Saygıdeğer okurlar, dün İstanbul Zeytinburnu’nda, bugün Ankara OSTİM’DE’da yaşanmış ve onlarca insanın ölümüne, onlarcasının da yaralanmasına neden olmuş iki talihsiz iş kazasına dikkat çekeceğiz. Bugüne kadar ruhsatsız ve izinsiz açılarak çalıştırılan iş yerlerinde yaşanan bu ve benzeri olumsuz olaylardan bihaber kamuoyunu bilgilendirerek gerekli tedbirleri almaları konusunda benzer ifadelerin yer aldığı birçok yazı kaleme aldık.
Ama bu önemli konuda bir arpa boyu yol alınmadığı OSTİM’DE yaşanan benzeri olayla karşımıza çıktı. İnşallah son olur diye düşündüğümüz bu olayı olaydan bihaber kamuoyu ile paylaşmak adına bir kez daha kaleme almak zorunda kaldık.
Ancak olay olduktan, ölenler öldükten ve bir çoğununda yaralı olarak kurtulduğu bu ve benzeri olumsuz olaydan direkt sorumlu olduğunu herkesin bildiği belediye başkanlarına ve Belediye meclis üyelerine rağmen kişisel çıkar amaçlı kaçak kurulan işletmelerde zamanlı ve zamansız yaşanan olaylar, feci ölümler ve yaralanmalar dur durak bilmeden devam ediyor.
Art arda yaşanan olumsuz olayların meydana gelmesiyle birlikte onlarca insanın canlarına mal olmuş bir o kadar insanın yaralanmasına sebep olmuş patlamaların ardından sütten çıkmış ak kaşık gibi basının karşısına çıkan başta İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Kadir Topbaş ve ardından Ankara Büyükşehir Belediye başkanı Melih Gökçek’in yaptıkları yasal çalışmalarla diğer belediyelere iyi örnek olmaları gerekirken, olayları yetki tartışmalarıyla örtbas etme yoluna gitmelerini doğru bulmak mümkün değil.
Üzücü olay olmadan kişi ya da kurumlar işin nevine göre talepleri ince eleyip sık dokuyarak ve her olay sonrası Papağan gibi aynı lafları boş yere etmeyerek kendileri tarafından yasanın gereğini yerine getirmiş olsalardı insanların malına ve canlarına mal olan olayların sebep olduğu kişi ya da kurumu yasanın emrettiği biçimde cezalandıracaklardı. Ama her olay sonunda ölenlere rahmet, yaralılara acil şifalar dileyip sorumlular hakkında gereken derhal yapılacaktır boş sözleriyle kamuoyunu yanıltmaya devam etmektedirler.
Seçilmiş Belediye Başkanı ve belediye meclis üyelerine rağmen isteyenin istediği şekil ve şartlarda kaçak ve ruhsatsız olarak kurdukları denetimden uzak işletmelerde asgari ücret bile denmeyecek para karşılığında sigortasız çalıştırılırken yaşanan patlamalarda hayatlarını kaybedenlerin tümü fakir, yoksul ve bir dilim ekmeğe muhtaç çaresiz insanlar.
Evet, saygıdeğer okurlar,31 Ocak 2008 tarihinde İstanbul Zeytinburnu’ndaki ruhsatsız bir işyerinde havai fişek imalatı yapılırken meydana gelen patlama ile 03 Şubat 2011 tarihinde Ankara OSTİM’ deki ruhsatsız bir işyerlerinde meydana gelen iki ayrı patlama olayları arasında 3 yıl 3 gün var. Yani her iki olumsuz olayda yılbaşında meydana geldi. İstanbul Zeytinburnu’nda yaşanan ve 22 insanın feci şekilde ölümüne 120 kişinin yaralanmasına neden olan feci patlama ile 03 Şubat 2011 Perşembe Ankara OSTİM’DE yaşanan iki ayrı patlama olayında 17 kişi can verdi,27 insan yaralandı.
Onlarca insanın hayatını kaybettiği, bir o kadar insanın yaralandığı olayda meydana gelen maddi hasar işin cabası. İşin acı yanı olayın hemen ardından basının karşısına geçen firma yetkililerinden bir kaçı gibi ilgililerden Ankara Büyük Şehir Belediye başkanı Melih Gökçek tarafından söylenen sıradan sözler daha dün İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanı Kadir Topbaş tarafından Zeytinburnu’nda yaşanan patlamadan sonra söylenmişti.
Ama aradan geçen 3 yıla rağmen genellikle fakir, yoksul ve gariban ailelerinin ocağına ateş düşüren, yürekleri yakarak eşleri ve aileleri, anne ve babaları boynu bükük çocukları öksüz bırakan bu ve benzeri olaylara karşı ilgililer tarafından hala hiçbir etkili önlem alınmadı.
31 Ocak 2008 de İstanbul Zeytinburnu’nda yaşanan patlamanın ardından İstanbul Büyük şehir Belediye başkanı Kadir Topbaş ve meclis üyeleriyle,03 Şubat 2011 de Ankara OSTİM’DE yaşanan feci olayın hemen arkasından basının karşısına geçen Ankara Büyükşehir Belediye başkanı Melih Gökçek ve Belediye meclis üyeleriyle diğer yetkililerin geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de kendi sorumsuzlukları yüzünden meydana gelmiş olayların arkasından boş basına günü kurtarmaya yönelik olarak konuşmak yerine, ocaklara ateş düşmeden bu ve benzeri olayların önüne geçecek etkili önlemleri devlete yakışır ciddiyetle derhal almalılar diyor, saygılar sunuyorum.