Duru ve Bulanık Dere

Dağın doğu yamacından akan suya, “Duru dere”, batı tarafından akan suya da “Bulanık dere” adı verilmişti.

Duru derenin aktığı vadi adı gibiydi. Yeşiller içinde ve düzlükleri daha çok olan, bir vadiydi. Bulanık dere ise, derin ve haşin bir vadi ayrıca dik yamaçlara da sahipti.

Duru derenin suyu temiz pırıl pırıldı. Taşlardan çağlaması bile çok hoş bir nüans gösteriyordu. Bulanık dere ise çamur akıyordu. Önüne geleni çamura bular, kayalardan geçer ve gürleyerek taşlara çarpardı.

İki yakadan da gelen su, dağın eteğindeki düz çimende birleşirdi. Birleşim yeri her iki derenin özelliklerini gözler önüne sererdi. Duru su bulanık suyla birleşmek istemese de bulanık suya karışırdı.

İki derenin birleştiği yerde yemek yiyoruz. Obamıza yürüme iki buçuk saatlik yolumuz daha var. Altan doğru, kır saçlı, uzun boylu, zayıf, kızarmış yüzlü ve basık burunlu adam selam verdi. Yemeğe davet ettik. Afiyet olsun yemeyeceğim dedi. Biz de kır saçlı adama, meyve verdik.

Yemekten sonra ellerinizi nerede yıkayacaksınız dedi. Biz de duru suda dedik.

Gözünüzün önünde iki ayrı dere, duru dere temiz içilir suyuyla gönülleri alıyor. Bulanık suya da kimse yaklaşmıyor. İnsanlar da böyledir. İyi ve iyilik üzerine yaşayan insanlar duru su gibidir. Duru su gibi, temiz kalpli, dürüst ve ahlâklı. Tersine sözüne ve davranışlarına güvenilmeyen insanlar da bulanık su gibi kirli ve gayrimeşru emeller peşindedir.

Duru su insana keyif vererek akar, kimseye bir zararı olmaz. Yalnız balığı bile yeter. Doğa kurallarını koruyarak akar. Hiçbir zaman hırçın olmamıştır. Işınların sıcağında serin bir rüzgâr gibidir.

Duru su iyilik üzerine akar. Temposunu bozmaz. Sempatik ve sevecendir. Taşlardan nağmelerle dökülür. Durunun ılık esintisi, güzel duygularla kalpte kabul görür. Kalbi fetheder ve bir daha da çıkmaz.

Bulanık su, yatağını oymuş ve kendini bilmeden akar. Hırçın ve vahşidir. Önüne aldığını götürür. Doğa kurallarına uymaz. Su değil, bir çamurdur bulanık dere. Duru su dahi biraz iyilikten yana kalbinde duru sudan esinti yoktur.

Bulanık su kabullenmez, doğruluğu ahlaklı hareketi. Çamuru taşlara çalar ve parçalar.

Bulanık su bu davranış şekliyle bir kişinin yanına gelmemesine neden olur. Sen de su musun? Soran olmaz.

Denize kadar direnir ve duru suyun güzel duygularını kabul etmez. Buna rağmen, duru su iyiden yana olması için ısrar eder. Kötülüklerinin bir kısmını bıraksa da ehil olmaya niyeti yoktur. Taşlar arasına bıraktığı kötülüklerini görmek mümkündür.

İki dost su olmak, barışık akmak bir türlü yapılamamıştır. Duru su özelliğiyle her zaman örnek olmuştur.

Duru dere ve bulanık dere, iki vadiyi birleştirse de özellikleri değişmemektedir.