalıkları dağıtır çoğaltırlar. Bu olay vebal alma sistemi gereği onların GENETİK DİZİNLERİNE yansır. Sadece kendirlini mahvetmezler çocuklarına,torunlarına kadar inen kötü bir genetik miras bırakırlar. Sözlerimiz ve yaptıklarımız bize yankı gibi geri döner diyor Mevlana Hz.
Filozoflardan düşünmek üzerine ünlü sözleri de ekleyelim yazımıza.
Düşünüyorum öyle ise varım.
DESCARTES
Sözcüklerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız.
KONFİÇYUS
Düşünmeden konuşmak nişan almadan ateş etmeye benzer önüne geleni yaralarsın. ATASÖZÜ