Yıllar önce Cumhuriyet Bayramını ve Atatürk’ü ağzına almayanlar, bugün en büyük törenleri düzenliyorlar. Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorlar.Atatürk adına fetva veriyorlar. Cumhuriyetin erdemlerinden, Atatürk’ün ne büyük şahsiyet olduğundan söz ediyorlar.
Dün bayraktan nefret edenler, bugün bayrak fetişizminin kurbanı olmuşlar.
Dün faşizme karşı çıkanlar, bugün en büyük faşizmin destekçileri olmuşlar.
Hayat herkesi ya değiştiriyor ya da dönüştürüyor. Ya da gömlek değiştirtiyor.
*****
Yıllar önce kandil kutlamayanlar, kurban, şeker bayramı kutlamayanlar şimdilerde kutlama mesajları gönderiyorlar. Dini küçümseyenler bugün dinin toplumsal hayattaki yerini keşfediyorlar.
Dün etnik yapısını değil, insanlığın kardeşliğini savunanlar bugün en büyük ırkçı olmuşlar.
Hayat herkesi dönüştürüyor. Değişmeyenler ya ölüler ya da deliler oluyor, değil mi? Onlar ned e olsa ya ölüler ya da deliler…
******
Yıllar önce yaşadığı toplumun değerlerine yabancı olanlar… Bugün kendi toplumunun değerlerini keşfediyorlar. Doğumundan ve ailesinden dolayı kazandığı hiç emek vermediği değerleri keşfediyorlar. O değerler için yeni mücadeleler veriyorlar. Alevi, sunni doğup bir zamanlar fark etmedikleri değerleri şimdi fark ederek, kendi kutsallıklarını keşfederek fanatikleşiyorlar. Ötekine karşı çıkarken, ötekine benzeşiyorlar.
******
Yıllar önce haram diye, kamunun malına el uzatmayanlar bugün en büyük el uzatıcılar olmuşlar.
Dün uçkur çözmeyenler körpecik kızları kapatıyorlar. Hatta körpecik bedenlerine sahip oluyorlar. Sonra iş cığrından çıkınca ses çıkarmasın diye ev alıyorlar, ailelerine büyük rüşvetler teklif ederek, namus satın alıyorlar.
*****
Dün namus adına can verebilecek olanlar, bugün namussuzluğun merkezi olmuşlar.
Dün ahlak dediklerinde, mangalda kül bırakmayanlar, bugün en büyük ahlaksız olmuşlar.
Dün din değerleri için, ağızlarından Allah ve peygamber sözcüklerini düşürmeyenler, bugün yeşil dolarların esiri olmuşlar.
*****
Dün bir hırka, bir kuru ekmek diyenler, bugün lüksün esiri olmuşlar.
Dün kapitalizme küfür edenler, bugün onun en büyük övücüleri olmuşlar.
Dün adaletsizliğe, eşitsizliğe, ayrımcılığa karşı çıkanlar, bugün en büyük tiranlar olmuşlar.
Yeni kimliklerinden çok memnunlar. Ne de olsa hayat herkesin üzerindeki gömleği değiştiriyor, öyle değil mi?
******
Dün kabeleri insan olanlar, bugün insanı unutmuşlar.
Dün hacca gitmeyi, kutsal topraklara yüz sürmeyi inançlarının en büyük değeri görenler bugün o yolları turizme çevirmişler. Artık birkaç kere gitmek onları kesmiyor. Gurup turlar düzenliyorlar. Turların masraflarını da sözde kazandıkları helal paralardan karşılıyorlar. İnanıyorlarsa, tanrının huzurunda nasıl yüreklerini açıyorlar? Açabiliyorlar mı? Kendilerini kandırırken, inandıkları yaratanı da kandırdıklarını mı sanıyorlar? Ne de olsa hayat herkesi değiştiriyor değil mi?
*****
Erdemlerden söz edenler erdemleri unuttular.
Haramdan söz edenler, haramı hayatlarının olmaz olması kabul ettiler.
Sistemin adaletsizliğinden ve eşitsizliğinden söz edenlerin sistemin (nasıl bir şeyse) erdemlerini keşfettiler.
Sistemin otoriter yönünün demokratik olması için hayatlarını feda etmeye hazır olanlar, bugün sistemin otoriter yüzü devam etsin diye hayatlarını feda etmeye hazırlar.
Dün adalet, eşitlik, özgürlük diyenler, kendi özgürlüklerini bile unuttular. Sattılar kendilerini…
Ve Yaşar Kemal’in bir romanında geçen söz ne güzeldir.
O güzel insanlar atlarına binerek bir daha gelmemek üzere gittiler.
Son söz: Bu iki yüzlü hayat onların olsun. Biz yolumuza devam ediyoruz. Biline…