Bu dünyada adet ve gelenekler her toplumda farklılık gösteriyor. Toplumların adetleri, töreleri bazen akılları zorluyor. Uygulandıkları toplumlarda normal karşılanıyor. Bizi korkutan bazı gelenekler var. “Bu gelenekler bu kadar korkunç olmak zorunda mı?” Acıyı acıyla bastırmak bu olsa gerek.
Merak ettiğim bir konu var. Bu gelenekler ne zaman kimler tarafından başlatılmış
Endonezya’daki Dani Kabilesi’nin en ilginç özelliği
Dani Kabilesi, 1938 yılında Amerikalı misyoner Richard Archbold tarafından keşfedilen dünyanın en izole ve değişime uğramamış ilkel kabilelerinden biri. Geçim kaynakları avcılık ve toplayıcılık.
Ulaşımın sadece uçakla sağlandığı Wamen isimli bir kasabada eşleri ölünce insanlar parmaklarını kesiyorlar!
Evet, yanlış duymadınız! Parmaklarını kesiyorlar.
Nasıl mı?
Dani Kabilesi’nin ilginç yaşam tarzı…
Dani Kabilesi üyeleri sevdikleri birini kaybedince dünyanın en ilginç yasını tutuyor.
Dani Kabilesi, Papua Eyaleti’nin son derece uzak bölgesinde bulunuyor. Kabile üyeleri cenazeye katıldıklarında parmaklarından birinin üst yarısını kesiyor; külleri ve kili yüzlerine sürüyorlar.
Ölen eşleri için tutukları yas ve acının bir belirtisi olarak parmaklarını kesiyorlar. Bu parmak kesmenin anlamı ise “ eksik kaldım” demek.
Bu ilginç gelenek o kadar yaygınlaşmış ki insanların parmak sayılarına bakarak hangisinin dul hangisinin evli olduğunu anlayabiliyorsunuz.
Kesim öncesi, parmağın üst yarısının etrafı 30 dakika boyunca sıkıca iple bağlıyorlar.
Yakın aile üyesinden birisi parmağını kesiyor. Kanamayı önlemek ve yeni parmak ucunu oluşturmak amacıyla açık yara dağlanıyor.
İlginç bir gelenek gibi görünse de vahşet. İlkellik. Dünyada daha çok kadınlara uygulanan gelenek görenekler ön planda. Yunanistan’da dul kadınlar ömür boyu siyah giysilerle yaşıyorlar. Sadece siyah renk giysi ile eşlerine sadık kaldıklarını simgeliyorlar.
Kocası Ölen Hintli kadınların yanarak intihar ettiklerini biliyor muydunuz?
Ürkütücü bu ölüm ritüelinin adı Sati
Sati, Ortodoks Hindu inanışının en acı geleneklerinden birisidir. Sati geleneği, kocası ölen kadının namusunu korumak üzere, kocasının yakılma töreninde kendisini de ateşe atarak intihar etmesidir.
İnsanlığın oluşu iki kişidir ama dünyanın neresinde olursan ol, kadın olarak hep bir bedel öde…
Toraja’daki geleneği daha da ilginç
Ölmüş yakınlarının çeşitli işlemler uygulayarak çürümesini geciktirdikleri cesetlerini gün yüzüne çıkarıyorlar. Bir nevi mumyalıyorlar.
Endonezya’da Sulawesi Adası’nda yaşayan Toraja halkı her 3 yılda bir ölülerine saygılarını göstermek ve onurlandırmak amacıyla mezardan çıkarıp, en güzel elbiselerini giydiriyor, gezdiriyor ve fotoğraf çektiriyorlar. Tekrar tabutlarına koyuyorlar. Çok uzaktan akrabaları tören için geliyorlar.
İnsanlar o kişinin ölümünün üzerinden yüzyıllar geçse bile hala kendileriyle birlikte olduğuna inanıyor. Endonezya Hükümeti bu geleneğe karşı çıksa da yerel halk vazgeçmiyor.
Doğum, evlilik gibi önemli günlerin hiçbir değerinin olmadığı bu topluluğun geleneği Batı kültürüne göre korkutucu gelse de, bölge halkı için kutsal.
Eğer kaldırabilirsem, bir gün bu ilginç geleneği izlemek isterim.
Hemen her ülkenin kendine, inançlarına, yaşantılarına göre edindikleri adetler var. Örneğin İslamiyet’te de ilginçlik çok! Ölen insanın hesabının aynı gece görüldüğü söylenir amma, sahtekar hocalar 40 gün mezarlıkta “devrini” okuyarak ölenin günahlarını afettirirler güya! Hani ilk gece hesabı görülüyordu dediğimizde de “sen ateistsin” deyip işin içinden çıkıyorlar. Buna inanan %52 sürü var!