Seğirdip, dolaşsag hep tarla dapan
Keklik dutmak için gursaydık gapan
Daş döğüşü olsa, vızlasa sapan
Gafamı, gozümü yarmak istiyom.
Şemsi Yastıman
Türkiye Türkçesi; Balkanlar’dan başlayarak Hazar Denizi’ne dek konuşulan Altay dil grubundandır. Geçmişi 8500 yıl civarında kabul edilen Türkçe, bugün yaşayan dünya dilleri arasında en eski yazılı belgelere sahip özelliklidir.
Türkiye Türkçesi; Balkanlar’dan başlayarak Hazar Denizi’ne dek konuşulan Altay dil grubundandır. Geçmişi 8500 yıl civarında kabul edilen Türkçe, bugün yaşayan dünya dilleri arasında en eski yazılı belgelere sahip özelliklidir.
Araştırmacı yazar Cemal Zöngür : “Türkçenin karşısında olan belli çevreler, öz Türkçe konuşan Türkmen, Yörük, Çepni, Kıpçak, Peçenek ve Tahtacı Türklere Arap-İslam kültürünü benimsetmek için her türlü baskıyı yapıp asimileye uğratmıştır. Bunun sonucunda değil midir ki; günümüz Türkçesi’nde Arapça başta olmak üzere yabancı kelimelerin varlığı % 85’tir.” Saptamasıyla bu alana ışık tutmaktadır.
Türkçemiz, sondan eklemeli özelliğe sahip olduğundan eylemler üzerinden sözcükler türetilebilir. Türkiye Türkçesi, bu özelliğinden diğer Türk dilleriyle ortak ya da ayrık onlarca eke sahiptir. Çok geniş alanda kullanımıyla birlikte zengin bir dil olmasının yanı sıra, genellikle özne-nesne-yüklem sıralamalı tümce kuruluşuna sahiptir.
Güzel Türkçemiz, yedi bölgeye ve onlarca ilimize göre şive ve ağız farkıyla kendine özgü kimi söylemler sergilemektedir. İstanbul ağzı; her türlü şiveden arındırılmış, anlaşılır, kibar ve nezih bir konuşma aksanıdır.
Özellikle iletişim araçlarında yazışma dili olarak kullanılan İstanbul ağzıdır. Ortak nokta İstanbul ağzı olurken kimi bölgelere göre konuşma dili değişiklik gösterir. Örneğin İçanadolu ağzı, Kırşehirli ozan Şemsi Yastıman’ın “Memleket Hasreti” başlıklı şiirinde apaçık yansıtmaktadır.
Prof. Dr. David Cuthell’in değerlendirmesiyle: “Birçok yabancı dil bilirim. Bu diler arasında Türkçe öyle farklı bir dildir ki, yüz yüksek matematik profesörü bir araya gelerek Türkçeyi yaratmışlar sanki. Bir kökten bir düzine sözcük üretiliyor. Ses uyumuna göre anlam değişiyor. Türkçe öyle bir dildir ki, başlı başına bir duygu, düşünce mantık ve felsefe dilidir.”
Güzel Türkçem
Güzel Türkçem, tatlı dilim
Ağız tadı, bal şekerim.
Düşüncemdir ilmek ilmek
Ak kâğıtta sergilemek.
Anadilim, sıcaklığım
Sesim, özüm, yüz aklığım.
Kırda çiçek, kitapta söz
Petek petek damlayan öz.
Salkım salkım üzüm bağım
Elmam, ayvam, şirin narım.
Şiir şiir kitaplığım
Simge simge al bayrağım.
Güzel Türkçem sevincimsin
Hem gündüzüm, hem gecemsin.
Muhsin DURUCAN