1982 Anayasası’nda Yapılan Değişiklikler
5. değişiklik:
Anayasa’da 13 Ağustos 1999 tarihinde yapılan 5. değişiklikle 47, 125. ve 155. maddeler yeniden düzenlendi. 47. maddede yapılan değişiklikle ”özelleştirme” kavramı Anayasa’ya girdi. Yeni düzenlemeyle kamu tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usullerin kanunla gösterilmesi hükmü getirildi. Kamu hizmeti imtiyaz sözleşme ve şartlaşmalarında doğacak uyuşmazlıkların, milli ya da milletlerarası tahkim yoluyla çözümlenebilmesine olanak tanındı. Anayasa’nın 155. maddesinde değişiklik yapılarak, 1924 Anayasası’nda benimsenen sisteme dönüldü. İmtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri, Danıştay’ın inceleme yapacağı konular arasından çıkarılıp, sadece görüş bildirebileceği konular arasına alındı.
6. değişiklik
Anayasa’da, 3 Ekim 2001 tarihinde yapılan 6. değişiklik, AB müktesebatına uyum çalışmaları çerçevesindeki en kapsamlı değişiklik oldu. Bu düzenlemeyle Anayasa’nın başlangıç metninin yanı sıra 13, 14, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 40, 41, 46, 49, 51, 55, 65, 66, 67, 69, 74, 86, 87, 89, 94, 100, 118. ve 149. maddeler ile geçici 15. maddede değişikliğe gidildi. Başlangıç metnindeki bir cümle, ”Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı” şeklinde değiştirildi. Yakalanan ya da tutuklanan kişilerin hâkim önüne çıkarılma süreleri AİHS’ne uyumlu hale getirilerek, zanlının en geç 48 saat içinde, toplu işlenen suçlarda ise en çok 4 gün içinde hâkim önüne çıkarılması sağlandı.
”Özel Hayatın Gizliliği” başlıklı maddede yapılan düzenlemeyle herkese, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı tanındı. Özel hayat ve aile hayatının gizliliğine dokunulmazlık; herhangi bir kişinin üstü, özel kâğıtları ve eşyalarının aranması için yazılı emir zorunluluğu getirildi. Yazılı emir olmadıkça kimsenin konutuna girilemeyeceği, arama yapılamayacağı ve buradaki eşyaya el konulamayacağı hükme bağlandı.
Haberleşme hürriyeti
”Haberleşme Hürriyeti” başlıklı 22. maddede yapılan düzenlemeyle, usulüne göre verilmiş hâkim kararı ve yazılı emir olmadıkça, haberleşmenin engellenemeyeceği ve haberleşmenin gizliliğine dokunulamayacağı hükmü getirildi. Ülkenin ekonomik durumu, vatandaşların yurt dışına çıkma hürriyetini sınırlayan şartlar arasından çıkarıldı. Düşünce ve anlatım özgürlüğünün sınırları genişletildi, toplumdaki dil farklılıkları sosyolojik bir gerçek olarak değerlendirildi ve bu duruma Anayasa’da getirilen engel kaldırıldı. Milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve bölünmez bütünlüğün korunması amaçlarıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanabileceği şartı Anayasa’ya konuldu. ”Kanunla yasaklanmış olan herhangi bir dilde yayım yapılamaz” hükmü Anayasa’dan çıkarıldı.
Kadın-Erkek eşitliği Anayasa’ya girdi
Herkesin derneklere üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahip olmasına ilişkin hüküm Anayasa’ya konuldu. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemede izin alma zorunluluğu kaldırıldı. Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği hükmü getirildi. Anayasa’da, kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik olarak, ”Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır” şeklinde düzenleme yapıldı.
Kamulaştırmada, gerçek karşılıkların ödenmesi ve ödemede gecikme halinde faiz yönünden bireylerin zarara uğramamaları konusunda değişiklik yapıldı. Devlet ve kamu tüzel kişileri, kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla özel mülkiyette bulunan tanışmazların tamamını veya bir kısmını kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkili kılındı.
49. maddede yapılan değişiklik ile devlete, çalışanların yanı sıra işsizleri de koruma görevi verecek şekilde düzenleme yapıldı. Buna göre devlet; çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri almakla yükümlü oldu. Asgari ücretin tespitinde, çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumunun göz önünde bulundurulması hükmü getirildi.
Kadın-erkek arasında eşitsizlik oluşturduğu düşülen ”Yabancı babadan ve Türk anadan olan çocuğun vatandaşlığı kanunla düzenlenir” hükmü Anayasa’dan çıkarıldı.
Parti kapatmaya düzenleme
Anayasa’nın, 67. maddesinde yapılan değişiklikle, TBMM’de çoğunluğu elinde bulunduranların sık sık seçim değişiklikleri yaparak kendilerine avantaj sağlamaları engellenmek istendi. Maddeye, ”Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” hükmü eklendi.
69. maddede yeniden değişiklik yapılarak, ”odak” hali tanımlandı, odağa kriterler getirilip kavram kargaşasına son verilmek amaçlandı.
Buna göre, bir partinin temelli kapatılmasının, sadece Anayasa’nın 68/4. fıkrasındaki eylemlerin odağı haline gelmiş olması şartıyla mümkün olacağı şartı getirildi. Temelli kapatılan bir siyasi partinin mensuplarının üye çoğunluğunu oluşturduğu yeni bir partinin de kapatılacağına ilişkin hüküm, bu durumun tespitinin oldukça güç olduğu gerekçesiyle yürürlükten kaldırıldı. Temelli kapatılan bir partinin kurucularının ve her kademedeki yöneticilerinin 5 yıl süreyle yeni bir partinin kurucusu, yöneticisi ve deneticisi olamayacağı hükmü getirildi. Yapılan değişikliklerde, siyasi partiler için kapatmanın yanı sıra Hazine yardımından yoksun bırakılma yaptırımı da öngörüldü. Böylece Anayasa Mahkemesine, bir tüzel kişiye uygulanması mümkün en ağır yaptırım olan kapatma yerine, daha hafif bir ara yaptırım uygulama imkânı verildi.
Dilekçe hakkı yabancılara da tanındı
Türk yurttaşlarının sahip olduğu TBMM’ye dilekçe ile başvurma hakkı, karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla yabancılara da tanındı. ”TBMM’nin görev ve yetkilerine” ilişkin Anayasa’nın 87. maddesi, 2001 ve 2004 yıllarında iki kez değiştirildi.
Son değişikliğe göre, TBMM’nin af yetkisi ile ilgili sınır kaldırıldı
Genel veya özel af kararının TBMM’nin üye tam sayısının 5’te 3’ü ile alınabileceği hükmü getirildi. Cumhurbaşkanının kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları bir daha görüşülmek üzere TBMM’ye gönderebileceği, TBMM’nin de sadece geri gönderilen maddeleri görüşebileceği hüküm altına alındı. TBMM Başkanı seçimine yönelik düzenleme yapılarak, seçimin daha kısa sürede tamamlanması sağlandı. Milli Güvenlik Kurulu bünyesine Başbakan yardımcıları ve Adalet Bakanı da dâhil edildi; kurul kararlarının tavsiye niteliğinde olduğu vurgulandı.
Parti kapatmalar zorlaştırıldı
Parti kapatmalar zorlaştırıldı. Anayasa Mahkemesinin Anayasa değişikliklerinin iptali ve siyasi partileri kapatmada, 5’te 3 çoğunlukla karar vereceği hükme bağlandı. Anayasa’nın geçici 15. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırıldı.
Böylece, 12 Eylül 1980-6 Aralık 1983 döneminde çıkarılan kanunlar, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile Anayasa Düzeni Hakkında Kanun uyarınca alınan karar ve tasarrufların Anayasa’ya aykırılığının iddia edilebilmesinin yolu açıldı.