Suriye’de keskin bir viraja daha girildi. Rusya, İran, Suriye genelkurmay başkanları, Tahran’da toplandılar.
Amerika, İngiltere, Fransa dışişleri yetkilileri zaten sürekli bir aradalar. NATO kuvvetlerini Akdeniz’e yığmak, Baltık Denizine yığmak için sürekli koordinasyon içindeler.
Televizyonlardaki yandaş tetikçilerin, sahte Amerikan karşıtlığına inanıp da, sakın Türkiye’nin yeri belli değil diye düşünmeyin. Amerika kendi yanında, en müstesna yeri Türkiye’ye vermiş vaziyettedir.
Sanmayın ki bu yer, Suriye’de, Türkiye’nin de, söz sahibi olacağı ve Kürt Koridorunun olmayacağı bir yer olsun. Sadece Türkiye’yi verimli bir şekilde Amerikan yararına kullanmak içindir.
Zaten Erdoğan da, her konuşmasında Esad katildir. Kendi ülkesini işgal etmiştir demiyor mu? İncirlik, Diyarbakır Üslerini Amerika’ya tahsis etmiyor mu? Suriye’deki terör örgütlerini beslemiyor mu?
Daha dün Meclislerinden, “sizin dedeleriniz katildir” diyen, Almanya’ya, jest olsun diye, İncirlik Üssün’de yeni olanaklar sağlamadık mı?
Suriye politikalarımız, sadece ve sadece, Amerika ve BATI ülkelerinin, Suriye’de, daha güçlü olmalarını sağlayan siyasetler değil mi?
Suriye’deki terör örgütlerine destek vermek, beş yılsonunda kimin işine yarıyor, hala anlayamadık mı?
Tahran Zirvesi; bölgede Amerikan çıkarlarına karşı bir karalılık zirvesidir.
Bu karalılığın ilk işaretlerinden birisinin, Suriye sınırımızda, Rusya tarafında, El-Nusra ve Sultan Murat terör örgütlerine haberleşme ve internet sağlayan merkezlerinin imhasıdır. Amerika, Rusya’ya El-Nusra örgütünü vurma diye cevap verdi.
Amerika PYD örgütünün önünü açtı. Adını Mümbic’ten Mabuk’a dönüştürdükleri bölgeyi, PYD tamamen aldı.
Amerika, Doğu Akdeniz’e, iki uçak gemisi getirdi. NATO gemileri zaten Ege’de…
Amerika, Rusya/Çin birlikteliğine Akdeniz ve Baltık’ta yığınak yaparak cevap veriyor. Petro-dolar, petro-yuan çatışmasının, savaş alanının bölgemiz olduğu artık çok kesin.
Suriye’de, kendimizi, Amerikan planlarına teslim ederek, Rusya Amerika hesaplaşmasının içinde bulmamız işten bile değildir.
Sıkışan Amerika’nın Afganistan’da yeniden yığınak yaptığı da, gözden kaçmamalıdır. Bin beş yüz Türk askerinin de, hala Amerika’ya hizmet ettiğini unutmamak gerekir.
Tahran Zirvesinin sütre gerisinde Çin’in varlığını da, akılda tutmalıyız.
Bu derecede, birbirleriyle karşı karşıya olan, ABD ve Rusya’nın anlaştığı ve Suriye’yi paylaştıkları propagandası, Amerikan propagandasıdır. Türk insanında Amerikan düşmanlığını azaltma gayretidir. Suçun yarısını Rusya’ya atarak, vaziyeti kurtarma işidir.
Sonuç; Tahran Zirvesinin verdiği mesaj; Rusya ve İran’ın, Suriye’de, teröre karşı doğrudan, daha sert müdahale edeceğidir.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr