Demokrasimizin Değiştiremediği Kambur ve Sorunlar!

Demokrasimizde, 50 – 60 yıldan beri gündemden düşmeyen bazı konular vardır. Taa 60 küsur yıldan beri Türk kamuoyunda ve hukuk çevresinde, basında; Anayasa Mahkemesi, hâkim teminatı, çift meclis, nispi temsil, üniversite muhtariyeti, basın özgürlüğü, insan hakları, dokunulmazlık gibi  konular bunların içinde ve başında gelir.

Hangi parti muhalefettedir ki bu konuları daima elinde tutmuştur ve gündeminden düşürmemiştir. Eski yıllarda kurulan partiler,  bu konuları ve sorunları gündemlerinin başında tutmayı hiç ihmal etmemiştir. Partiler günümüze gelinceye kadar bu sorunlar değer zayiatına uğramamış ve önem sıralarını kaybetmemişlerdir. Ancak ekonomik olaylar ve sosyal olaylar partilerin gündemlerinin içine girmiş ve başlara da geçmiştir.

Son yarım asrı geçen dönemde, dilimize adeta pelesenk olan yukarıdaki bu sorunların bazıları siyasi yaşamımıza girmiş, denenmiş, tartışılmış ve Türk siyasi ve sosyal yapısına pek uygun olmayanlar terk edilmiştir. Eski yıllarda savunduğumuz, Türk siyasi yaşamında elzem sandığımız, çift meclis dilimizden ve gündemimizden düşmüştür. Onu arayan, isteyen ve özleyen  hemen hemen kimse yoktur. Hiçbir siyasi parti buna sahip çıkmamaktadır. Nispi temsilde bunun gibidir. Çift meclis Türk Siyasi yaşamına getirilmiş, senato kurulmuş, siyasi yaşamımızın bir bölümü senatolu yıllarla geçmiş ve daha sonra saf dışı bırakılmıştır. Keza nispi temsil sistemiyle birçok seçimler yapılmış, bunun da fazla sadre şifa olmadığı görülmüş, siyasi hayatımıza ve meclisimize çok sayıda partinin girmesine neden olmuştur. Burada oluşan çokluktan,  siyasi yaşamımız sıkıntı çekmiş ve siyasi dinamizm kaybedilmiş ve siyasetimiz hantal olmuştur. Bu nedenle nisbi temsil sistemi de siyasi yaşamın dışına itilmiştir. Kimse bugün nispi temsil sistemini aramamaktadır..

Eski ismiyle üniversite muhtariyeti, yeni adıyla üniversite bağımsızlığı ve özerkliği, Türkiye’ ye getirilmiş ve Türk mevzuatına girmişse de yarar hanesi ağır bastığı yıllar yaşanmış ama bu sefer yeni getirilen bir YÖK problemiyle karşı karşıya kalınmıştır.

Türk siyaset yaşamı demokrasisini,  deneye deneye geliştirmektedir. Tabiî ki bu hal bizi toplumsal süratten ve dinamizmden uzaklaştırmaktadır.