Dinimiz bir lokma bir hırka dini mi?..
Dinimizde cihat yani dünyaya hakim olmak… Yok mu?.. Zekat için çalışmak yok mu?.. Hac için, sadaka için mal kazanmak yok mu?.. Müslümanlara dünyayı cehennem edenlere karşı savunma semiz atlar besleme yok mu?..
Dinimiz bir lokma bir hırka dini mi?..
Hak-batıl gece ile gündüz gibidir… Heceyi kovarsan gündüz olur… Batılı kovarsan bedeninden ve çevrenden… Hak gelir… Meselâ koranayla yaşamayı öğrenelim denilse… Bu yanlıştır… Veya çok çetin bir iştir… Koronayı kovacaksın… Dünya cennet olsun. Dünyayı cennet etmek mü’minin görevi değil mi?..
Dinimiz bir lokma bir hırka dini mi?..
Büyük şairi dinleyelim cevabı o versin: “Bülbül kovuldu mu dil bahçesinden,
Gak gak, karga; vak vak, kurbağa gelir.”
Dinimiz bir lokma bir hırka dini mi?..
Peygamberi neden bir lokma bir hırkacı tanıttılar… Uhut’ta savaşan dişi kırılan kimdi… Hz Haticenin malıyla ticaret yapan kimdi… Peygamberi referas göstermeyin pısırıklılığınızza miskinliğinize… Zekat yedi mi peygamber… Ganimet yedi ve çalıştı kazandı yedi… En güzel elbiseler giydi en güzel kokular süründü… Peygamber devlet başkanıydı… Peygamber Baş komutandı… Ya siz… Size benzemiyordu peygamber… Ey korkaklar… En cesur kararları aldı ve azmetti uyguladı…
Dinimiz bir lokma bir hırka dini mi?..
Peygamber şu emre uymadı mı?.. De ki: “Allah’ın, kulları için yarattığı zîneti ve temiz rızkı kim haram kılmı”/” De ki: “Bunlar, dünya hayatında mü’minler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. İşte bilen bir topluluk için âyetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz.” (araf/31-32)
Açık Kapı
Öğütler ek anne bahçesine aklımın
Aklım akıl değil
Duaların alın yazılarım olsun
Aç avuçlarını gökler gibi avuçların
Sevgin denizdir hüzün yangınlarına
Ömrümün dağlarındadır beyaz saçların…
Dünya da dört duvardır anne
Anne bu hapishaneme açık penceresin
Hayatın yokuşlarında kanatsın bana
Sen benim çirkin gözlerimi seven tek insansın
Eyüp Sultandın her zaman gönlümü misafir gibi ağırlayan
Anne bana mezarın bile lazım bu dünyada
Bir sensin bu sarayın açık kapısı…
Ölme anne
