AKP’nin icraatlarını, dehşet-ibret ve büyük bir tepki ile izliyorum. İnancımıza verdikleri zararı; Dinin içinin nasıl boşaltıldığını; politik taassupların, nasıl olup da, inancın önüne geçirildiğini ve bir bölünme aracı yapıldığını;
ABD’nin istediği tarzda, ‘’içi boş, kof, sadece ritüellere önem veren, rüşveti-haram-yolsuzluğu mubah gören, çıkarcı, Allah’tan (CC) çok, iktidara kulluk eden’’ bir kitlenin üretildiğini; üzüntü ile müşahede ediyorum.
• Samimi inancım; ülkeyi bu sürede, bir ‘’ateist yönetim’’ yönetseydi, islamiyet’ e bu kadar zarar veremezdi. AKP; bizi (bizden görünerek) içimizden vurmuştur. Bütün değerlerimizi dejenere etmiş, ayağa düşürmüştür.
Rüşvet, torpil, kumar, kaçakçılık, fuhuş, her türlü yolsuzluk, zina, sapıklık, uyuşturucu, kula kul olma (putlaştırma, şirk) kamu mallarına ihanet, hırsızlık-gasp-tecavüz suçları, faizcilik, zirve yapmıştır.
• Tepkisiz, çıkarcı, şakşakçı bir toplum inşa edilmiştir. Okumayan, araştırmayan, aklını kullanmayan, bilimden-sanattan-hoşgörüden-her türlü estetik duygusundan nasipsiz, kitleler üretilmiştir. Bunun için, devamlı olarak eğitimin kalitesi düşürülmüştür. Toplum cehalete mahkum edilmiştir. Çok ama boş konuşur hale getirilmiştir. Ufuklar daralmış, beyinler küçülmüştür.
• Diyanet işleri teşkilatı, (başta üst yönetim olmak üzere) tam anlamı ile iktidarın reklam ve propaganda aracı haline getirilmiştir. İslamın özü, özellik ve güzellikleri unutturulmuştur. Mazlumun yanında yer alınmamış, zulme/kıyımlara/iftiralara/ yalanlara/yolsuzluklara/haramlara karşı çıkılmamıştır. Camiler seçim bürosu, din görevlileri parti sözcüsü haline getirilmiştir. Halkın nezdinde, tam anlamı ile itibarsız konuma düşürülmüşlerdir.
• Sıkça tekrarlanan, ‘’huzur İslam’dadır’’ sözüne ihanet edilmiş; Türkiye tam anlamı ile ‘’huzursuzluk-terör-baskı-zulüm ve ahlaksızlıklar ülkesi’’ haline getirilmiştir.
Rüşvet pazarlıkları ‘’Selamünaleyküm’’ ile başlatılır olmuştur. Abdestli kapitalizm; Namaz kılan haramzadeler, dönemine geçilmiştir. Masa-Kasa-Nisa(kadın) hedefleri; İslamın şartlarını iptal etmiştir. Toplumun %75’i, rüşveti mubah sayar hale gelmiştir. Rüşvetçi Rıza’lar, ‘’hayırsever’’ olarak, nitelendirilmeye başlanmıştır.
• Saçı bitmemiş yetim haklarına yapılan tecavüzler; lüks-israf-saltanat son haddine varmıştır. Ve, (en korkuncu da) bütün onlar, olağan sayılır hale gelmiştir. Hz. Ali’siz (RA) Alevilik olmaz lafını sıkça tekrarlayanlar; Hz. Ömer’siz (RA) de Sünnilik olamaz, gerçeğini inkar etmişlerdir. Adil davranmayı tam anlamı ile terketmişlerdir. En küçük bir tenkide tahammül edemez, herkesi ‘’hain, ajan, paralelci ve hatta kafir’’ diye suçlar hale düşmüşlerdir.
Halbuki; Sevgili Peygamberimiz(SAV) buyuruyor ki; ‘’Bir adam, (Müslüman) kardeşine, -Ey kafir- derse, bu söz ikisinden birine döner. Eğer, o dediği gibiyse, söz yerini bulmuş olur. Aksi halde, bu söz, onu söyleyene döner. ‘’
Bu açık hükme rağmen; AKP militanları, paralı trolleri, herkesi suçlamaya devam etmektedirler.
• AKP iktidarı, din adına hareket ediyoruz yalanları ile, hem dini-hem de Devletin tüm kurumlarını çürütmüştür. İslama en büyük zararı veren bir parti haline gelmiştir. Bu arada, TÜRGEV benzeri uygulamalarla, Vakıf kavramını da ayaklar altına düşürmüştür.
• Yüce kitabımızda; 700 e yakın yerde ’’aklımızı kullanmamız’’ emredilmektedir. AKP zihniyetinde ise, ‘’mutlak itaat’’ fikri hakimdir. Fikir-ifade-teşebbüs ve inanç hürriyetlerine yer yoktur. Neticede; demokrasi-hukuk düzeni-can ve mal hürriyetleri de ellerimizden gitmiştir.
Bu arada; her türlü günaha fetva veren, Hayrettin Karaman gibi, tipler türemiştir. Zihinler, Vehhabiliğe ve Şia’ya dayanan görüşlerle bulandırılmıştır.(Tabi; Diyanet işleri, hep sessiz kalmış, koltuk uğruna inançlar geri plana itilmiştir.) dinimiz, partizanlık adına, fütursuzca, şantaj ve baskı aracı yapılmıştır. Neticede; Türk toplumu, islami bir toplum olmaktan çıkmıştır. Dejenere edilmiştir. Milli-Dini-Manevi değerler, paspas yapılmıştır.
Ey, sevgili halkım. 1 Kasım, ülkemiz adına, son çaredir. Lütfen; basiret ve ferasat sahibi ol. Aklını kullan. Dinimize ve ülkemize, bu kadar büyük zararlar veren AKP’ye, layık olduğu dersi ver. Ülken, evlatlarının ve torunlarının geleceğine sahip çık. Çıkar hesaplarına alet olma.
Yalan, yanlış fetvalar; o dehşetli hesap gününde, Cenab-ı Hak’kın (CC) önünde, rezil olmaktan kurtarmaz.