Dünya dönüyor sen ne dersen de.
Döndükçe de zamanın her dilimini gün olarak yaşıyoruz. Döndükçe de zaman dilimlerini yaşamayı sürdüreceğiz. Sürdürdüğümüz yaşantıda büyük dilimin geçtiğini ve geriye küçük dilimin kaldığını bilmeliyiz.
Dünya dönüyor sen ne dersen de.
Küçük dilimde de zekâmızı çalıştırmamız gerekir. Bu dilimde zekâsını öne çıkartmayan, serseri mayın gibi bir yere çarpar. Ayrıca kişiler her şeyi her an akıl etmeyebilirler. Toplum olarak yaşamada ise birinin akıl etmediğini diğeri akıl etmesi gerekir.
Dünya döndükçe insanlar, mülküne sahip çıkar ve özgürce yaşama hakkını elde eder. Bu kavramlar söylendiği gibi kolay sağlanmaz. Onun için zamanın her diliminde, toplumlar büyük bedeller ödemiştir. O kadar ki kişiler gerekirse canını vermekten çekinmez. Allah toprağı yarattı ki ekip biçesin, böylece sağlıklı yaşayasın ve üzerinde etkili olasın, diye.
Toplumlar yaşama kurallarını belirler, devletine sahip çıkar ve gelişi güzel hareket etmez. Bu sayede korumalı ve güvenli ortamda kalarak hayat bulur. Bu durum aynı zamanda hukuk ve adalete güvendir. Çünkü devlet içinde adalete güven zedelenirse, yaşam zorlaşır.
Yaşantıdaki devirlerin azalmasını da düşünüp akıl eden insan, son devre ait olayları hoş görür. Yağmuru düşün, oluşturduğu selin başlamış olduğu an ile denize dökülme anındaki güç ne kadar farklıdır.
Selin gücünü ve akışını hangi durumda test etmeliyiz. Akıl eden insan, selin denize kavuştuğunu düşünür. Denize döküldüğünde ise sel diye bir güç ve akışı kalmaz. Onun için hayatı dünya döndüğü mecrada değerlendirmek gerekir.
Dünya döndüğü sürece devleti yönetenler, deniz gibi davranmalıdır. Çünkü deniz her şeyi bünyesine alır, süzerek temizler ve çöpünü dışarı verir. İktidarlar insanın yaşantısını huzur içinde sürdürmesini sağlamalıdır. Deniz gibi kötülükleri süzmesini başarmalıdır.
İşte hayat çizgisinde karşılaştığın seli süzüp temiz suyu bağrına almasını bileceksin. Hiçbir şekilde de olumsuzluk duymayacaksın. Şahsiyetinle; halka hizmet, hakka hizmet diyerek sel suyunu ahlaki değerinden geçirmeyi başaracaksın. Kötülüğü temizleyip topluma iyileri sunacaksın.
Dünya döndükçe, kabiliyetli insanlar, tasarrufu bir ahlak değeri sayar. Her gün milyonlar verip yeni bir takım elbise giyersin ama içinde adam ararlar. Selin önünü kesemeyeceğin gibi. Selin önü kesilir mi? Kesersin o zaman ummadığın yerleri sel suları siler süpürür. Doğanın güzelliğine sahip çıkmazsak, her şey sele karışır.
Burada seli yalnız su olarak düşünmeyelim. Sel fabrika bacasından çıkan zehirli gazlar, reaktörlerden çıkan nükleer atıklar, siyanür, taş kömürü ocakları ve GDO da bir sel örneğidir.
Büyük İskender vasiyetinde; Tabutumu en iyi doktorlar taşısın. Tabutumda bir kolum dışarda avucum içi boş görülsün. Paramı sokaklara saçın. Buradaki değerli düşünceyi anlayana yeter. Seni bu millet beni yönet diye başa getiriyor. Sen onu soyuyorsun. Bu tür insanlar, inanın ne kadar zor duruma düşecekler göreceğiz.
Dik durmasını bilecek ama dik tutulmayacaksın.
Hasan TANRIVERDİ