Korunma duygusu insanoğluna neler yaptırmadı ki, hayatın şekillenmesinde yeri geldi ana rolü üslendi. Yeri geldi, yaşamak için şart oldu.
Yaşam gereği korunmak ve kendini güvenli hissetmek…
“Korunuyorum ve kendimi güvenli hissediyorum” önemli bir duygu. Yarının teminat altında ise rahatsın. Bu duyguyu kaybetmemek gerekir. Duygunun yerleşik hâle gelmesi, için de karşılıklı olarak söz ve davranışların değer bulması gerekir. Yoksa etrafına dikenli tel çekmek veya duvar örmekle herhangi bir değer bulamazsın. Konum değil ama işte sosyal devlet; adaleti hâkim kılan güven sağlayandır.
Değersizleştirme adına karşılaşabileceğin davranışları da üzerine almamalısın. Üzerine almaz, kabullenmezsen, yaşantını maddi çerçeveler kısıtlayamaz.
Ruh ve beden birlikteliğin, düşlerinde çevrendeki engelleri aşar. Bu durum normal ruh hâlini de etkiler. Böylece dikenli tel en çok derini çizer. Bir çizik yarası da kolaylıkla geçer.
Yaşantıdaki kural; ahlakın güzelleşmesi ise ahlaka bu tür çizikler etkimez. Böylece ruh ve ahlak güzelliğiyle yaşantında amacına ulaşır, engelleri aşarsın. Dikenli tel deriyi çizemez bile. Kişinin yaşantısındaki engelleri kendi yaratır. O hâlde gittiği yol, doğru değildir. Yol yürünecek durumda değilse, ruhundaki isyan, o derece ileridir ki, bu yola girmeyi engelleyemedi. Ruh güzelliği şahsiyet ile, şahsiyette ahlak ile değerli hâle gelir.
Şahsiyetin değerli hâle gelmesi, kolaylıkla yıkılmaması demektir. Bu değerle birlikte şahsiyet korunur. Böylece kişiye zarar gelmez. Dikenli telde olsa zarar veremez.
Toplum karşısına şahsiyetini güzelleştirmeden çıkarsan, yüzüne karşı gülen, şak şakçılarla karşılaşırsın. Onun için yaşantında yaş ilerlemesiyle şahsiyetinin değerlenmesi, ahlakın güzel hâle gelmesiyle gerçekleşecektir. Bunun yanında maddi korumaya kalmış bir şahsiyet, en küçük bir olayda çökecektir.
İnsan meslek sahibi, belli yerlere de gelmiş. Karşısındakini hakir görüyor. Sözünü esirgemiyor ve atıp tutuyor. Bilmediğini bilmiyor. Şahsiyeti sosyal hayatın algısından habersiz. Kısacası şahsiyeti maddiyata dayandırılmış. Savurduğu kelime ve kavramların tanımını bilmiyor. Bilmeyen insanla ne kadar diyaloğa girebilirsin.
Siyasetin ahlakı da çok önemlidir. Karşına getirilmiş bir dazlak kafalıyla saç taranması konuşmaz. Çünkü dazlak hâle gelmiş, daha neyini konuşacaksın.
Günümüzde umulmayan işler oluyorsa, nedeni şahsiyetsizliktir.
Hasan TANRIVERDİ