Dost ve Düşman ile Neredeyiz?

Ermenilerin yayın organı olan Agos Gazetesi Başyazarı Hrant Dink’in; Türkiye aleyhine yazdığı yazılardan dolayı açılan davalar devam ederken, 19 Ocak 2007 günü, gazete önünde öldürülmesinden, bugüne kadar  geçen zaman içinde  faili bulunamadı. Yıldönümünde gazete önünde yapılan gösteriler, adeta bir Ermeni propagandası haline geldi, Ermenistan’dan gelen kalabalıkla, Ermeniler daha kalabalık oldu.

Televizyonlarda çeşitli yorum ve şovlarla verilen haberde; Hrant Dink’in kendi sesinden bir konuşması yayınlandı. “…Bu topraklarda Ermenilerin gözü var diyorlar. Elbette olacak. Bu topraklar Ermenilerin, bizim…”

Müslümanların parası ile kurulan, davası ve gayesi olan her inanmışın çorbasında tuzu bulunan Yedinci Kanalın yer verdiği konuşmayı, diğer kanallar yayınlamadı. Hamasi bir şekilde, uzun süre yayınlanan haber, kanal izleyicilerini şoke etti. Kim kimin meddahlığını yapıyor, ne yapıyor, neden yapıyor?…

AGOS Gazetesi mahut yayınlarını yapıyor. Ölüm yıldönümü bahanesiyle yandaşlar yine bir araya geldi, sloganlarını, pankartlarını ayni minval üzere yine yaptılar: “Hepimiz Ermeniyiz!…Hepimiz Hrantız!…”

T.C. vatandaşı olsa da, Hranit Dink gibileri  ermenidir, AGOS  ermeni  ideal ve ideolojileri için yayın yapmaktadır. Aslan postuna bürünenler, her zaman aslan değillerdir. Birilerinin birilerini öldürmesi hak olmadığı gibi, hakkın kabul etmediği, millî bütünlüğe zarar veren yayınları yapanlar, “..izim”lerin Megale-e İdeasını sürdürmek isteyenler de  haklı değildir. Ermeni, Rum, Moskof, Yunan, Yahudi, Bulgar, mason, Hıristiyan, ateist, bilmem hangi şer güçleri bal/kaymak dost gösteremezsiniz. Dün ne iseler, bugünde aynıdırlar ve  kıyamete kadar da aynı olacaklardır.

Hep böyle olmuyor mu?…Bir yanda Ermeniler, öte yanda kendilerine Alevi diyenler. Öbür yanda komünistler, sahte Kemalistler, devrimciler, Ergenekoncular, laikler aynı şov ve tahrikleri yapmıyorlar mı? Oyun ve tuzaklar birbiri peşine gündeme gelmiyor mu? Başta ABD olmak üzere, AB.  ile diğer düşmanlar, “Gizli Dünya Devleti” ni kurmak için bütün gayretlerini göstermiyorlar mı? İktidar olup, henüz muktedir olamayan iktidarı  devirmek için, hayal peşinde değiller mi?

Devletin başı, millî iradenin görev verdiği iktidar nerede? Rahatı, sefahati, parayı, şehveti, şöhreti seven Ehl-i Dünya Müslümanları, diyalogcular, Papa Barteleomus’u kucaklayanlar, Vatikan’a zeytin dalı uzatanlar,  medeniyetler arası ortak payda için çırpınanlar, dinin içini oyanlar, patrikhanenin kapısından içeri giremeyenler, gazetelerinde ermeni yazarlara sütun verenler, sendikalar, milletin vekilleri, eli kalem tutanlar, şairler, âşıklar nerede?

Milletin paralarını, tüyü bitmemiş yavruların, iş/aş bekleyen insanların yanında, kendilerini ilgilendirmeyen Galatasaray Arena stadyumuna 600 trilyon lirayı gömenler, açılış merasiminde ıslıkla yuhalananlar nerede?

Karanlık bir dönemde, millet irâdesi ile iktidar olan, bugüne kadar artı ve eksileri ile ilklere imza atan, zaman zaman büyük hatalar yapan, parti bünyelerinde menfaatçi odakları ve köşe dönenleri bir türlü temizleyemeyen AK Partim nerede? Kasımpaşa yiğidi, bizim bildiğimiz R.Tayyip Erdoğan ile diğer temel değerlerimiz  nerede?

“Binmişiz bir alâmete/Gidiyoruz kıyamete…” günümüzde geçerli mi? Kabuk değişimi kaosu ile insanlık ve dünya nereye gidiyor? Yaratılış hikmet ve gayeleri ile tevhit ölçülerini hangi noktada?

İktidar. Muhalefet bile olamayanlar, güdümlü medya, satılmış ve beslenen kalemler, parmak dahi kaldıramayan milletin vekilleri ve dava adamları, halimiz, yolumuz, çaremiz ne olacak?

Seçim pazarları erken kuruldu. Koltuk kavgaları başladı. Parti teşkilatları boşaldı, aday olmak için Ankara sokakları doldu/taştı.

Siyaset kirlendi, menfaat sulandı, kapalı kapılar ardında yarış (!) maratonu başladı.

Bursa’da aylık bir fikir gazetesi çıkarıyoruz, can çekişiyor. Yağlı/börekli/çörekli, etli/sütlü/butlu sofraların müdavimi, kuştüyü yatakların uyku sersemi, davası/gayesi kalmayan, dert bile edinmeyen  Müslümanlar nerede? Ne zaman uyanacağız?..

DEĞİL isimli şiirimle, feryadımı noktalamak istiyorum:

“GLOBAL DEĞİŞİM” NEYİN NESİ?

VATİKAN’DAN   GELİYOR  SESİ,

MÜSLÜMANI  KESİYOR  NEFESİ,

YAHUDİNİN KUKULETELİ  FESİ,

ALDANMA; BU DEĞİŞİM, BİZİM DEĞİL!

“GLOBAL DEĞİŞİM” KİMİN İŞİ?

PRİZE KİM TAKTI FİŞİ?

HAZIR BEZLER YAPMIYOR ÇİŞİ,

AYRILMAZ OLDU ERKEKLE DİŞİ,

ALDANMA; BU DEĞİŞİM, SİZİN DEĞİL!

ÇAĞDAŞ DİYE  BEYİNLERİ YIKARLAR,

SİLAH  ELLERİNDE, KURU SIKARLAR,

“HUKUK ÜSTÜN” DER, DELİĞE TIKARLAR,

HER TÜRLÜ NANE, RÜŞVETTEN BIKARLAR,

ALDANMA; BU DEĞİŞİM, İZİN DEĞİL!

HOŞGÖRÜ, DEMOKRASİ  LÂF EBESİ,

KREŞLERDE MAHZUN KALDI BEBESİ,

DOLU GÖZÜKSE DE, BOŞTUR HEYBESİ,

KABUL OLDU ZANNEDİYOR TEVBESİ,

ALDANMA; BU DEĞİŞİM, DİZİN DEĞİL!

BİR NESİL YARATTILAR  İZİNDE,

BİLİNMEZ BİLİNİR, SAKLI GİZİNDE,

TAKAT  KALMADI, EMEKLİ DİZİNDE,

ATEİZM, SOSYALİZM, KOMÜNİZMDE,

ALDANMA; BU DEĞİŞİM, ÖZDE DEĞİL!

BİR GÜN GELİR, KİRLİ SULAR DURULUR,

ZALİMLERE KELEPÇELER VURULUR,

ADALETLİ  MAHKEMELER  KURULUR,

RÛZ-İ MAHŞER GÜNÜ HESAP SORULUR,

KEMÂLİ YAZAR AMMA, GÖZDE DEĞİL!