Hocası neşteri eline aldığında, ilk anda ürperdi ve peşinden, korku dolu anlar yaşadı. Çünkü hastayı kesip biçmeye yarayan neşterin yüzü soğuktu.
Bebeğin adımlaması gibi sendeledi. Hocayı takip etti ve gözetleme yerine geçti. Ses duymadı, ağlayan da yoktu. Duygusal yanı ağır basan olayı hatırladı. Dedesi de böyle bir ortamda kesilmiş ve masadan kalkamamıştı.
Dedemi ameliyat etsem, acaba yaşar mıydı? Diye kendine sordu. Dedeme yetişemedim diye de üzüldü. Ameliyathane dedesini hatırlatıyordu.
Neşter atmak, kesip doğramak ve bıçak altı, gibi kavramlar geçti beyninin kıvrımlarından ve önlüğünü çıkarıp salondan ayrıldı.
Hocasına bir şey söylemedi. Fakat sormuş olsa, bundan sonra, takip ederim, diyecekti. Bugünkü kesim işlemi bir şey değildi. Dün ki, kesme işleminde bir çocuğun akciğerini parçalayan kurşun zor alınmıştı.
Hocası sokakta oynayan çocuğa gelen kurşunu atan magandaya lanet okudu. Böyle insanları sokaklara koymayacaksın, dedi.
İhtisaslaşmak için tatbikat yapmak esastır. Ameliyat yapmak bu yönüyle mesleğin gereğidir. Bu durumlarda hayatın duygusal yanını bir tarafa bırakacaksın. Düşünün yedi yaşındaki bir çocuğa isabet etmesini, anında karar verip müdahale edeceksiniz. Olay keyfi değildir, seyre bırakılamayacak aciliyettedir.
Branş gereği neşter elimizde. Her an bir olaya tanık oluyoruz. Onun için neşter atmak zorundayız. Kolu kopan bir gence, müdahale edilmesi ve kolunun yerine dikilmesiyle hastayı kurtarmak gereklidir.
Çocuk koltuklar arasına sıkışmış ve yaralanmış, kaburga kemikleri kırılmış. Allahtan iç organlar zarar görmemiş ve olayı da doktorlarla birlikte çözdük. Can kurtaran neşterimiz, yüzleri güldüren ve güller açan bir bıçağa dönüşüyor.
Neşterimizde kadife güllerin açmadığı da oluyor. Bunun birçok nedenleri arasında, hastanın geç bırakılması yatıyor. Problem derinleşiyor ve neşteri dikenler sarıyor. Dikenin sarmasını anlamayan maganda, saldırıyor. Magandanın saldırısı aynı zihniyetliler tarafından büyütülüyor.
Mesleğin rahatsız edici yanı anlaşılamamasıdır. Öğrenci mezun olup uzman olmak ister. Bunun için yıllarını verir. On bir yıl kolay değildir. Çalışır uğraşır ve dışardan etkilere mesleğini siper eder ve ayakta durmayı başarır.
Doktor, dış etkilere aldırmaz. Dış etkilere göre, müdahalede bulunan, doktor insan bile değildir.
Hasan TANRIVERDİ