Düşman Ordusu

Düşman ordusunun sahilden geldiği söyleniyordu. Yerleşim yerlerinde düşman ile herhangi bir silahlı çatışmaya girilmeyecekti. Düşmana güven olmaz diyerek, insanlar dağ köylerine kaçmışlardı.

İlçe sınırlarımız içerisine geldiklerinde, aralarında çatışma yaşanmıştı. Sonuçta düşman kendi kendini kırmıştı. Bu durum, tüm yerleşim yerlerinde sevinç yaratmıştı. Fakat olayın gelişimi için bilgi sızmamaktaydı.

Evlerini terk edenlerin büyük bir çoğunluğu geri dönmenin hesaplarını yapmaktaydı. Fakat büyükler bu şartlarda kaçmanın uygun olmayacağını belirtirler. Çünkü çatışmanın tarafı durumuna düşersiniz. Allah korusun, dediler.

Mahallemiz çatışan askerlerin arasında kalmıştı. Nedeni çatışan askerlerin bir gurubu köyümüze kaçmalarıymış. Atılan toplar, evlerin çatılarını bazıların duvarlarını da yıkmış diye muhtardan bilgi geldi.

Muhtar çatışma esnasında dereye kaçmış ve öyle kurtarmış. Silah sesleri ikinci gün susmuştu. Birkaç arkadaş yanımıza koruyucuyu da alarak, köye indik. Köye yaklaştığımızda düşmanın karargâh kurduğu yerden art arda patlamaların sesi gelmişti. Bir süre bekledik. Silah seslerinin susmaması muhtar ve arkadaşları olmak üzere, geri döndük.

Geceyi tepenin ardında geçirdik. Sabah düşmanın kaldığı yerlerde duman tütüyordu. Onun için hep beraber sahile inmeye karar verdik. Evlerimize dağıldık. Evlerimizdeki hasarı tespit edecektik. Evin kapısına yaklaştığımızda, hasarın büyük olduğunu gördük.

Çatının çöktüğü, yan duvarlar yıkılmış ve içeriye girilmiyordu. Aşhanenin tavanının dağıldığı kırılıp yerlerde olduğunu fark ettik. Dolaplar yıkılmış, bakır kaplar ezilmişti. Ocağın yanındaki kazana ağaç düşmüş ve gaz lambası kırılmıştır.

Evin önemli bir kısmı harap olmuştu. Odalar yıkılmamıştı. Odaların kapılarında kurşun izleri vardı. Muhtar; köye kaçan askerlerin evlere sığındıklarını zannedip evlere zarar vermişlerdi.

Çatışan düşman askerleri, dere yatağına gizlenmişlerdi. Uygun bir zaman bulup geriye kaçmışlar.

Evin onarımıyla babaannem ilgilenecekti. Fakat dağda inek ve çocukların yanındaydı. Birkaç gün sonra ineği ve çocukları bırakıp geldi. Şehirde ustayı bulduk. Ustayla anlaşmamız kolay olmadı. Çünkü her an evde asker olduğu gerekçesiyle ateş açılabilirdi. Onun için usta korkuyordu. Yan duvarların yapılmasına yardım eden mahalleli, iş çatıya gelende anlamadıkları için iş ustaya kaldı.

Ustanın ağaç aksamı yukarıya çıkartmasında çarşıdan bir yardımcı tutularak başarıldı. Ev eski durumuna gelmişti ama bu hafta da kimse kalmayacaktı.

İki asker grubunun çatışması, çekememezlikten kaynaklıymış denildi. Bu kadar büyük bir çekememezlik işimize yaramıştı. Köye kaçanlar esasında karargâhta gizlenip esas patlamaları yapmışlar. Bunun üzerine ordu geri çekilmek zorunda kaldı.

Düşman askeri, itilaf devletlerinin Anadolu’dan hakkımızı isteriz diye gelmiş, diyorlardı. Sonra itilaf devletleri de havasını alınca Anadolu düşmandan tamamen temizlendi. Kurtuluş savaşı sonuçlandı.

Başka Ülkenin toprağına göz dikmenin çok acı sonuçlar doğurduğunu yaşayarak gördüler.

ATATÜRK ÜN önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş oldu.