Bu seferki yürüyüşüm daha fazla sürdü. 4 saat boyunca hiç durmadan yürüdüm. Fener caddesine çıktım yine. Geçen haftaki yürüyüşüm daha uzun sürmüş gibi hissettim. Halbuki 3 buçuk saat filan sürmüştü.
Arıtma tesisine geldiğimde, sanırım rüzgar çok olduğundan, bataklık kokusu gelmedi bu sefer. Arıtma tesisine vardığımda bu sefer sağa döndüm, tesisin yanındaki mıcırlı yoldan yürüdüm. Balıkçı barınağını da geçtim. Sunak’a vardım.
…
Poseidon Sunağı Hakkında biraz bilgi:
Aydın‘ın Didim ilçesinde yer alan antik Yunan tapınağı Poseidon Sunağı, şimdi sadece yıkıntılarıyla hatırlatıyor. Bir zamanlar denizcilerin ve yolcuların dua ettiği ve hediyeler sunduğu kutsal bir alan olan bu tapınak kompleksi, tarihin tozlu sayfalarında yitip gitmek üzere. M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişi olan Poseidon Sunağı, büyük bir açık hava tapınağı olarak inşa edilmişti. Ancak günümüzde, yıkıntıları turistler ve arkeoloji tutkunları için bir cazibe merkezi haline gelmiş durumda.
Zamanın yıpratıcı etkileri ve doğal faktörler nedeniyle, antik tapınağın görkemli mimarisi artık sadece kısmi yıkıntılarla hatırlatılıyor. Bu durum, ziyaretçilere antik Yunan kültürünü ve tarihini daha yakından anlama fırsatı sunuyor. Bölgeye gelen gezginler, bir zamanlar Poseidon’un hükmettiği bu kutsal mekanın mistik atmosferini keşfetme şansını elde ediyorlar.
Didim‘deki Poseidon Sunağı‘nın yıkıntıları, tarihin izlerini takip etmek isteyenler için önemli bir durak olmaya devam ediyor. Ancak bu antik kalıntıların geleceği ve koruma altına alınması konuları da önemli tartışma konuları arasında yer alıyor. Uzmanlar, tapınağın kalan yıkıntılarını korumak ve gelecek nesillere aktarmak için çeşitli koruma ve restorasyon çalışmalarının gerekliliği konusunda uyarıda bulunuyorlar.”