Kızın birisi ağanın yanında çalışan azap’a evlenme teklif etmiş, azap; ben kimsesiz, fakir, evi olmayan sığıntı birisiyim. Seninle nasıl evlenirim demişse de, kız ısrar etmiş. Azap da bir ağam ile görüşeyim, bize yardım ederse tamam demiş. Azap durumu ağasına anlatmış, ağa bir düşünmüş, demiş ki kızı bir göreyim, ona göre karar verelim demiş ve kızı yanına çağırmış, kız o kadar güzelmiş ki, hani albeni derler ya, ağa kızı görünce, azap’a demişki, bu kızla ben evleneceğim, azap’ın itiraz etme hakkı yok.
Niçin çünkü fakir, hiçbir geliri yok yaşantısı ağaya bağlı. Kız ise bir teklifte bulunmuş. Ben koşacağım beni kim yakalarsa onunla evlenirim demiş. Önce ağa başlamış kızı kovalamaya, kız koşmuş ağa kovalamış ancak yarı yolda ağa yorulup düşmüş ve ölmüş. Bu kez azap kovalamaya başlamış, kız koşmuş azap kovalamış derken oda yarı yolda düşüp ölmüş ve o kızla her ikiside evlenememiş. O kız kimmiş bilirmisiniz? Nerden bileceksiniz. O kız aldatıcı yalan dünya imiş Evet, herkes bu dünyanın ardından koşuyor, şimdiye kadar hiç yakalayan olmuş mu? Dünya kurulduğu günden bugüne kadar aralıksız, kim bilir kaç kez dolup, boşalmış. Milyarlarca insan göçüp gitmiş, hiç ardından yetişebilmişmi? Öyle ise, neden hala, bize şirin kız gibi gözüken bu dünyanın ardından koşuşturup duruyoruz.
Eskiden insanlar daha uzun ömürlü olurmuş, rivayete göre Adem aleyhisselam bin iki yüz yıl, Şid aleyhisselam dokuz yüz yıl yaşamış.
O devirde bir kadının iki yüz yaşında bir oğlu vefat etmiş ve kadın ağlıyormuş. Çocuk yaşta evladım öldü diye dövünürken, hangi peygamber olduğunu bilmiyorum, kadına demiş ki öyle bir zaman gelecekki insanlar en fazla yüzyıl yaşayacaklar. Kadın hayret etmiş, onlar ev yapacaklarmı demiş.
En fazla yaşayan yüz yaşını az geçtiği halde, hepimiz hiç ölmeyecek gibi dünyaya sarıldık. Peki, yârin ölecekmiş gibi neden ahreti düşünmüyoruz, oraya hazırlık yapmıyoruz?
Belki bir kısmımız ahrete inanmıyor, öyle bir şey yok, ne varsa bu dünyada diyor, insan doğup, yaşayıp, ölür ve yok olur diye düşünüyor.
Öyle düşünenlere soruyorum. Ya sizin dediğiniz doğru değilse, ahret varsa, hesap, sorgu -sual varsa ki var. O zaman ne olacak haliniz. Dünya ihtiyaçların giderildiği, ahret için hazırlanan mekândan ibarettir.
Burada ne kadar kalacaksak o kadar değer verilmeli, ahrette ne kadar kalınacaksa o kadar hazırlık yapılmalı, cehenneme ne kadar dayanılacaksa o kadar günah işlenmeli, cehenneme dayanılabilecek mi? bir kibriti yakıp üzerinde elimizi tutabiliyormuyuz? Öyle ise, kendimizi ona göre hazırlamalıyız.
HİÇ ÖLMEYECEKMİŞ GİBİ DÜNYAYA, YARİN ÖLECEKMİŞ GİBİ AHİRETE HAZIRLANMALIYIZ.
Dünyasına, dünyasına Aldırmayın dünyasına Dünya benimdi diyenin Dün gittim ben dünyasına