DİN ADINA AHKÂM KESENLER…
Şeyhler…
Dervişler…
Gaybdan dem vuranlar…
Şifa dağıtanlar..
Kendilerini bu konularda sözde bilgili sananlar…
Evet, bu ve benzeri daha bir çok konuda AHKÂM kesenler, Cumhuriyetle birlikte bir bir engellendi iseler de günümüzde mantar biter gibi bir bir ortaya çıkmaya başladılar. Elbette ki bu cesareti bugünkü Türkiye yönetiminden almaktalar. 16 yıl öncesinde yok muydu? Tabii ki vardı. Ancak bir şekilde kendilerini gizliyor ve ancak kendi cemaatleri içerisinde faaliyetlerini sürdürüyorlardı.
Şimdi pek âlâ gizlisiz, saklısız faaliyetlerini rahatlıkla sürdürüyorlar.
Dediğim gibi yönetimin müsamahakâr tavrı, görmezden – duymazdan gelmesi, bu düşüncede ki meczuplara fırsat verdi. Onlar da ATATÜRK, CUMHURİYET üzerine kin ve nefretlerini kusmaya devam ediyorlar.
Zaman zaman yönetim bunlara gözdağı verse de, dizginlese de, dini siyasete sokarak, bir bağlantı kurmaya, ilişkilendirmeye, dindar ve kindar denilen bir taban oluşturmaya çalışmasından dolayı, İSTEMESE de bu kesimin palazlanmasına, toparlanmasına ve açık kapıdan çıkıp, emellerini gerçekleştirmelerine imkân vermekte ne yazık ki.
Biri çıkıyor; “kişi, ölmüş eşine veda anlamında münasebette bulunabilir” diyor!
Biri çıkıyor; “6 yaşında ki kız çocuğuna nikâh kıyılabilir” diyor!
Biri çıkıyor; “baba üvey kızı ile evlenebilir” diyor!
Biri çıkıyor; “erkek çocuklarının birbirleriyle eğleşmeleri bademleme’dir, dinimizde bu vardır” diyor!
Cinsel istismara uğrayan zihinsel engelli kız ya da erkek çocuğun; istismarcıyı tahrik etmesinden kaynaklı olasılığıyla beraat ettirebiliyor!
Biri çıkıyor; “keşke Yunan kazansaydı da ATATÜRK kazanmasaydı” diyebiliyor!
Biri çıkıyor; “ATATÜRK dinsizdi, imansızdı, sünnetsizdi vs.vs.” diyebiliyor!
Biri çıkıyor; “iki tarafın rızasıyla gerçekleşmiş cinsel istismar zina değildir” diyebiliyor!
Biri çıkıyor; “ERDOĞAN’ın ismi kurtarıcı olarak Kur’an’da bildirilmiştir” diyor!
Biri çıkıyor; “CHP’ye oy verenler Cehennemliktir” diyebiliyor!
Biri çıkıyor; “Şu siyasi partiye oy vermeyenler dinsiz, imansızdır” diyor!
Biri çıkıyor; “Cennetin tapusu verilir” diyor!
Biri çıkıyor; “Cennet manzaralı mezar satıyoruz” diyor!
Biri çıkıyor hasta kişinin ağzına tükürüyor şifa niyetine!
Biri çıkıyor cinsel istismarda bulunuyor cin çıkarma niyetine!
Biri çıkıyor renkli taşlar satarak isteyenin istediği cinsiyette çocuk sahibi olmasını garantiliyor!
Biri çıkıyor her hastalığa, kadın erkek geçimsizliğine, çocuk yapmasına, ev – iş sahibi olmasına kesin çözüm olarak muska yapıyor!
Biri çıkıyor Cumhuriyete küfrediyor!
Aslında saymakla bitmeyen onlarca, yüzlerce saçmalıklar, zırvalıklar…
Hatta Türk, Türkiye ismine karşı gelenler, İstiklâl Marşımızı tanımayanlar, Bayrağımızı çiğneyenler, ATATÜRK büst ve heykellerine saldıranlar…
Demek istediğim; hemen her dönem bu tür istismarlar vardı, ancak bu dönem oldukça artış gösterdi. Vicdanları rahatsız edecek derecede gerek basında, gerek görsel de, gerekse sosyal medya da büyük gürültü çıkarmaya devam ediyor.
İşin garip yanı bu meczupların hemen hepsi kendilerini de iktidarda ki siyasi görüşle ilişkilendiriyor ve cesareti de buradan alıyor ve kendilerini güçlü, dokunulmaz, farklı görüyorlar. Amma bu hareket unutulmamalıdır ki, FETÖ de olduğu gibi en büyük zararı da yine yakın buldukları siyasi partiye vereceklerdir.
Sözün Özü!
Bu işin şakası kalmadı. Gelecek tehdit altında. Cumhuriyet ve özgürlük geri plana itilmekte, Osmanlı’ya, Osmanlı gelenek ve göreneklerine, anlayış ve uygulamalarına, söylemlerine yönelik bir çalışma içerisine girilmekte. Bazı sıkıntılı durumlarda yönetim tepki gösterse de, çığ gibi büyüyen kitleye inan ki ilerleyen zamanlarda müdahale etmekte zorluk çekilecek, aynen bugün mücadele edilen FETÖ de olduğu gibi. Baksanıza bir türlü bitmiyor. Takdir edersiniz ki bu asılsız astarsız, din adı altında uydurularak enjekte edilen söz, tavır, davranış biçimi yer ettikten sonra, onu yerleştiği yerden atmak kolay olmayacak..
Mustafa Kemal ÖZGÜRSOY