Bir zamanlar sıkça kullandığımız, içinde sevgiyi, fedakârlığı, saygıyı barındıran ve halk arasında popüler olan bir söylem vardı:“İki gönül bir olursa samanlık seyran olur”.
Sevgilerin ölesiye yaşandığı dönemlerde üzerine şarkılar söylenip filmlerin yapıldığı daha nice söylemlerimiz var. Bunlardan birçoğu yavaş yavaş özelliğini yitirmeye başladı bile…
Sevgiler, aşklar eskisi gibi tutkulu, ölesiye değil. Evliliklerin çoğu, günümüz koşullarına uygun olarak maddiyata dayanan sıradan ilişkilere dönüşme yolunda.
Gece tekrarlarını da katarsak, yayın saati neredeyse günün dörtte üçünü kapsayan, meraklısı ve izleyicisi bir hayli fazla olan bazı çöpçatan programları bunu ispatlar nitelikte. Çok ilgi gören, güldüren, düşündüren, eğlendiren ve evlendiren bu programları izlemeye oturan, başından kalkamıyor.
Bu programlar sayesinde çoğu insan ikinci baharını yaşamak için sıraya girmiş. 18’inden sonra yaş sınırlaması yok. 80 yaşını aşkın bayanlar ve erkekler bile adeta koşarak geliyor hayat arkadaşını aramaya. Kimi bakıma muhtaç, kimi sığınmaya. Kimi hayatının aşkını arıyor, kimi beyaz atlı prensini. Yoksulluktan kurtulmak isteyenler de çoğunlukta.
Talipler telefonla paravan arkasında görücüye çıkıyor. Evlenmek için gelen konuk, ismi anons edildiğinde program sunucusu ile önce hareketli bir müzik eşliğinde oynayarak sahnede arz-ı endam ediyor.
Telefonlar çalıyor, talipler sıraya giriyor. Taraflar kendilerini tanıtıyor. Fiziksel özelliklerini sıralıyor, maddi durumu ve medeni durumu hakkında bilgi veriyor. Uygun vasıflarda birine denk gelindiğinde paravan açılıyor, çiftler tokalaşıyor, ararlında bir uyum hissettiklerinde yüzleri gülüyor.
Talipler seçme haklarını çok güzel kullanıyorlar; özellikle de bayanlar. Çoğunun öncelikleri arasında iyi bir maaş ve başlarını sokabilecekleri bir ev var. “Yaşlı teyzeler evde sıcak su yoksa evlenmem!” diyor.
“Dest-i izdivacınıza talibim” sözlerini kullanıldığı dönemlerde görücü önüne çıkarken, değil oynamak, gülmek bile ayıptı. Konu açıldığında ailelerin önünde mahcup bir şekilde yere bakılırdı. En azından evlilik kurumuna bir saygı vardı.
İkinci evlilik yapmak hele de çocukları olan bir hanım için hoş karşılanmaz, bazı çevrelerde de çok ayıp sayılırdı. Zamanla her şey değişti ve günümüze kadar gelindi. Çeşitli kadın programlarında zaman zaman eş bulma konuları işlendi ama tek başına hazırlanmış olan bu evlilik programları ile adeta tabular yıkılıyor. Evlatlar annelerini babalarını bir eş bulmaları için bu stüdyolara gönderiyor. Bazı babalar kızlarını getiriyor, bazıları ise ailecek geliyor. Kayınvalideler telefonla canlı bağlantı ile katılıyorlar programa.
Sevgili okurlar, geçim zorluğunun yoğun bir şekilde yaşandığı, maddiyatın ön planda olduğu bu dönemde ne samanlığı ne de seyranı düşünen var.
Dest-i izdivacınıza talibim söyleminin bolca kullanıldığı günümüzde şunu aklımızdan hiç çıkarmayalım:
Artık, “İki gönül bir olunca, samanlık seyran olmuyor”.
NUR ERSEN
http://www.beypazarihaber.com/