Normal şartlarda, Uluslararası ortamda tanınan 193 ülke var (Birleşmiş Milletlere üye olan 192 ülke ve Vatikan). Birleşmiş Milletlere üye olmayan veya uluslararası ortamda tanınmayanlarla birlikte bu ülkelerin sayısı 206’yı bulmakta.
Gerçek anlamda ise ülke sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Nasıl mı?
İki dünya savaşına sebep olan Avrupa’nın abisi pozisyonundaki Almanya ikinci dünya savaşından sonra (burada konuşlanan ABD ordusu üzerinden) Amerika’nın mandası. Trump Merkel’in yüzüne neden bakmadı zannediyoruz?
AB ülkelerine Almanya abilik yapıyor, abileri manda kendileri de dolayısıyla manda.
İngiltere’yi saymıyorum. Çünkü İngiltere kurgular, İsrail koordine eder, ABD uygular. Uluslararası düşünürler, İsrail’in herkesi aldatacağına (yöneteceğine) sonunda da ABD’yi aldatacağına inanırlar, dillendirirler. Dolayısıyla bu üç ülke aslında tek ülkedir.
Uluslararası kuruluşlar Arap coğrafyasındaki ülkeleri “kumdan kulelere” benzetir ve ciddiye almazlar. Onun içindir ki ABD başkanı, “İslam düşmanlığı” söylemleriyle seçim kazandı, seçim sonrası ülke girişlerini yasakladı veya zorlaştırdı. Ancak, kıytırık bir Ortadoğu ziyaretinde Suudi Arabistan’la ana kalemi silah olan 370 Milyar dolarlık anlaşma imzaladı. Bu silahlar maşalık ödevlerini yerine getirmek veya kardeşkanı dökmek içindi.
Ardından Ortadoğu’nun pimini çekti ve kargaşayı başlattı, Katar’ı karıştırdı, Türkiye’ye mesaj verdi. Bu coğrafyada gerçek anlamda ülke diyebileceğimiz bir ülke var mı sizce? Bence yok. Gene de Suudi Arabistan’ı, Mısır’ı sayalım ayıp olmasın.
Çin, Japonya, Avustralya hattı ile ABD arasındaki bölge olan Asya-Pasifik hattında büyük bir ABD donanması ve silahlı kuvvetleri bulunmaktadır ve ihracat ve ithalatlarının çoğunu deniz yoluyla yapmakta olan bu bölgedeki ülkeler nefes alırken bile gözleri ABD’dedir. İzinsiz adım atamazlar. ABD öksürse bu ülkelerin liman kentlerinde ticari hareketlilik durur ve bu ülkeler ABD karşısında el pençe olur.
Gene de biz, Çin, Japonya, Kuzey Kore, Endonezya, Malezya ve Avustralya’yı sayalım. Ayrıca, Japonya’nın da aynen Almanya gibi ikinci dünya savaşından sonra ABD’nin mandası olduğunu unutmayalım.
Asya’dan İran’ı, Pakistan’ı, Hindistan’ı ekleyelim. Ekonomik büyüklüğün stratejik ülke olmaya yetmediğini de unutmayalım.
Rusya tek başına değerlendirilmesi gereken ve ADB’den sonra etki alanı ve gücü itibariyle süper devlet kabul edilebilecek bir ülke olduğunu vurgulayalım. Ancak Rusya enteresan bir ülke: içerisindeki bölgeler ve etki alanındaki ülkeler fokur fokur kaynıyor. Genişlemeye kalksa karşısında ABD’yi bulacak, kabına çekilse bu kaynamayı durduramayacak. Önümüzdeki on yıllarda dünyanın sıkıntılı olayları hep bu ikilemden kaynaklanacak diye düşünüyorum. Bu anlamda Polonya önemli elbette. Rusya ile AB arasında tampon ülke.
Amerika kıtasındaki ABD dışındaki ülkelerin çok stratejik olduklarını düşünmüyorum. Ancak yine de Meksika, Kanada, Brezilya, Arjantin, Küba değerlendirilebilir.
Gördüğümüz gibi toplamda Türkiye dahil 10 ülkeyi geçmiyor.
Vatikan’ı ülkeden saymıyorum (aslında saymak istemiyorum) o ayrı bir yazının konusu.
ABD, İngiltere, İsrail tek ülke.
Özet: ABD, Rusya ve Türk Cumhuriyetlerinin abisi ve İslam coğrafyasının rol modeli TÜRKİYE, biraz Çin, biraz Hindistan, biraz İran.
İtip kakmaları bırakalım da abi ve rol model olarak yeni süper güç olan TÜRKİYE’yi inşa edelim. Aksi takdirde hepimiz dolgu malzemesi olacağız.
Bence böyle…